28

2K 161 149
                                    

                      Tae'nin gözünden

Jennie'nin dudaklarından ayrılırken sandalyeme oturup masadaki bardağı alarak su içtim.

O sırada duyduğum ilk başta kendi sesim sonrasında Kim Ji-woo'nun sesi ile,kendi telefonuma kaydettiğim ses kaydı olduğunu anlayarak hızlıca bardağı masaya bıraktım ve ayağa kalktım.

Jennie'nin elindeki telefona telaşla baktıktan sonra kendi telefonum olmadığını görürken kaşlarımı çattım.Nasıl bu kayıt onun telefonunda olabilirdi?

Telefonu Jennie'nin elinden alabilmek için yanına geldiğimde Jennie'nin diğer elini kaldırıp durmamı işaret etmesiyle yutkunarak ona baktım.

Duyduğu her kelimede gözlerinden yaşlar akarken yumruğumu sıkıp "Jennie dinle beni güzelim,ben" dedim.

Jennie ise ses kaydında duyduğu "Hadi git anlat sevgiline.Babasının yüzünden annesinin öldüğünü, bunca zamandır babasının ondan her şeyi sakladığını.
Hatta annesinin de sandığı kadar masum olmadığını,anlat bekliyorum.
Ama belki de Jennie bunları kaldıramaz ve durumu daha kötü olur.Senin için de anlatmak zor dimi anlıyorum" Kim Ji-woo'nun son sözleri ile kızarmış gözlerini kaldırarak bana baktı.

Ardından titreyen elindeki telefon kucağına düştüğünde yüzünü avuçlarımın arasına alıp "İyi misin güzelim?" dedim.

Jennie ellerimi sertçe ittirirken "Bırak!" diyerek bağırarak ayağa kalktı.Çantasını alırken hıçkırarak ağlıyordu.

Kolunu tutup "Güzelim ben anlatacaktım.Dinle beni lütfen" dediğim sırada,Jennie kolumu tekrar ittirip "Ş-şimdi konuşmak istemiyorum" dedi ve koşmaya başladı.

Peşinden koşarken mekandan çıktığı an yere düşecek gibi olmasıyla belinden kavrayarak onu tuttum.

Jennie ise beni ittirmeye çalışırken "Bırak eve gitmek istiyorum.Sende beni kandırdın.Hepiniz beni kandırdınız!Hepiniz yalancısınız!" dediğinde omzunu öpüp "Ne desen haklısın güzelim.Lütfen sakin ol,izin ver ben bırakayım seni eve.Söz sen sorana kadar hiçbir şey söylemeyeceğim.
Sen ne zaman konuşmama izin verirsen o zaman konuşacağım"dedim.

Jennie hıçkırdığı sıra,başını sallayıp vücudunu bana bırakmasıyla anında kucağıma aldım.

Onu arabaya taşırken arabanın önüne geldiğimizde yere indirdim.

Jennie arka koltuğu açıp oturduğunda yere düşen çantasını alarak şoför koltuğuna oturmadan önce ses kaydını ona kimin gönderdiğine baktım.

Kim Ji-woo olduğunu görürken telefonu çantaya koyup,şoför koltuğuna oturdum ve çantayı yanımdaki koltuğu attım.

Ardından dikiz aynasından koltuğa yaslanmış bir şekilde ağlayan Jennie'ye baktım.

Ona her şeyi benim anlatmam gerekiyordu.
Bu şekilde öğrenmesi onu daha da üzmüştü.

Keşke bu kadar korkmasaydım ve ona anlatsaydım.Ama tanrı şahidim olsun ki yemekten sonra onu sakin bir yere götürüp konuşmayı planlamıştım.

Jennie'ye bakmayı bırakıp iç çekerek arabayı çalıştırdım ve eve doğru sürdüm.

Yol boyunca Jennie susmuş ve sadece ağlamıştı.Ben de ona söz verdiğim gibi hiçbir şey söylememiştim.

Eve vardığımızda arabadan inip onun kapısını açtım.

Kucağıma almak için eğildiğim sıra Jennie kendisi kalkarak,eve doğru yürümeye başladı.

O sadece bir koruma! | taennie Where stories live. Discover now