6: ❝Embrasse Moi❞

4.9K 662 489
                                    

🎼|Chase Atlantic - Friends|

■■■■■■■

Merhaba!

Her şey yolunda mı?

Sizi Seviyorum.

Başlayalım.

.......

"Jimin aynı bu yazılar kör müsün Tanrı aşkına!" Tek bir mimik oynatmadan öylece suratıma bakan Jimin gerilmiş sinirlerimin iplerini daha da zorluyordu. "Ben pek benzetemedim Taehyung" dedi gözlerini devirerek. "Yani sonuçta yazı yazıya benzer, abartma."

"Sen benimle taşak mı geçiyorsun? Yoksa gerçekten aptal mısın?" Söylediğim cümle üzerine oturduğumuz koltuktan kalkarak hiçbir şey söylemeden mutfağa gitmiş, döndüğünde iki fincana doldurduğu birayla geri dönmüştü. "Bardak aramaya üşendim, bununla idare et ve evet izin veriyorum sigaranı burada içebilirsin. Yeter ki sakinleş artık."

"Nasıl bu kadar normal karşılayabiliyorsun, adam evden çekip gitti diyorum sana!" Derin bir soluk ciğerlerime otururken gözlerinin içine bakıyordum. Bakıyordum çünkü artık ondan mantıklı bir cevap bekliyordum.

"Pekala Kim Taehyung, sana söz veriyorum bunu araştıracağım ama üzgünüm ki yatmam gerek. İznimin son günüydü sabah iş var. Affına sığınıyorum, akşam döndüğümde konuşalım olur mu bebeğim?"

"Kaç bakalım, nereye kadar kaçacaksın."

"Of Taehyung! Gerçekten anlamak istemiyorsun. Ne mektupmuş anasını satayım, soluğumuzu günlerdir götümüzden alıyoruz iki satır yazı yüzünden. "

"Sus!" dedim son derece keskin bir sesle. "Geçen yaptığının aynısını yapıyorsun, bu sefer gerçekten giderim bu evden!"

"Git Taehyung? Nereye gideceksen git?"

Karşımdaki Jimin miydi seçemiyordum. O hiç böyle davranmazdı, biz bu yaşımıza dek tüm zorluklara birlikte göğüs germiş bir ağacın kırılmış dalında salınan iki yaprak gibi; umut doluyduk, her şeye karşı. Birbirimizi yarı yolda bırakmaktansa, uçurumdan atlardık hiç düşünmeden. En basitinden, önceden ona gideceğim bu evden desem, "Birlikte gidelim o zaman" derdi. Şimdi ise... şimdi ise gitmem için gözümün içine bakıyordu.

Jimin Yoongi ile tanıştığından beri böyleydi.

Jimin değişti.

Benim tanıdığım Jimin gerekirse işe şişmiş göz altlarıyla giderdi; beni iyi etmek uğruna.

"Gidiyorum."

"Git Taehyung." dedi gürlercesine. "Durma git."

Elimdeki bira bardağını masaya vurarak yarısının dökülmesine sebep olduğumda oturduğum koltuktan kalkarak odama attım kendimi. Gözyaşlarım görüş alanımı buğulaştırırken, dolabın üzerinden hızla indirdiğim bavulumu açarak, hiçbirine bakmadan dolabın içinde ne varsa gelişigüzel tepiyordum. Gözümden düşen damlaları elimin tersiyle silmeme rağmen yerini yenileri alıyor, dökülen damlalara bile sinirleniyordum.

Bavulu doldurduktan sonra fermuarlarını ihtirasla çekmiş, dizginliğimi korumaya çalışıyordum. Odadan ayrılmadan evvel göz ucumla son kez baktığımda, yatağımın üzerinde duran peluş yastığıma ilişti gözlerim. Bir şeylere sarılmadan uyuyamayan bedenim, korkusundan ona sarılacaktı artık.

Küçüklüğünden beri.

Kulbunu indirdiğim kapının ardından attığım adımla ortada gözükmeyen Jimin sanıyorum ki odasına çekilmişti. Fırsattan istifade ederek son kez dokundum evimin duvarlarına. Çünkü canıma dayanan son raddeydi.

Epistle | TaekookWhere stories live. Discover now