1.5

59.1K 919 400
                                    

Sonunda çıkış zili çalmıştı. Dört gözle bu anı bekliyordum. Her öğrenci gibi bende okulu sevmiyorum yani okulu değil dersleri. Dersler çok uzundu ve tenefüsler çok kısa.

"Oh be sonundaa"
Diyerek çantasını toparlayan Furkan'a bakıp, saçma bir konuşma yaptım.

"Ne demişler, bitti diye sevinme yaşandı diye üzül"

"Kim demiş bunu"

"Namık kemal"
Diyerek güldüm. Neydi bu adamın çektiği.

"Tam tersi o gerizekalı"

"Neyse işte, hadi gidelim"

Hep beraber çıkmıştık okuldan bizimkiler sohbet ediyorlardı ya da boş yapıyorlardı duymuyordum. Çünkü kulaklıklarımı takmakla meşguldüm o sırada.

Meriç'in beni dürtmesiyle telefonumdaki şarkıyı kapatıp ona döndüm.

"Caner değilmi bu"
Diyerek karşıyı gösterdiğinde o tarafa döndüm. Evet bu Caner'di.
Unuttuğum şey aklıma gelince konuştum.

"Aa hediye bakmaya gidecektik"

"Hediye mi"

"Kime"

"Caner'in hoşlandıklarından birisine"

"Hoşlandıklarından"
Diyerek beni tekrarladı Ilgaz ve ardından devam etti.
"Kaç tane var"

Gülerek konuştum.
"Bilmiyorum saymamış beyefendi"

"Ah bu çocuk bana çok benziyor"
Tabiki de bunu diyen Furkan'dı.

"İyi bok yiyor"

"Deme öyle, öyle denmez"

Güldüm.
Caner'e yaklaşmıştık. O da bize yaklaşmıştı.

"Oo naber kanka"
Diyen Furkan'la önce tokalaştılar.
Ardından hepsiyle tek tek tokalaştı.

Herkesle vedalaşmıştım, bir tek ben ve Caner vardık. Şimdi ise bir alışveriş merkezine gidiyorduk. Ne alabileceğimiz hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Zaten çokta sevmezdim hediye almayı. Sanırım hayatındaki tek kız bendim. Ha birde annem. O yüzden benimle hediye bakmaya gidiyordu. Ben kendi düşünceme gülerken Caner konuştu.

"Neye gülüyorsun lan değişik"

"Hiiç, aklıma bir şey geldi de"

"Ne geldi"

"Sanane Caner"

"Of tamam be" dedi.
Alışveriş merkezine giriş yapmıştık. Şimdi başlıyorduk.
"Evet bir fikrin var mı"

"Yanii takı alabiliriz kıyafet alabiliriz-"

"Seçenekleri bende biliyorum gerizekalı. Şaşırt beni"

"Napayım şişeye mi oturayım"
Burdan Murat Sakaoğlu abime saygılar.

"İnşallah esprilerin gibi hediye anlayışında kötü değildir."

"Zorla getirdin zaten beni buraya, ne anlarım ben hediye seçmekten"
Alışveriş merkezinin ortasında öylece etrafımıza bakıyorduk.

"Boş yapma, neyse nereye girelim"

Düşünüyormuş gibi yaptım bir süre, sonra cevap verdim.
" Kıyafeti eliyorum, ne kızın bedenini ne de tarzını biliyoruz"

"Nerden biliyorsun bilmediğimi"

"Tarzını mı"

"Bedenini"
Diyerek çarpık bir gülüş yaptı.

Omzuna vurdum.
Kahkaha attı.

instant feelingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin