1.6

52.3K 939 329
                                    

Caner de hediyesini almış, sallana sallana mağazadan çıkıyordu. Ben ise bir köşede sinir ve kıskançlığın harmanlanmış hali ile onu bekliyordum. Hayır yani ne var sanki bana alsaydı o hediyeyi. Ben onun 16 yıllık ablasıydım.

Yanıma gelip yanağımdan bir makas aldı.
"Güzelim ağlıyor musun"

Elini ittirip ofladım.

"Neyse çok ağladın hadi birşeyler yiyelim"

Aslında bende acıkmıştım. Yemek diyince sinirimi bir kenara bıraktım ve kafamı salladım. Her zamanki gibi klasik hamburger yiyecektik.

"Geri geliyor beynimi veriyor
cevaplarınız sorunlarımıza
Peki ne kural neye dönüyor
Beni geriyor beni geriyor"
Giderken aklıma takılan şarkıyı mırıldanıyordum.

"Dışarda bari söyleme"
Dedi, yüzüne buruşturarak.

"Sanane be"
Diyerek daha sesli bir şekilde devam ettim.

" Arada duvar beni de aramaa
Çekil yol all"

"Lan sus, abla katili yapma beni bu yaşta"

Sesli bir kahkaha attım. Biraz fazla sesli oldu galiba neyse hiç önemli değil.

Burger King'e geldiğimizde ben direk masalardan birini seçip oturmuştum. Birde ben mi alacaktım hamburgeri mi. Boşuna mı erkek kardeşim var.

Caner sırada beklerken bende Instagram'da dolaşıyordum. Ah yine her yer survivor. Yunus emre artık gitsede ülkecek rahatlasak.

"Hamburgerler geldii"
Tepsiyi önüme koyarak devam etti.
"Buyrun efeenndiim"

"Teşekkürler" dedim bacak bacak üstüne atarken. Önüme koyduğu hamburgerime baktığımda bunun çocuk menüsü olduğunu gördüm.

"Caner bu nee"

"Hamburger"
Dedi hamburgerinden bir ısırık alırken.

"Gerizekalı neden çocuk menüsü aldınn"

"He o mu" diyerek elini cebine attı ve elinde bir oyuncakla çıkardı. "Bunu almak içindi"

"Caaner senin oyuncağına sıçayım tövbe tövbe, kendine alsaydın o zaman çocuk menüsünü"

"Kızım çocuk menüsü beni doyurur mu"

"Bak bakayım beni doyurur mu"

"Sende çocuk sayılırsın, bunu bulamayanlar da  var hadi hadi çabuk ye"

"Gerizekalı"
Sinirle küçücük hamburgeri elime alıp paketini sıyırdım ve küçücük olan hamburgerden kocaman bir ısırık aldım.
Aslında önemli olan patatesti, göz ucuyla Caner'in patatesine baktım. Tam ağzıma layık kocaman.
Hamburgerim iki ısırıkta bittiğinde benim tepsimde olan patesle Caner'in tepsisindeki patatesi değiştirdim.

"Napıyorsun ya"

"Yeter o sana, boş yapma benim canımı sıkma"
Diyerek patatesime gömülmüştüm.
Benim kolam daha erken bittiği için Caner'in kolasına da sulanmıştım.

"Ya kızım nerden aldım sana çocuk menüsünü"

Gülerek "almasaydın" dedim.

"Ben şimdi nasıl içeceğim bundan"

"İçmezsen ben içebilirim"
Diyerek tatlı kız gülümsemesi yaptım.

"Mikrop kapmak istemiyorum al sen iç"
Dedi, iğreniyormuş gibi kolaya bakarken"

"Caner sana burdan bir uçarım"

Güldü ve içmek için uzandığım kolasına benden önce uzanıp içti.

"Mikrop kapmış olabilirsin" dedim imalı bir tavırla.

"Zaten evde bir mikropla yaşıyorum, birşey olmaz"

Cık cık cık sesi çıkararak konuştum. "Terbiyesiz"

Hambugerciden çıktıktan sonra canım biraz kahve çekmişti. Bayadır da gelmiyordum kahve içmeye.

"Caneerr kahve içelim mi"  dedim çocuk gibi uzatarak.

"Para mı sıçıyorum ben"

"Allah'ın pintisi, ben öderim"

"Hee öyle desene kızım korktum"
Diyerek elini kalbine koydu. Bu hareketi beni güldürmüştü. Zaten her şeye gülen bir insandım.
Kolunu omzuma attı ve cafeye girdik. Girer girmez Caner beni döndürüp çıkışa tekrar yöneltirken konuştu.
"Vazgeçtim sonra içeriz, sözüm olsun"

Arkamı dönmeye çalışarak,
"Ya oğlum malmısın" dedim. Bu da sorumuydu tabikide maldı.

"Bak ben ödeyeceğim birdahakini hadi çıkalım şurdan"
Dedi beni çıkışa doğru ittirirken. Cafenin girişinde tepinen iki kişiydik. İnsanlarda bize mal mal bakıyorlardı. Haklıydılar  aslında bende görsem böyle birşey bende bakardım.

"Caner beni bırakmazsan avazım çıktığı kadar bağırırım"

Yapabileceğimi bildiği için ellerini üzerimden çekti.
Amaç kahve içmek değildi, neden bir anda beni geri çıkarmak istemişti. Sonuçta beleş mezar bulsa girecek bir çocuktan bahsediyoruz.
Etrafıma bakarken gözüme Barkın takıldı.

Barkın

Onun burda ne işi vardı. Ve yanındaki kız kimdi.
Neden kızla öpüşecekmiş gibi duruyorlardı?

Ne kadar sürdü bilmiyorum ama bir süre onları izledim. Ve her zamanki gibi Barkın bulduğu kızı öpmeden bırakmıyordu.

İkinci kez şahit oluyordum bu ana. Şuan anlıyorum ki, ilk gördüğümde hissettiğim şey şimdi hissettiğimin yanında bir hiçti.

instant feelingWhere stories live. Discover now