"İntikam yolculuğuna çıkacaksan kendin için de bir mezar kaz."
Parti ışıklarının sönmediği, topuk seslerinin eksik olmadığı ve kahkahaların hiç dinmediği bir cennetti Beyaz Konaklar. Adını sitenin zirvesine yapılmış, bembeyaz, görkemli konaktan alıy...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bir çoğumuz suyun üst kısmından bakarken herhangi bir problem olduğunu düşünmeyiz. Her şey planlandığı gibi yolunda ve seyrindedir. Oysa esas karmaşıklık suyun altındadır. Buzdağının görünmeyen kısmı, görünen kısmından çok daha önemli ve vahimdir, işin tehlikeli kısmıdır. Sonuçta Titanic'i de batıran, buzdağının görünmeyen yüzü değil miydi?
"karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor ama sen, öldüğünün farkında değilsin."
•••
Londra, 2019..
Belgravia'daki şirket binasından içeri girdiğinde sayamadığı kadar gülümseyen fakat bir o kadar da yoğun yüzle karşılaşmıştı Baykal.
Hızla asansörün olduğu alana ilerledikten sonra kolundaki saati kontrol ederek, Kartal'ın odasının olduğu katı tuşladı.
Kapıyı çalıp içeri girdiğinde, Kartal'ı bir numaralı çalışanlarından biri olan Andrew ile tartışırken buldu. Ki bu hiç de yadırganacak bir durum değildi.
"Müsait değilsen, beklerim?"
"Gel Baykal." dedi Kartal, sanki gel sen de duy der gibi. "Gel bak yine nelerle uğraşıyorum."
Baykal takım elbisesinin ceketini düzeltirken, Kartal'ın önündeki koltuğa oturup bacağını diğer dizinin üzerine attı.
"Anladığım kadarıyla şirkette yine bir anlaşmazlık var?"
"Türkiye'den Aksöz Holding lojistik işleri için bizimle çalışmak istiyormuş!" dedi Kartal tükürür gibi. Ses tonundan bu firma ile bir alıp veremediği açıkça belli oluyordu.
"Ve anladığım kadarıyla sen onlarla çalışmak istemiyorsun. O zaman çalışmazsın. Bu sinirinin sebebi ne?" dedi Baykal bakışlarını öfke saçan Kartal ile sıkıntıdan iki büklüm olmuş Andrew arasında gezdirirken.
"Çok sevgili Andrew, hayır dememe rağmen vazgeçmeyip günlerdir kapımı çalıp beni ikna etmeye çalışıyor, kendisi bu projeyi çok kârlı bulmuş çünkü! Fakat bilmediği şey çok yakında kendini de kapının önünde bulacağı!" derken, önüne sunulan dosyayı masanın üzerine fırlattı.
Andrew işinde başarılı ve son derecede dürüst bir adamdı. Kartal'ın böyle bir insanı işinden etmeyeceğini biliyor, sadece sinirle sarfettiği bu sözleri görmezden gelmeyi tercih ediyordu Baykal.
"Çünkü bu adamları çok iyi tanıyorum. Babam eskiden kendileriyle uzun süre iş yapmıştı.. ama vefat ettikten sonra benim toyluğumdan faydalanmaya, açıkça beni kazıklamaya çalıştılar. Şimdi kapımızı çalıp, el pençe durduklarına bakma, ben Kartal Özaslan olarak varolup, kendi prestijimi yaratmasaydım, asla bizimle çalışmak istemezlerdi. Ben de bir zamanlar babamın ölümünden faydalanmak istemiş olan leş kargalarıyla bırak iş yapmayı, aynı masaya bile oturmam!" derken Kartal, gözündeki kin dışarıya yansıyordu.
