۹ - D O K U Z

1.7K 152 12
                                    

Selamün aleyküm,

Nasılsınız?

Size bugün Hazreti Musa'nın hayatını araştırmanızı ve dualarına bakmanızı rica ediyorum :)

Sizi öpüyorum,

Kendinize iyi bakın,

En güzele emanetsiniz :)

06.11.2020

۹ - 9. BÖLÜM

"Bunun üzerine Mûsâ, onların hayvanlarını sulayıverdi. Sonra gölgeye çekilip, "Ey rabbim! Bana lutfedeceğin her türlü hayra muhtacım!" diye niyazda bulundu." (Kasas Suresi - 24. Ayet )

İnsan geçmişini sorguluyor, yaşadıklarını ve yahut yaşayacaklarını sorgulayabiliyor fakat ben nasıl bu denli geciktim?

Nasıl yetişemedim.

"Kızım, bir gün daha kalacakmışız, eve gidip annen ile bana birkaç kıyafet getirir misin?" Başımı salladım.

"Giderim, gelirim baba. Sen, annemin yanında dur. Yemek yedi mi?"

"Yedi, annene ne oldu kızım? Sanki, garip davranıyor." Gülümsedim, babamın gözleri yer yer kızarmıştı.

"Normal davranıyor baba, davranmamız gereken gibi." Hızlı adımlarla hastaneden ayrıldım. Cebimi yokladığımda anahtarın orada olduğunu anladım, bir an anahtarı düşürdüğümü zannetmiştim.

Hastanenin köşesinden kalkan dolmuşa bindim, zaten eve oldukça yakın bir hastaneydi. Gözlerim ağladığımdan kaynaklı yanıyordu ve bu soğuk hava iyi gelmişti.

Dolmuşa binmem ve inmem bir oldu. Züleyha ile son konuşmamızda beni oldukça merak ettiğini söylese de hastaneye gelemezdi, annem bu durumdayken belki Züleyha'ya kaba konuşabilirdi ya da Züleyha'dan etkilenip daha da kötü olabilirdi, en iyisi Züleyha'nın gelmemesi.

Eve girdiğimde babamların odasına girdim, gerek bütün kıyafetleri aldım, diş fırçası ve sabun da alarak çantayı kapattım, bence gereken her türlü şeyi almıştım.

Sırt çantamı odama bırakarak yeni doldurduğum siyah küçük çantayı diğer elime aldım, mutfağa girerek aygazın üzerindeki annemin daha saatler öncesinde yaptığı taze yemeği yemek için tabağa doldurdum, ekmek poşetinden ekmekte aldım.

Yediğim yemeğin tabağını kaldırdım ve yıkamadan tezgaha koydum, büyük ihtimalle yarın Fakülteye gitmezdim, bundan kaynaklı da evdeki işleri yapabilmek için oldukça uzun bir vaktim vardı.

Evden çıktığımda bu sefer dolmuşa binmeyi gereksiz bularak yürüdüm, havanın karardığını daha yeni fark edebildim. Bu kadar uzun süre evde duracağımı düşünmüyordum, belli ki yemek yemem bu kadar vaktimi almıştı.

Bugün yaşadıklarımı düşüne düşüne boğuluyor ve nefes alamıyorum, içimdeki ağlama isteğini bastıra bastıra mahalleden çıktım.

Kolumda hissettiğim baskı daha sol tarafıma dönemeden bir duvarın arasına çekilerek ağzım kapatıldı, karşımdaki adamı sokağı aydınlatan ışıktan kim olduğunu az çok çıkarmaya çalışsam da korkudan kaynaklı iki cümleyi bile birleştiremeyecek haldeyim.

"Beni hatırladın mı? Bence unutmamışsındır." Karşımdaki adamı sokakta tüneyen ışıktan kaynaklı kim olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum. Elini ağzımdan çekmesi ile her ne kadad bağırmak istesem de etrafın tenhalığı beni korkutmuştu.

Yolumdaki Hira - TamamlandıWhere stories live. Discover now