4

5.4K 389 56
                                    


Evime zorla girildiğinin bir izi olan kırık giriş kapısının açık olduğunu gördüğümde hızımı kesmeden içeriye daldım. Uzun koridordan odama kadar olan yoldan geçerken gözlerim her yerinde bir anısı olan evimin içinde dolanıyordu.

Askerler tarafından yağmalanmış, dolabım ve çekmecelerimdeki tüm eşyaların ortalığa saçılmış halini görür görmez büyük bir şok yaşadım. Bu hengamenin içinde aradığımı bulmak mümkün değildi. Yere eğildim ve birkaç kitabın arasına sıkışıp kalmış oyuncak ayıyı çıkardım.

Bu annemin bana 7 yaşımdayken aldığı ayıcıktı. Beni evde yapayalnız bıraktıklarında korktuğum gecelerde hep onunla uyurdum. Onu yüzüme yaklaştırdım ve kokusunu içime çektim. Hala annem gibi kokuyordu. Zihnimde bana gülümseyen görüntüsü canlandığında akan gözyaşlarımı tutamadım. Bir süre öylece dururken gözyaşlarımın ayıcığı ıslatması ve annemin kokusunu silip gitmesinden korkarak ayıcığı hemen kendimden uzaklaştırdım.

Askerler buraya gelmeden önce işimi halletmem gerektiğini hatırladım ve aceleyle yatağımın altında duran çantayı kapıp yakınımda duran bana lazım olabilecek her şeyi çantaya sokuşturmaya başladım. Ortalığa saçılmış kıyafetlerimden sağlam olanları da aldığımda odadan çıkıp mutfaktaki ecza dolabına koştum.

Yerinde duruyor olmasını umduğum ilaçları gördüğümde hepsini aldım ve gözüme takılan bastırıcılarla duraksadım. Artık saklanmamı gerektirecek bir durum olmadığı için onları kullanmama gerek yoktu ama alfa kokumdan rahatsız oluyordu ve belki de onları yanıma almam gerekiyordu.

Daha fazla beklememem gerektiğine kanaat getirdiğimde onları da yanıma alıp odama geri koştum. Yanıma başka ne almam gerektiğini düşünürken ilaçları da yerleştirdiğim çantada neler olduğunu tekrar kontrol ettim. Şort ve pantolonların arasında bir iki tane tişört seçebiliyordum. Diğer tüm kıyafetlerim evime olan istilanın sonucunda mahvolmuştu. Bunu tahmin etmem gerekirdi. Komidinden tamamen aşağıya indirilmiş çekmecelerim arasından fırlamış fotoğraf albümlerini dikkatlice yerden alırken gözyaşlarımın görüşümü bulanıklaştırmasıyla gözlerimi sıkıca kapadım ve yanaklarımdan sürülmelerine izin verdim.

Ailemden bana hatıra kalan birkaç şeyi de çantaya atarken gözüm koridordaki durmuş saate kaydı. İçeri girdiğimden beri ne kadar vakit geçmişti bilemiyordum ama 10 dakikayı aştığını hissedebiliyordum.

Yanıma almam gereken başka bir şey olmadığını farkedince yatağımın yanına kıvrılıp alfanın gelmesini beklemeye başladım. Çantanın yanında duran oyuncak ayıma uzandım ve onu kendime sardım. Ona sarılırken gözlerimi kapattım ve üzerime üzerime gelmeye başlayan bu evin içinden sorunsuz bir şekilde çıkmayı umut ettim.

"Yejun!"

Çok yakından gelen tanıdık sesin adımı seslenmesiyle ıslak gözlerimi açtığımda alfanın kapıda olduğunu gördüm. Hızlıca yanıma gelip daha ben ayağa kalkamadan hazırladığım çantayı bir eline aldı ve diğer eliyle benim elimi kavradı. Beni evin içinde adeta sürüklerken ayıcığıma iyice sarılıyordum. Dışarıya ulaştığımızda ve hızla arabaya koşmaya devam etmemizle birlikte etrafımızı kolaçan ediyordu.

"Her şey yolunda mı?" diye sormamla sesim titrerken o arabanın arka kapısını açtı ve çantamı içeriye doğru fırlattı. Sürücü koltuğuna ilerlerken ben de onun yanındaki yerime bindim. Bu sefer beni uyarmasını gerektirmeden ve henüz araba çalışmadan emniyet kemerimi taktım. Anahtarı kontağa yerleştirdi ve hızlıca evimin olduğu yerden uzaklaşmaya başladık. Dikiz aynasından evimin görüntüsüne gözden kaybolana kadar son kez baktım.

"Her şeyini aldın mı?" Gözünü yoldan ayırıp beni kontrol ederken kucağımda duran ayıcığı görmesiyle ne tepki vereceğini şaşırmış bir şekilde bana baktı.

HIERARCHYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin