on yedi

25.9K 2.6K 2K
                                    

Atlamayın

~

Bir insanın bir sözünden hatta bir bakışından bile bu kadar kırılmak ne kadar kolaydı.

Sanki biri kalbinizi kıyma makinesine koyuyor ve parçalanmasını izliyordu. Elim göğsüme gitti, acıyordu.

İç çekip gözlerimi kapatmışken zilin tanıdık melodisiyle yerimden fırladım ve kapıya koşturdum.

Kapıyı açmamla karşımdaki kişiye sarılmam bir olmuştu.

"Çok özledim..." dedim sıkı sıkıya sarılmaya devam ederken.

"Oğlum bırak daha iki gün önce görüştük." Beni itekleyip bir yandan da ayakkabısını çıkarıyordu.

"Tarık," dedim üzgün bir sesle.

"Dur amına koyayım bi' içeri geçeyim," İçeri damladığında göz devirdim ve kapıyı arkasından kapattım.

Tarık benim ortaokuldan beri en yakın arkadaşımdı, lisede aynı okullara gidememiş olsak da evlerimizin birbirinden çok uzak olmaması ve kardeşlerimizin de birbiriyle arkadaş olması bizi koparmamış aksine bu bağı güçlendirmişti.

"Elif var evde, küfretme." dedim odama ilerlerken.

Kıkırdadı. "Ya Rahibe Teresa sanki kız, sekize gidiyor tam etrafındaki herkesin iğrenç iğrenç küfür ettiği yıllar. Benden duysa ne olacak?"

"Ya Tarık hoşlanmıyorum küfürlerden biliyorsun işte." dedim buna karşılık.

"Ya ne dedim ki, amına koyayım dedim. Hayır ortada am yok ki koyabileyim? Ne üzerine alınıyorsun?" Elini iki yana açıp kendini bana aklarken yüzümü buruşturup odama girdim.

"Seni çağıranda kabahat zaten." dedim yatağıma yayılarak.

"Sevgi pıtırcığım," dedi ve yanıma çöktü. "işte bu yüzden üzülüyorsun sen hep. Suçu hep kendine atıyorsun. Yok bende kabahat, yok benim suçum..." Aniden ciddi konuşmaya başladığında yanaklarımı şişirip oflayarak bir nefes verdim.

"Hayır ama normal bir şekilde takılıyorduk, bana taşlarını bile gösterdi." Aniden konuya daldığımda zaten tüm gün ve gece bunu düşündüğüm için bu kolay olmuştu. Durmadan devam ettim, Tarık'a mesajlarda olanları anlatsam da bu tekrar anlatamayacağım anlamına gelmiyordu.

"Sonra aniden lütfen git dedi, neden diye üsteleyince çok..." Yutkundum. "Çok sert baktı ya, böyle buz esti resmen." Kendimi gülmeye zorladım.

Aklımdan o görüntüsü çıkmıyordu, düşünmekten kafam patlayacak gibi hissediyordum.

"Neden durup dururken böyle dedi ki?" dedi onlarca yastığımın içinden bir yastık alıp kucağına koyarak.

"Bilmiyorum, kovdu resmen. Git, dedi. Hayatına çok karıştım ben onun, ondan oldu bence." Tarık bir şey demeden üzgün surat yaptı.

"İlke'yi de mi çağırsak?" dedim sonra.

"Neden ya?" dedi mızmızlanıp.

"Arkadaşımız çünkü?" dedim telefonuma uzanırken. İlke de geçen sene dershaneden tanıştığım arkadaşımdı, Tarık'la aynı dershaneye gittiğimiz için doğal olarak onun da arkadaşı olmuş oluyordu.

"Aramız bozuk, biliyorsun." dedi yatağımda sürüklenip kafasını kucağıma koyarken.

"Evet ve ben sizin aranızda kalmaktan sıkıldım." Saçından tutup hafifçe çektiğimde acıyla inledi ve ellerimi uzaklaştırmaya çalıştı.

falcı | bxbWhere stories live. Discover now