1: ❝Démarrer❞

21.2K 1K 1.2K
                                    

🎼|Troye Sivan - Angel Baby|

■■■■■■■

Merhaba!

Kurguma hoşgeldiniz.

Yazdığım ve buna gerçek anlamda cesaret edebildiğim ilk kurgum. Yolu uzun olsun. Umarım kurgunun içinde kendinize dair bir şeyler bulabilir ve kitabı benimseyebilirsiniz. Epistle'ın Taekook'una hoş geldiniz.

Umarım sadece okumaz, yaşarsınız.

Hikayeye başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz♡

@nuitorenda 🌸 kişisel hesap bazında sizlerle daha kolay iletişime geçmek adına açtığım instagram/twitter hesaplarımın nicki. Bana ulaşmak isteyen varsa şayet, hangi durumla ilgili olursa olsun yazabilirler. Hepinize kokulu öpücükler.

Sizi seviyorum.

Başlayalım.

.......


"Dosyayı masama bırakın, birazdan döneceğim. Ben gelene kadar görevlilere odamı temizlemesini söyler misiniz, günlerdir havalanmıyor bile. Yakın zamanda fareler bana dost olacak yoksa."

Saat sabah 10 sularında, kışın keskin ayazı ciğerlerime dolarken, eşlik etmesi adına sol cebimden çıkardığım bir dal sigarayı göğsümden içeri dost ediyordum. Öyle ki pekte sevmezdim içmeyi. Bağımlılık başlığı altında bilincimizi kandırdığımız o yalana uyduruyordum kendimi.

Bağımlılıklarına ne derece bağlı olduğum şüphelidir lakin, şu an ki yaşımda dahil olmak üzere, hiçbir zaman sorumluluk almayı sevmeyen bir insan olmuş, öyle ki okul hayatım boyunca dahi, şahsıma sunulan ne varsa bir şeyler karşılığında diğerlerine yaptırırdım. Şayet karşıma yapmam gereken bir iş konulursa, nazlanma yöntemini kullanıp, ne kadar kaçabilirsem, oradan o kadar uzaklaşırdım.

Bu cümlelerin üzerine şu an içinde bulunduğum işin, bana ne denli uyumlu olduğunu konuşursakta; tamamen aykırıydı.

Realist bir insandım, gerek işimden, gerek alışkanlıklarımdan gelen bir huydu bu bende ki. Sebebi bilinmez ama yanlış olan her şeye karşıydım. Sahte duyguları anında kestirir, bir insanla ufak bir göz temasında bile bulunmak, onun tüm karakter analizini ortaya sermeme yeterdi.

Kendi hayatıma karşı da oldukça özensizdim. Paramı asla barlarda harcamaz, kafa bulmak için sarhoş olmaz, ya da kendime daha iyi bir hayat sunmak için lükse kaçmazdım. Hatta olacak ya, kullandığım arabam bile beni yolda bırakacak kadar takozdu. Tüm bunlara ek olarak, asla renkli giyinmez, ulu ortada kahkaha atmayı sevmez, mertebemden ötürü sahte samimiyet gösteren tüm insanları hayatımdan çıkarır, tek seferde silerdim.

Tahammül duyguları pekişmeyen biri olarak, birini dinlemekten ziyade kendi kafama uygun olanı yapardım. Hoş bu aşk hayatımda da böyle ilerliyordu.

Tek tük ilişkilerim oldu elbet, bazılarının adını dahi hatırlamıyorken, içlerinde aşkın zerresinin gezmediğini hatırlıyordum. Kendince güzel buldukları suratımı, ya da cebimde dolandırdığım nakitler uğruna yürüyordu bir şeyler.

Bundan ötürüdür ki, aşkın var oluşuna olan inancım, bir yerlerden atlayalı epey olmuştu.

Annemi oldukça ufakken kaybettim. Rüzgarına kapıldı değeri beş para etmez dünyanın. 3-5 hecelik bir cümle ne kadar acı verebilir bilinmez şayet, ben o cümlede hayatımı değiştiren tüm eylemleri siyahından beyazına yaşadım. Sıradan bir ölüm değildi, belki hayatın kanunu, olması gerektiği gibi çalsaydı kapımızı, bu denli yakmazdı canımı.

Epistle | TaekookWhere stories live. Discover now