cuatro

686 114 128
                                    

"Suga, yanlış anlama ama sence de sözleşme şartları çok saçma değil mi? Yani partnerimi bile bilemeceyeceğim, uyumlu muyuz, değil miyiz bunları bilmeden nasıl role hazırlanacağım?" diye sitem ediyordu sabahtan beri Oikawa.

Sugawara ise sitemlerini dikkate almıyordu çünkü sözleşmeyi çoktan imzalamışlardı. Akaashi'den öğrendiğine göre çoktan Iwaizumi'de imzalamıştı, hem de sorun çıkarmadan.

"Sete 3 hafta var. Öğreneceksin zaten." dedi Sugawara. Gün içinde bunu kaçıncı kez tekrarlamıştı bilmiyordu.

Oikawa'nın kompleksli birisi olmasının altında yatan gerçeği bilen nadir kişilerden olduğu için Sugawara hiçbir zaman onun bu küçük endişe krizlerini kötülemiyordu, hatta seviyordu da.

Oikawa'nın mükemmeliyetçi yapısı onu bu hale getirmişti. Oikawa'ya göre attığı adım bile standartların üstünde olmalıydı.

Ve zamanla bu onun kişiliği haline gelmişti, duygularını ifade ederken mükemmel olmalıydı, mesleğinde mükemmel olmalıydı, hatta öyleydi ki en iyi menajer bile onun olmalıydı.

Onun bu tabularını yıkan bir olay olmuştu. Hatta direkt bir insan.

Iwaizumi Hajime. Onun kadar iyi olduğu söylenen bir diğer isim. Oikawa ile bir tutuluyordu ki bu Oikawa'ya göre oldukça gülünçtü.

Iwaizumi taraflarına bakarsak, kendisinin böyle bir kompleksi yoktu. Oikawa ile arasındaki tek sorun onun için bu sidik yarışıydı. Tabii ki de Oikawa onun önüne geçmeye başladığında, onun ışığını kapatmaya başladığında oturup izleyecek değildi. O da bir süre sonra bu sidik yarışına dahil olmuştu.

Film için ise hiçbir şey düşünmüyordu, partnerini bilmiyor oluşu onu oldukça heyecanlandırıyordu sadece. Bilip bilmemesi onun için önemli değildi.

Bu filmi her halükarda kabul etmesinin tek nedeni vardı, o da tabuları yıkmaktı. Başkasına teklif gitti mi gitmedi mi bilmiyordu ama gitseydi bile çoğu erkek oyuncunun kendine yediremeyip bunu kabul etmeyeceğinden emindi. Çünkü onlar için erkeklik gururu her şeyden önemliydi.

Sahi, bu erkeklik gururu neydi? Bir erkeği sevdin diye daha az erkek olmuyordun. Bir kadını sevdiğin için daha fazla erkek olmadığın gibi.

Iwaizumi bu zamana kadar üstüne yapışmış olan maskülen, playboy, her gün farklı kadınla takılan erkek algısını üstünden atmak istiyordu artık.

Iwaizumi kafasını geriye yasladı ve sigarasından çıkan dumanın yükselişini izledi. O sırada kapının tıklatılmasıyla tekrardan dikleşti ve dışarıdaki kişiye girmesi için komut verdi.

Yakın arkadaşı olan Tendou içeri girerken yüzüne kocaman bir gülümse yerleştirdi.

"Akaashi seni çok yormamam gerektiğini söyledi." dedi gülerek.

Iwaizumi buna kahkaha atmıştı, Akaashi onun hem menajeri hem arkadaşı hem de annesi gibi olabiliyordu bazen.

"Eminim beni çok yorarsın." dedi Iwaizumi sigarasını söndürerek.

"Başrolü aldığını söyledi Akaashi, gizliymiş diğeri ha?" dedi Tendou ellerini cebine koyarak.

"Öyleymiş. Belki de böylesi daha iyidir, hayat sürprizlerle doludur sonuçta. Hem belki Ushijima oynuyordur diğerini, medya öyle düşünüyor gibi en azından." dedi Iwaizumi.

"Ya da... Biliyorsun. Bu rol için mükemmel uyacak kişiyi. Oikawa oynuyordur." dedi ve muzipçe güldü.

"O karşısındaki kişinin ondan daha az popüler olduğundan emin olmadan hiçbir projeyi kabul etmez, hele beni hiç etmez." dedi Iwaizumi arkadaşına doğru dönerek.

"Sen söyledin, hayat sürprizlerle doludur. Öyle çıkarsa ne yapacaksın?" dedi Tendou merakla, çünkü içten içe yakın arkadaşının Oikawa'ya karşı bir ilgisinin olduğunu biliyordu. Bunun duygusal olup olmadığını bilmiyordu ama o çekimi hissedebilecek kadar iyi tanıyordu bu çocuğu.

"Tüm sahnelerde en iyi gözükenin ben olduğumdan emin olacağım." dedi Iwaizumi kendinden emin bir şekilde.



"Sugawara? Bir gelir misin?" dedi Oikawa diğer odadan.

Kısa sürede Sugawara odanın içine girdi. Gördüğü şey karşısında anlamsızca Oikawa'ya baktı. Çünkü Oikawa yere oturmuş bir şekilde her yerine salça dökerek makarna yiyordu.

"Yanlışlıkla çocukluğuna mı döndün?" diye sordu Sugawara.

Oikawa o an kendini kontrol etme şansı buldu, utanmıştı önce ama sonradan karşısındaki Sugawara olduğu için bu duygusu hemen gitmişti.

"Sosyal medyada Ushijima'nın eşcinsel bir filmde oynayacağı söyleniyor." dedi Oikawa ağzındaki yemek yüzünden anlaşılmayan bir tonda.

Sugawara onun bu haline bir kahkaha atıp yere yanına çöktü.

"Ee, belki onunla oynuyorsundur? Güzel olmaz mıydı?" diye sordu.

Oikawa peçeteyle ağzını sildi ve tabağını sağına bırakıp sıkkınlıkla nefes verip kafasını Sugawara'nın omzuna koydu.

"Benden daha yetenekli." dedi konuşmak istemediği belli olan bir tonla.

"Hayır, ikiniz de yetenekli oyuncularsınız. Hiç aynı kulvarda bile oynamadınız, belki çok iyi bir uyum yakalayacaksınız." dedi ve kafasını Oikawa'nın kafasının üstüne koydu.

Oikawa tekrar sıkkınlıkla ofladı ve ayağa kalktı. "Koşuya gideceğim." dedi ve evden hızlıca çıktı.

Sugawara onun bu hırslı haline gülerek önüne döndü ve Akaashi'ye mesaj attı

Sugawara: Umarım rahatsız etmiyorumdur, Ushijima dedikodusu şimdiden sızmış. Oikawa o oynayacak sanıyor.

Akaashi: Ah evet gördüm. Iwaizumi bile inandı.

Sugawara: Çok iyi o zaman. Bunu başarırsak kendime 1 ay tüm projelerden izin vereceğim.

Akaashi: O kadar salma da yılın menajeri koltuğunu kaybetme. :)

Sugawara: Asla.

Sugawara ve Akaashi aynı anda, birbirlerinden habersiz bir şekilde derin bir nefes verdiler. Set başlayana kadar sayılı güzel günleri kalmıştı çünkü.

ben böyle geçiş bölümlerinde çok eğleniyorum, umarım siz de eğleniyorsunuzdur :') 💖

starlights [iwaoi] -tamamlandı-Where stories live. Discover now