2.5

29.6K 654 137
                                    

Çıkışta ve tenefüslerde Furkan hep Çisem'in yanında olduğu için soramamıştım. Bizimkilerin arasında da sormak istemiyordum. Ayıp olurdu sonuçta.

Bir saattir düşüncelerimle oturduğum yatağımdan kalkmıştım sonunda. Aklımdan çıkmıyordu. Durmadan onu düşünüyordum. Furkan söylediyse eğer. Gerçekten kırılabilirdim.

Dayanamayıp elime telefonu aldım. Rehberimden Furkan'ın ismini bulduğumda, aramakla mesaj atmak arasında kalmıştım.  En sonunda dayanamayıp aradım.
Çaldıktan bir kaç saniye geçmişti ki hemen açtı.

"efendim"

"şey müsait misin?"
Evet normalde salak salak konuşmam gerekirken şimdi ne diyeceğimi bilmiyordum.

"evet de sen iyimisin?"
Endişelendiğini sesinden anlayabiliyordum.

"iyiyim, caddedeki parkta buluşalım mı?"

"olur 15dk ya oradayım"

"tamam"

Buluşmayı ayarlamıştım, fakat şimdi ne yapacaktım, ne konuşacaktım bilmiyorum. Sanki sosyal medyada tanıştığım birisiyle ilk defa buluşuyormuş gibi hissediyordum kendimi.

Bankta oturmuş, ayağımı sallıyordum ki Furkan'ın sesini duydum.

"iyimisin lan"

Kafamı ona doğru çevirip yüzüne baktım. Gülümsemek için kendimi zorlayarak cevap verdim.
"iyiyim, sadece birşey anlatmak istiyorum"

"seni dinliyorum" dedi sırtını banka iyice yaslayarak.

"benim bir kaç hafta önce tartıştığım kızı hatırlıyormusun?"

"şu sevgilisinin şaaptığı mı?"

"evet"

"hatırladım ne oldu ki, sana falan mı karıştı?"

Her zamanki gibi benim için endişelenmesi hoşuma gitse de hala o söylememiş olsun diye dua ediyordum.

"yok ya hayır o kı-" duraksadım çünkü tam o sıra kalbime aldığım bıçak darbesi ile acıyla banka yığıldım.

Şaka şaka Çisem, Furkan'ı aradı. Önümde koşuşturan çocuklara bakıyordum, ama düşündüğüm şey hala Furkan'ın gerçekten söylemiş olabilecğiydi.

"eee"  diye bağırmasıyla sıçrayarak Furkan'a döndüm.

"ne zaman kapattın ya farketmedim"

"dalmışsın çünkü"

"neyse ne diyorduk"

"tartıştığın kızdan bahsediyorduk"

"heeh işte o kız Çisem"

"ne?"
Şok olduğu yüzünden okunuyordu. Öylece suratıma bakıyordu.

"birde Çisem benim Barkın'ı sevdiğimi falan öğrenmiş"

"evet ben söylemiştim"

"Nee, Furkan ciddimisin"

"evet, seni kıskanıyordu ben de kıskanmamasını senin sevdiğin olduğunu falan söylemiştim"

"ve gittin dedin ki Ece zaten Barkın'ı seviyor" sinir ve kalbimin kırılmasıyla ayağa kalkarak konuşmaya devam ettim.
"ben size o sırrı gidin iki günlük sevgilinize anlatın diye vermedim ve senden böyle birşey cidden beklemezdim"  dedim ve arkama bakmadan eve doğru yürüdüm.

Furkan ise hiçbirşey yapmadı. En çok  acıtan da bu olmuştu en azından beni kaybetmekten korktuğunu falan düşünmek isterdim. Ya da barışmak için bir hamle yapmasını, gönlümü almaya çalışmasını. Çünkü tanıdığım Furkan buydu. Ne yapar ne eder gönlümü alırdı.

Sevgili falan değil de en çok acıtan şey buymuş galiba, en sevdiğin arkadaşın tarafından ihanete uğramak. Aslında bir adım atsa ben direk eskisi gibi olurdum ama Furkan o adımı atmamıştı.

Evimin önüne geldiğimde gözlerimdeki yaşları sildim. Ve kapıyı çaldım. 

instant feelingWhere stories live. Discover now