22.Bölüm ☘

2.2K 139 19
                                    

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Eren
Gözümü ameliyathanenin kapısından ayırmıyordum.Sanki birazdan kapı açılacak ve Emir her zamanki dik duruşuyla kapıdan çıkacaktı.Onu o kadar özlemiştim ki kalbim alev alev yanıyordu.Sanki biri eline almış avucunun içinde sıkıyordu.Bu da canımı acıtıyordu.Onun canını yakanın canını alacaktım.Saatlerdir hiçbişey yememiştim bile.O orda yatarken benim boğazımdan geçmezdi ki.Koridorda bi koltukta ben,babam oturuyorduk.Karşımızdaki koltukta Emirin abisi ve 4 kişi daha oturuyordu.

Bi süre sonra ameliyathanenin kapısı açıldı ve doktor çıktı içeriden.Hemen kalkıp yanına gittik.Ben konuştum hemen aceleyle."Emirin durumu nasıl iyileşecek mi?"diye sordum.

"Kurşun kalbe çok yakın bi yere isabet etmiş.Zor oldu ama çıkardık.Hasta çok güçlü biri.O vazgeçmedi,onun gücü bize umut oldu ve ameliyatı başarılı şekilde geçti.Önümüzdeki saatler çok önemli.Bir komplikasyon gelişmezse normal odaya geçecek.Şimdilik yoğun bakımda kalacak.Gözümüzün üstünde olması gerekiyor."deyip ayrıldı yanımızdan.Duyduklarımın mutluluğuyla gözlerimden yaşlar akarken babama sarıldım.O da bana sarıldı mutlulukla."Bırakmadı beni.Vazgeçmedi benden baba."diye fısıldadım babama sarılırken."Dedim sana oğlum.Emir çok güçlü.Bizi bırakmaz.Seni bırakmaz."diye karşılık verdi babam da.İste şimdi kendime gelmiştim ve Haydar denen itle görülecek bir hesabım vardı.

Babama biraz işim olduğunu ve Emirin başından ayrılmamasını söyledikten sonra ayrıldım hastaneden.Arabaya binip depoya doğru yol aldım.Babamdan arabanın anahtarını almıştım bu yüzden iki saat taksi bulmakla uğraşmayacaktım.10 dakika içinde depoya geldim ve Cengizi aradı gözlerim.Saniyeler içinde Cengiz depodan çıktı.Beni görünce yanıma geldi."Eren bey hoşgeldiniz."dedi."Hoşbuldum Cengiz.Nerde adamlar içeride mi?"dedim başımla depoyu işaret ederek.

"Içerideler efendim.Zaten 3 kişilermiş.Biz konuşturduk adamları."

"Isimlerini öğrendiniz mi?Aralarında Haydar diye biri var mı?"

"Evet var.Zaten o yapmış.Diğerleri de arabada yanlarındaymış zaten." dedi ve ben de daha fazla beklemeden içeri girdim.Üc tane pislik sandalyeye bağlanmış şekilde duruyordu.Gidip tam karşılarında durdum.

"Haydar iti hanginizsiniz?Eğer üç saniye içinde söylemezseniz hepinizi gebertirim.Süreniz başladı.1...2...3.Süreniz bitti.Tekrar soruyorum Haydar iti hanginiz?"dedim ve yorgun bir ses yükseldi.

"Be-nim.Hay-dar be-nim."dedi zorla.Yanına doğru gittim ve konuşmaya başladım.

"Düşünüyorum da,seni nasıl öldürsem acaba?Kızgın ateşlerde mi yaksam?Ayağına taş bağlayıp denize mi atsam?Uçurumdan mı itsem?Yoksa burda aç susuz bırakıp geberip gitmeni mi beklesem?Her halükarda öleceksin nasılsa."

"Ö-ödeştik biz.O,o piç kurusu be-beni a-ayağımdan vurdu.Topal kal-kaldım."dedi zorla konuşarak ve iyice yaklaştım yakınına bağırarak.

"Ne ödeşmesi ulan it!Sen nasıl bir piçsin?Adi şerefsiz!O çeneni sonsuza dek kapatacağım şimdi.Asıl şimdi ödeşeceğiz."deyip silahımı çektim.O sırada deponun kapısı gürültüyle açıldı ve kapıya baktığımda babamın geldiğini gördüm.

"Eren ne yapıyorsun oğlum delirdin mi sen?"dedi babam.Endişeli görünüyordu.Endişesinin nedeni,benim başladığım işi bitirdiğimi bilmesindendi.Bu işi de bitirecektim.

"Sen bu işe karışma baba.Bu herifi öldüreceğim ben."dedim.Babam içerdeki adamlarımızı dışarı gönderdi ve yanıma geldi.

FEDAİ (BXB)Where stories live. Discover now