6

5.2K 403 241
                                    


Yastığa sarılırken sessizce ağlamaya devam ediyordum. Kendimi, artık bana ait olan odaya kapatmış ve yatağa uzanmıştım. Yüzüstü pozisyonda başımı yastığa gömdüğümde nefes alamıyordum.

Annemin izlerini taşıyan son şeyi de kaybetmiş olmak canımı çok yakıyordu. Bunu istemeyerek yapmış olduğuna inanıyordum ama daha yeni tanıştığım bir kişiye bu kadar inanıyor olmak bana çok yanlış geliyordu. İç sesim ona ne kadar güvenmek istese de şu ana kadar güvendiğim herkesin beni yüzüstü bıraktığını çok iyi biliyordum.

Anneme ve babama kızgın olmam gerekiyordu bunu biliyordum ama annemin beni isteyerek bırakıp gittiğine inanmak istemiyordum. Babam her zaman her konuda annemi çok iyi ikna etmesini biliyordu ve aramız son zamanlarda pek iyi değildi. Onun annemin aklına girip zorla benden uzaklaştırdığına inanmak istiyordum. Bunun aksini düşünmek beni mahvediyordu.

Odaya girmiş olmamın üzerinden dakikalar geçtikten sonra kapının açılma sesini duyduğumda ağlamamı ve sesimi olabildiğince saklamaya çalıştım. Uyuyor numarası yaparak onunla yüzleşmekten kaçmaya karar verdiğimde nefeslerimi hızlandırmamaya dikkat ettim.

"Yejun."

Bana seslenmesiyle içimde bir şeylerin paramparça olduğunu hissedebiliyordum. Hiçbir tepki vermeden hareketsizce yatmaya devam ederken bana yaklaşması olasılığına karşı ıslak gözlerimi kapattım.

"Uyumadığını biliyorum." Sesi eskisinden daha yumuşak çıkıyordu. "Bana bak."

Verdiği emirle hiçbir tepki vermedim. Ritimsiz nefes alışverişlerimden uyuyor olmadığımı anlamış olmalıydı. Ona dönmek adına bir şey yapmadım. Sadece istemsizce gözlerimden akmaya devam eden gözyaşlarımı kontrol etmeye çalışıyordum.

Bir süre hiç ses gelmeyince gitmiş olduğunu düşünmüştüm ki kolumdaki elini hissetmemle onunla yüz yüze gelmem bir oldu.

Artık sırtım yatağa temas ediyorken o ise hemen üzerimde duruyordu. Ona ağlamaktan kızarmış gözlerimle masum bir şekilde bakmaya başladığımda bana olan bakışlarındaki değişim bariz bir şekilde ortadaydı. Yüzü şu ana kadar hiç almadığı bir hal alırken nefes almayı unutuyordum.

Elini yüzüme yaklaştırdığında irkilirken bedenimi yatağa biraz daha ittim. Bu tepkime karşı elini yine de çekmedi ve gözyaşlarımı silmek üzere yanağıma değen eli karşısında gözlerimi birkaç saniyeliğine kapattım.

Yüzümden kayıp giden soğuk parmaklarını hissettikten sonra gözlerimi açtım. Bana onun duygusuz olduğunu unutturan bakışıyla karşılaşınca her şeyi unuturken ona bakakaldım.

"Amacım kesinlikle bu değildi. Seni incitmek istemedim."

Dedikleri üzerine kalbimin sıkıştığını hissederken tek yapabildiğim şey söylediklerini dinlemek oldu. Sanki dakikalar içinde değişmişti ve yerine bir başkası gelmişti. Benim duygularımı önemsiyor olması düşüncesi ile tuhaf hissediyordum.

"Onu makineye atarken böyle bir şey olacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Sadece aylardır evinde duruyorlardı ve yıkanmaya ihtiyaçları olduğunu düşündüm. Bunu bilerek yapmadım."

Onun bu haline belki de ilk ve son kez şahit oluyordum. Gözlerinin içine bakarken ona olan öfkemi hatta tüm olanları bile unuturken onun söyledikleri ve bana olan bakışı aklımı neden bu kadar meşgul ediyordu hiçbir fikrim yoktu.

Uzun bir sessizlik hüküm sürerken söyleyeceklerinin bu kadar olduğunu sanıyordum ki son iki cümleyi söylemesiyle sanki bir boşluktan düşmüşüm gibi hissettim.

HIERARCHYOn viuen les histories. Descobreix ara