otuz beş

22K 2.1K 1.6K
                                    

Ay sınava gireceklere başarılar dilemek için bölümü bitirip atmıştım yazmayı unutmuşum güncelliyorum

Hepinize başarılar kuzular ben çok gerginim sizin adınıza off🥺💖

~

İlke...

Şu an kafamı karıştıran en yakın arkadaşlarımdan biri.

Ve bana beni sevdiğini söylemişti.

Ama bu benim açımdan hiçbir mantık içermiyordu.

"Oğlum sana hep daha yakındı zaten. Bir şey olunca ilk seni düşünürdü. Ben biraz anlamıştım ama göz ardı etmişim demek." Tarık'ın sesi telefonun ucundan yükselirken dalgınca yürüdüğüm yolda karşıdan geçeceğimi fark edip etrafa bakındım.

Oflayarak Tarık'ın söylediği şeyleri düşündüm. "Nasıl ya?" dedim sonra yine sıkıntılı bir sesle.

Ardından aklıma gelen şeyle biraz duraksasam da artık İlke konusunda düşündüğüm ne varsa söylemeye karar verip konuştum. "Ben sen ondan hoşlanıyorsun sanıyordum aslında."

Hattın öbür ucunda bir süre sessizlik oldu. Gergince dudağımı dişledim, Tarık şu zamana kadar ilk kez onuncu sınıfta bir kızdan hoşlanmış, Esma, ancak kız reddedince başka kimseyle konuşmamıştı.

"Ne alâka kanka?" dedi düz bir sesle. Yürüdüğümüz yolda sağ dönüp küçük bir bakkalı geçtim.

"İlke Esma'ya çok benziyor. Sarışın, ela gözlü-"

"Esma yeşil gözlüydü ve saçları boyaydı, İlke'ninki doğal." Lafımı kesen sesle sustum ve yürümeye devam ettim. "Ayrıca ne yani sadece saç renkleri aynı diye İlke'den de mi hoşlanacaktım?"

Bir nefes verdim. "Ben sizi tanıştırırken görünüşünden biraz etkilenmiştin kabul et."

"Tanıştırırken değil arkadaş olmaya zorlarken."

Ofladım ve ayaklarımı durdurdum. "Tarık. Kabul et, aranızda hep bir çekim, bir uyum artık neyse vardı."

"Ama seni seviyormuş işte kız, neyin peşindesin oğlum bana yapmaya mı çalışıyorsun?"

Dediğiyle omuzlarım düştü ve dudaklarım büküldü ister istemez. "Hayır Tarık ama bu... Hiç mantıklı değil."

Tarık'ın ofladığını duydum.

Onu beklemeden devam ettim. "Ama bak, bizim aramızda hep kardeşlik gibi bir ilişki vardı. Elif neyse oydu benim için. Ve o da bunu biliyordu, ona göre davranıyordu."

"Sevgisini böyle gösteriyormuş demek."

Yolda aptal gibi dikildiğimi fark ederek yürümeye devam ettim. "Mesela sana karşı kardeş gibi değildi," Duraksadım. "Düşününce cidden birbirinize yakışıyormuşsunuz!"

Hattan yine bir ses gelmeyince adımlarımın götürdüğü yerde gezindi bakışlarım. Burada böyle bir mağaza hep var mıydı?

"Bilmiyorum Barış." dedi en sonunda Tarık. "Şu an sen İlke'yi düşünme. Senden hoşlanması senin suçun değil. Senin bir sevgilin var, dikkatin onun üzerinde olsun."

Güler gibi tonda söylediği cümleyle burukça gülümsedim ve bu sefer başka bir yola saptım. "Ablasını da merak ediyorum, sormak istiyorum ama..."

"Ben konuşurum, ben de merak ediyorum. Üzüldüm ama, kadının varlığından daha birkaç hafta önce haberim oldu gerçi."

Derin bir nefes verdim. "İlke'ye hâlâ çok kırgınım o konuda."

falcı | bxbМесто, где живут истории. Откройте их для себя