21.Bölüm ☘

2.2K 135 105
                                    

Eren
Siren sesleri kulağıma ulaşırken,ambulansın geldiğini anladım.Üstüme Emirin kanı bulaşmıştı.Ona bunu yapanı kendi ellerimle öldüreceğime orda yemin ettim.Emiri sedyeye koyup ambulansa aldılar.Bende ambulansa bindim ve en yakın hastaneye doğru yola koyulduk.Ambulansın sireni durmadan çalıyordu.Emire ilk müdahaleyi yaptılar ambulansta ve hastaneye geldik.Koştur koştur ameliyathaneye aldılar.Ben dışarda kaldım ve kendimi çaresizce koridordaki koltuklardan birine bıraktım.Bi süre orda oturdum ve telefonum çaldı.Kimin aradığına bakmadan açtım telefonu."Efendim?"dedim yorgun bi sesle.

"Oğlum biseyler duydum.Dilim varmıyor söylemeye ama..."

"Evet baba.Hastanedeyiz şimdi.Özel ... Hastanesi."

"Hemen geliyoruz Cahitle." dedi ve bisey demeden kapattık telefonu.Bi süre sonra ameliyathanenin kapısı açıldı ve hemşire çıktı dışarı."Hasta yakını siz misiniz?"diye sordu.Başımı salladım hızlıca.Elindeki poşeti uzattı."Bunlar hastanın eşyaları.Buyrun."dedi ve poşeti elime tutuşturup içeri girdi.Tekrar oturdum koltuğa elimdeki poşetle.Bi süre daha orda otururken telefon çalmaya başladı.Benim telefonum değildi poşeti kulağıma yaklastirinca sesin poşetin içinden geldiğini anladım.Emirin telefonu çalıyordu.Poşetin içinde telefonu aradım el yordamıyla.Bakmak istemiyordum poşetin içine çünkü Emirin kanlı elbiseleri vardı içinde.Bi süre daha aradıktan sonra buldum.Telefon susmuş ve tekrar çalmaya başlamıştı bu süre içinde.Telefonun ekranına kimin aradığına baktım.Abim diye biri arıyordu.Biraz telefonla bakışıp açtım.

"Efendim?"diye açtım telefonu sesim pürüzlü çıkıyordu.Çok ağlamaktan olacak.

"Aslanım!"

"Ben Emir değilim.Siz abisi mi oluyorsunuz?"

"Abisiyim.Siz kimsiniz?Emir nerde?"

"Öncelikle lütfen sakin olun ve telaşlanmayın..."

"Ne-ne oluyor?"dedi adam endişeli şekilde sözümü keserek.

"Bakın kardeşiniz silahlı saldırıya uğradı.Şu an hastanedeyiz.Siz Istanbulda mısınız?"

"Ne saldırısı?Tabi ya!Ulan Haydar seni kendi ellerimle öldüreceğim..."dedi ama ben bisey anlamadım tabi.Haydar kimdi ki?Emir hakkında bisey bilmediğimi fark ettim.Bir abisi olduğunu bile bilmiyordum.Bana yetimhanede büyüdüğünü söylemişti."Hangi hastanedesiniz?" telefonun diğer ucundaki adamın sesiyle kendime geldim.

"Özel ... Hastanesi."

"Hemen,hemen geliyorum!"dedi ve telefonu kapattık.Bikac dakika sonra koridorda adım sesleri duydum.Babam ve Cahit abi gelmişti.Babam yanıma oturdu ve omuzumdan tuttu."Durumu nasıl?"diye sordu.Yüzünde üzgün bir ifade vardı.Emiri cidden seviyordu.

"Bi-bilmiyorum.Daha içerden kimse çıkmadı.Bir kişi çıkmıştı o da bunu verdi."dedim elimdeki poşeti göstererek.

"Kim yaptı bunu?Nasıl olur bu?Gündüz vakti ne cesaret?"

"Bilmiyorum baba.Arabayla geçerken vurdular.Bizim adamları taktım peşlerine.Haber gelir."

"Sen iyi misin?"

"Zor nefes alıyorum baba.O orda can çekişirken ben burda nefes alamıyorum."dedim gözlerimden damlalar akmaya başlarken.

"Geçecek.Emir çok,çok güçlü biri.Atlatacak.Bu kapıdan sapasağlam çıkacak.Duydun mu beni?"dedi babam ve ben sadece başımla onayladım."Cahit,sende şirkete git.Kamera kayıtlarına falan bakın.Emiri vuran her kimse bulun.Bulmadan gelme Cahit!Anladın mı?"dedi babam."Peki efendim."deyip gitti Cahit abi.Sonrasında babamla ben kaldık koridorda.

Yaklaşık 10 dakika kadar sonra 5 kişi geldi ameliyathanenin önüne."Emir!Emir nerde içeride mi?"diye sordu bize.Sanırım Emirin abisi gelmişti."Siz kimsiniz?"dedim ayağa kalkıp.Babamda benimle birlikte ayağa kalkmıştı."Telefonda sizinle konuştuk sanırım.Ben Emirin abisiyim.Adım Fatih."dedi.Emirle benziyorlardı biraz.Gözleri ateş saçıyordu sanki.Babam bana fırsat bırakmadan söze girdi.

"Merhaba ben Adil.Emirin patronuyum.Bizim yanımızda çalışıyor.Şoför olarak.Şirketin önünde silahlı saldırıya uğramış.Ameliyatta şu an.Bizde bekliyoruz.Henüz bir bilgimiz yok.Lütfen sakin olun ve oturun.Kardeşiniz cidden çok güçlü biri.Kolay kolay bırakmaz bizi."dedi babam.Dedikleri işe yaramış olmalıydı ki oturmuşlardı.Ben zaten fazla bitkin hissediyordum.Emirin yanımda olmasını istiyordum.Ellerinin sıcaklığını hissetmek,dudaklarındaki çilek tadını tatmak istiyordum.Bu düşüncelerimden çalan telefonum yüzünden ayrıldım.Telefonu açtım ve karşıdan konuşan kişiyi dinlemeye başladım."Eren bey,ben Cengiz."dedi karşıdaki ses.Cengiz ve birkaç kişi,Emiri vuranların peşine gitmişti arabayla.Oradan biraz uzaklaşıp konuşmaya başladım."Söyle Cengiz.Dinliyorum."dedim.

"Eren bey biz adamları takip ettik ve yollarını kesip aldık adamları.Şu an depoya götürüyoruz.Biz mi halledelim yoksa bekleyelim mi sizi?"dedi.Icimde intikam ateşi harlanmıştı bir kere.

"Beni bekleyin.Adamları orda tutun ve benden haber bekleyin.Merak etmeyin.Bunun mükafatını alacaksınız."

"Sağ⁰olun Eren bey." Dedi ve telefonu kapattık.Artık şu Haydar denen pislikle hesaplaşma vaktiydi.Ama önce sevdiğim adamın iyi olduğunu görmeliydim.Ameliyathanenin önüne geri döndüm ve koltuğa oturup içeriden iyi haberlerin gelmesini beklemeye başladım.

Fatihle Adil'i shiplememeliyim 🤦🏻‍♀️

Geç oldu kusura bakmayın.

Umarım beğenirsiniz 🙏

Sizleri seviyorum ❤

İyi okumalar

FEDAİ (BXB)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora