yirmi dört

23.5K 2.2K 1.4K
                                    

"Oğlum yüzde doksan dokuz senden hoşlanıyor benden demesi."

Tarık'ın omzuna bir tane geçirdim ve somurtarak önümdeki teste geri döndüm. "Sus ya..."

"Canım bu fotoğrafı instagrama atayım mı sence?" Bu sefer İlke'nin sesi ve yüzüme uzatılan telefonla daha da somurttum.

"Ne bileyim ben İlke? Test çözüyorum."

Çıkışmamla İlke'nin yüzü düşmüş üzgün bir şekilde arkasına geri yaslanmıştı.

"Hayır abi anlamıyorum ki sen de aynı şeyi düşünmüşsün işte ben söyleyince niye kızıyorsun? Hoşlanıyor!" Son cümleyi heceleyerek ve yüksek sesle söyleyen Tarık'a uyarıcı bir bakış attım.

"Kızmıyorum ben, sadece... Yanılıyoruzdur." Sona doğru sesim kısıldı. Çünkü hadi ama, Dorian gibi biri benden neden hoşlansındı ki?

"Kim kimden hoşlanıyor?!" Odanın kapısı yıldırım hızıyla açılırken saçı kuş yuvasına dönmüş Elif göründü kapıdan.

Tarık'a 'al işte beğendin mi yaptığını' bakışları atarak baktığımda meraklı kardeşim tıpış tıpış yanıma gelmişti bile.

Her ne kadar Dorian'ın stalkerlığını yapmış olsa da ondan hoşlandığımı bilmiyordu. Ya da biliyor muydu? Elif'ten bir şey kaçmazdı. Her ne kadar Tarık'la Dorian hakkında konuşurken o soru çözüyor olsa da bizi dinlediği yüksek ihtimaldi.

"Falcı, değil mi? Çalıştığı yeri bulmuştuk? Ay vallahi o, değil mi? Abi!" Beni sarsarak konuşurken yüzünü ellerimin arasına aldım ve kafasını sallamaya başladım. 'Ağağağa' diye sallanırken omuzlarımı sarsan ellerini çekmiş, benim ellerimden kurtulmaya çalışıyordu. Gülmeye başladım.

"Abi, beynim... Çalkalanı- Kusacağım!"

"Olmayan beynin nasıl çalkalansın lan?" Tarık gülerek konuştuğunda ellerimi durdurdum çünkü şimdi Elif'in onun üzerine atlayacağını biliyordum. Hışımla yatağımda oturan Tarık'a döndü.

"Mizah şelalesi! Canım Tarık abim benim!" Yatağın üzerine çıkıp Tarık'ın açık kahve saçlarını çekiştirmeye başlarken bir yandan da 'Başak!' diye kükremişti.

Tarık'ın acı dolu inlemeleriyle karışık gülüşü Elif'i daha da kudurturken odanın kapısı yine açılmış ve Tarık'ın kardeşi Başak görünmüştü kapıda.

Beklemeden benim üzerime atıldığında kulaklarımı çeken elleriyle gülüşüm kahkahalara çevrildi.

"Başak Barış'ı bırak abine dal!" İlke'nin sesi duyulduğunda tekerlekli sandalyemde yerdeki mindere oturmuş İlke'ye döndüm. Bir yandan tepemde dikilen Başak kulaklarımı bırakmıyordu tabii. Yine de Elif'in deli gücüne kıyasla Başak'ın gücü hiçbir şeydi. Elif acımazdı, Başak kıyamazdı. Bu yüzden İlke hep Başak benim, Elif ise Tarık'ın kardeşi olmalıydı derdi.

"Ulan!" Tarık öfkeyle tek hamlede Elif'in bileklerini tuttu ve İlke'ye döndü. Elif bileklerini tutan Tarık'ın güçlü ellerinden kurtulmaya çalışsa da nafileydi.

"Sen karışma." Tarık'ın buz gibi sesi İlke'ye çarparken İlke de sarı kaşlarını çattı. Başak aniden ortamda gelişen gerginlikle kulaklarımı bırakırken Elif de çırpınışlarını durdurmuştu.

falcı | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin