۱۲ - O N İ K İ

1.5K 152 18
                                    

Selamün aleyküm,

Biraz geç geldim gibi hissettim ve yazdığım bölümü tamamladım, aslında daha fazla yazacaktım fakat şimdi atmak istedim.

Sizi seviyorum,

Kendinize güzel bakın,

En güzele emanetsiniz...

Desteklerinizi bekliyorum :)

۱۲ - 12.BÖLÜM

Bugün yaşadıklarımı üç gün önce gelip bana anlatsalar gülerdim ve asla inanmazdım fakat şimdi yaşadıklarıma bakıyorum da aslında hayatımızın ve yönü hakkında hiçbir tahminimiz tutamazmış gibi.

Bugün Emir Esved ile evliyim, buna evlendiğim vakit bile inanmamıştım. Ben evlendiğimize, Emir Esved'in bana uzun uzun baktığı an anladım yoksa hiçbir güç bana inandıramazdı ki.

"Çorba oldu mu?" Emir Esved'in kapı pervazında bana yönelttiği soru ile çorbama baktım, kıvamı oldukça yerindeydi. Çekmeceden bir kaşık alarak tadına baktım.

"Olmuş. Sofra kurmak için bana yardım etmelisin, yerleri bilmediğimi biliyorsun." Başını salladı.

"Ben sofrayı hazırladım. Çorba ve bulgur pilavı hazır mı?" Başımı salladım. Bulgur pilavı yapmamı Emir Esved istemişti, anladığım kadarı ile bulgur pilavını seviyordu.

"Peki, o halde sen bulgur pilavını al, bende çorbayı alayım." Başını salladı, benden önce bulgur pilavını içeriye götürdü. Onun ardında çorbayı son kez karıştırıp onun girdiği odaya doğru elimdeki çorba ile yürüdüm.

Bir aile gibiydik.

Mutlu bir aile gibiydik, annem ve babam gibi fakat bir problem vardı, bana karşı benim ona hissettiğim gibi bir duygu beslemiyordu. Annem ve babamdan tek eksiğimiz buydu, sevgi yoktu aramızda sadece saygı. Sadece benim sevgimle ayakta durabilir miydik?

Çorbayı masaya koyduğumda Elif teyzenin de sofrada olduğunu fark ettim, güzelce tabaklara çorbaları doldurdum. Mercimek çorbasını gerçekten becerebiliyorum, yemek konusunda iyi olduğum tek konu çorbalardı.

Tencereyi kapatarak masaya oturdum, şimdi yaptığım çorbanın lezzetini ölçebilirdim ama ne kadar çorbaya odaklanmak istesemde gözüm sürekli Elif teyzeye ve Emir Esved'e kayıyordu. İkisinin ortak noktalarından biri de ifadesiz oluşları, gerçekten sevip sevmediklerini anlayamıyorum.

"Çok güzel olmuş." Emir Esved'in sessiz  fısıltısı ile derin bir soluk alarak çorbamı kaşıklamaya başladım fakat bu rahatlığım Elif teyzenin sözlerine kadardı:

"Bakıyorum, kocanın beğenisi ile bize bakmayı kesitiniz gelin hanım, becerikliymişiz. Lezzetli olmuş." Elif teyze bu sözleri beni kırmak için değil, utandırmak amaçlı olduğunu fark edebiliyorum çünkü başarılı da oluyor.

"Anne." Emir Esved'in annesi uyarır tonda seslenmesi ile bakışlarım ona döndü, beni düşünmesi bile kalbimi ayaklandırıyordu. Emir Esved'in her hareketi ile kalbim deli oluyordu.

"Yemedik karını oğlum." Emir Esved'in kızardığına ilk defa şahit oluyorum, utanıyordu.

"Bulgur pilabı koyar mısın Hira?" Başımı sallayarak kalktım ve Elif teyzenim tabağını aldım, bulgur pilavı yapmakta becerikliydim ama mercimek çorbası kadar değildi.

Elif teyzenin tabağını ona uzatmam ile Emir Esved'e tabağını bana uzattı.

"Çok koy." Başımı salladım, Emir Esved'in tabağına alarak tabağı doldurdum ve Emir Esved'e uzattım.

"Az olmuş gibi."

"Oğlum, beni de yiyecek gibisin. Vallahi, senin işin zor kızım. Bizim oğlan zor doyuyor." Allah'ım şimdi utancımdan bayılıp kalacağım!

"Bilemiyorum." Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki ben bile bunu söylediğime karşın şüpheliyim.

"Ailen ile ne zaman tanışabilirim kızım?" Başımı eğdim, dürüst olabilirim. En fazla ne olabilir ki?

"Ailem bilmiyor." Elif teyze, parmakları ile tuttuğu kaşığı tabağın içerisine düştü, oldukça şaşkın gözüküyor.

"Nasıl bilmiyor?"

"Bir anda evlendik, onlara açıklayamadım." Elif teyze başını kaldırıp gözlerimin içine baktı.

"Sen, benim oğlumu bu kadar çok mu seviyorsun kızım?" Başımı eğdim.

"Evet." Şu an söylediğim her ne kadar gerçek olsa da Emir Esved annesini inandırabilmem için yaptığımı düşünür gibi hali vardı.

"Ne zaman söyleyeceksiniz peki kızım?" Derin nefes aldım.

"İlk fırsatta söyleyeceğim fakat şu an biraz endişeliyim." Başını salladı ve yemeğine döndü, sanki söylediklerim onu kırmış gibi bir hali vardı.

"Özür dilerim." Nedensizce özür dilemiştim sanki bu özürümü en çok aileme söylemem gerekir gibi hissettim gibi.

"Bugün bizde kal kızım."

"Kalamam." Gülümsedi.

"Kal kızım, bugün burada kal." Emir Esved'e baktım, o ise annesine bakıyordu sanki annesinin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışır gibi tavrı vardı.

"Sofrayı toplayın çocuklar, ben odaya geçiyorum yatsıyı kılıp yatacağım." Başımı salladım, ayağa kalkacağım sıra Emir Esved kolumu tuttu.

"Sen otur, yemek yemedin." Başımı salladım, önümdeki yarım kalmış çorbaya baktım.

Şimdi ne yapacaktım?

"Korkma, hallederiz." Emir Esved, kalbimdeki yeşermiş bir karanfil.

...

10.11.2020

Selam ve dua ile :)

Yolumdaki Hira - TamamlandıWhere stories live. Discover now