2.0

13.2K 997 398
                                    


♥️

1 ay sonra

"Bu derse girmeyecek misin?" Samuel çantamı bana uzatırken elinden alıp sırtıma geçirmiştim. Derin bir nefes alıp etrafa bakındım. Dersi kaldırabilecek kafada hissetmiyordum kendimi.

"Burada durmaya devam edersem Luna elimde kalacak ve kimse onu kurtaramayacak." Burnumdan solurken sandalyemi yavaşça geriye itmiştim. Kızın her hareketi sinir bozucuydu.

Luna haftalar sonra ortaya çıkmıştı ve gerçekten tam anlamıyla sürtük gibi ortalıkta dolanıyordu. Bana ve arkadaşlarıma olan bakışları küçümserdi. Bu bakışları gerçekten bizi sinirlendiriyordu.

"Keyfine bak." Samuel bana tebessüm ederken tepkisiz kalarak adımlarımı kafeteryanın çıkışına yönlendirdim. Eve gidip biraz dinlenmek istiyordum.

Kim Luna'nın sarı saçlarından tutma fikri aklımdan geçerken kolumun yavaşça tutulması sinirime sinir katmıştı.

Hızlıca nefes alıp verirken beni tutanın kim olduğundan çok neden tuttuğuyla ilgileniyordum. Karşımda Jungkook'u görünce daha da sinirlenmiştim. Benimle bu kadar ilgilenmesini artık saçma ve gereksiz buluyordum. Çünkü o çoktan yanında gezdirdiği kızla bir ilişki içerisinde gibi görünüyorlardı.

"Önemli değilse acelem var?" Soran gözlerle baktığımda tek yaptığı aptalca sırıtmaktı. Göz devirmeme engel olamadım o an.

"Şu an yüzüne bir tane geçirmemem için bir neden söyle çünkü gerçekten sinir bozucu görünüyorsun." Kolumu hızlıca kendime doğru çekiştirdiğimde bana doğru birkaç adım yaklaşacağını gerçekten hiç düşünmemiştim. Parmakları biraz bile olsa gevşememişti. Canımı acıtmıyordu ama bir yere kıpırdamamı da istemiyordu. Yoğun bakışları direkt kalbime yol alıyordu ve bu durumdan hoşnut değildim.

"Seni ne bu kadar sinirlendirdi öğrenmek istiyorum." Rahatlığından ödün vermeden konuştuğunda, tüm gözleri üzerimizde hissediyordum.

Çoktan sesiyle ve dansıyla ün kazanmış, yetenekli, zeki ve yakışıklı olan birisi kolumdan yakalamıştı. Tabi hissedecektim.

"Jeon Jungkook," dedim tıslayarak. "Beni bu sinirlendiriyor."

"Öyle mi?" dedi çapkınca sırıtırken. İnadıma yapar gibi daha da yakınlaştı. Duvarla Jungkook'un arasında kalmıştım. "İnandırıcı değil, başka bir sebep söyle." Gözlerimi ondan kaçırdım.

"Sormaya devam et, tekme atacağım yeri çoktan seçtim." Jungkook dışında her yere bakarken mırıldanmıştım. Derin bir nefes alıp gözlerimi ona diktiğimde kaşlarımı hafifçe kaldırdım. Bana birçok duygu barındıran gözleriyle bakmaya devam ederken, kolumu sertçe çektim ve Jungkook'u itekledim.

"Tamam, tamam." Birkaç adım gerilerken konuşmaya devam etti. "Sadece rahatlamanı istiyordum." Beni böyle köşeye sıkıştırarak nasıl rahatlayacağımı düşünebilirdi? Daha fazla gerilmiştim.

"Neden bu kadar ilgilisin? Derdin ne?" Sesim olduğundan yüksek çıkmıştı.

"Sana çoktan söyledim." Omuzlarını silktiğinde kollarını göğsünde birleştirmişti. "Yeterli bir sebep değil mi?"

"Etrafımda seni görmeye katlanamıyorum." Tekrar gülümsediğinde derin bir nefes aldım. Bir yerleri kırmak parçalamak istediğim dakikalardaydım ama Jungkook'un kalbini de kırıp parçalamak istemiyordum. Karşıma geçip güldüğünde daha fazla sinirleniyordum ve daha da kötüsü böyle gülümsediğinde hızlı atan kalbimi yerinden çıkartıp yüzüne fırlatasım geliyordu. O öldürmek istediğim kelebeklerim yaşamak için içimde hala acıyla kanat çırpıyordu ve bu canımı gerçekten fazlasıyla yakıyordu.

"Pekâlâ, rahat bırakıyorum seni. Bundan sonra yüzümü görmezsin." dedi ve arkasını dönüp gitti.

Sinirimi ondan çıkardığım için önce kendimi suçladım, sonrasında da sinirlenmeme sebep olduğu için Luna'yı.

Ben de arkamı dönüp gittim ve sakin bir yere oturdum.

luna: seni sinirlendiriyor olmak
luna: bana nasıl zevk veriyor biliyor musun?
luna: bertha
luna: o kadar bencilsin ki
luna: sen gerçekten duygusuz bir insanın tekisin
luna: etrafındaki insanları teker teker kaybetmeni
luna: keyifle izleyeceğim

Gözlerim dolduğunda içimde patlamaya hazır bir bomba vardı. Sertçe yutkunup gözlerimi havaya diktim. Ağlamak istemiyordum ama neden canım bu kadar çok acıyordu? Luna yüzünden miydi? Ölen arkadaşının fotoğraflarını her gece bana atması yüzünden miydi? Ya da Jungkook yüzünden miydi? Hepsi diye geçirdim içimden. Yanağımda hafif bir ıslaklık hissettiğimde elimle hemen silmiştim. Telefonum tekrar titreştiğinde derin bir nefes aldım.

jeonjungkook: çaresizce döktüğün o gözyaşlarını
jeonjungkook: silmeme izin ver
jeonjungkook: ben sana ne demiştim
jeonjungkook: beni kendinden uzaklaştırmak sana olan ilgimi azaltmayacak
jeonjungkook: aksine beni sana daha da itiyor

Jungkook'un mesajlarını okurken sıklaşan gözyaşlarım için lanet etmiştim.

jeonjungkook: yanında olmama izin ver güzelim
jeonjungkook: kendine de bana da bunu yapma
jeonjungkook: belki göt herifin tekiyim evet
jeonjungkook: ama buz tutmuş kalbimi çatlatarak kelebeklerimin dışarıya çıkmasını sağlayan sen
jeonjungkook: onların son kez çırpınışını gör be kızım

🦋💭


—

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎆; dazzlingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin