Sen, sen ve yine Sen.

203 11 20
                                    

Dudaklarını öpmek isterdim. Koyu rengiyle beni büyüleyen, her seferinde dokunmak istememe neden olan ve tadını merak ettiğim dudaklarına sahip olmak.

Her seferinde bana iyi gelen şeyler söyleyen sen her bir adımında beni büyülüyorsun.

Şimdi ise gözlerinin kenarları kırışmış dudaklarındaki gülümseme beni esir alırken çevremi unutuyordum. Sadece sen ve ben kalıyorduk bu güzel yeşillerin arasında.
Her seferinde daha ne kadar güzel olabilir derken beni şaşırtmayı başarıyorsun. Kalakalıyorum seni gördükçe adım atmayı unutuyorum.
Dünya benim için sen güldüğünde, mutlu olduğunda yaşanılır hale geliyor.

Kolumdaki baskı ile dilimin ucundan hı nidası çıktı.
Gözlerim gülüşünden ayrılırken yeşil gözleri olan bir adam karşımda bana bir şeyler diyecek gibi gözüküyordu.

"Efendim?"

"Telefonun çalıyor."

Gözlerim şaşkınca bakınca yeşil gözlerine kafasını iki yana sallayıp asılı olan çantamı kulağıma yaklaştırdı.

Çalan müzikle duraklarken telefonumun çaldığına yeni aymıştım.

Kafamı iki yana sallarken o da çantamı bırakmış bana şaşkın deyip bir de onaylamaz sesler çıkartıp gitmişti.

Çalan telefona bakarken dersin başladığını anlar anlamaz koşar adımlarla binaya girdim.

Uyanma Vakti GeldiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin