*31*

5.2K 300 50
                                    

Abim nerde?

Zihnimde ki hüküm süren yıkılmışım hissi ve cevaplarımdaki boşluk beni hiçliğe sürgün ediyordu.

Telefonu sıkan elimdeki kalp ritmini hissetmem benim süremin git gide kısaldığını ve her günün her anın önemli olduğunu vurguluyordu.

Telefonu cebime atıp banyoya gitti.

Aynanın karşısındaki beden beni yansıtmıyordu.

Bu ayna benim gerçek halime bana sunamıyordu.

Aynaya attığım ani yumruk ile kanlar saniselik olarak parçalara bulaşıp yere düşen parçalarla beraber yere yeni bir desen vermek için hazırdı kanım.

Aynanın kırık parçaları elimde ve yerdeydi.
Bazı parçaları ise çerçevenin köşesinde kırık şekilde duruyordu.

Ortasında ise benim yumruğun ve boşluk.

Kalbimde böyleydi.

Kırık bir ayna gibi.

Çerçevesine tutunan acı verici camlar ve ortasında bulunan hiçlik.

Benim kalbimin bana verdiği en büyü ceza sanırım buydu.

Hayatın bana acımasız oluşu...

Kalbime büyük oyunlar oynayan duygularım...

Ve yorgun geçmişim...

O küçük kız...

Masum beyaz elbisesi, çıplak yaralı ayakları, mos mor kolları  ve yer yer yeşermiş omuzları, ama yüzündeki umut ışıkları...

Benim saf küçüklüğüm.

Oynanmış yaşam hayallerim.

******************

Banyodan çıkıp odama geçeli 6 saat olmuştu.

Ares ile 4 saatlik bir görüntülü konuşma yapmıştık ve morelim az da olsa onun yüzünü görmem ile eski haline dönmeye çalışıyordu.

Akşam saatleriydi şimdi de.
Saatin ibreleri benim kalp atışında inat daha kuvvetli seğiriyordu.

Ellerindeki kanlar temizlenmiş ve ellerim sarılmıştı.

Rüzgar abim ellerimin bu haline endişelense de ciddi bir şey olmadığını fark edip sarıp gitmişti. Tabi gitmeden öncede odadaki tüm aynaları toplamıştı. Gardırop ve makyaj masadaki aynaları ise köpük ile kaplamıştı.

Aklımda olan şeyler listesin 7 numarada olan şeylerden biride bu köpükleri yırtık pırtık edip Rüzgar abimin odasına doldurmaktı.

Dolabıma ilerleyip sweet ve siyah pantalon çıkardım. Üstüme kısa sürede geçirip saçımı topuz yaptım. Ayağıma sporları geçirip birde siyah sırt çantasına herşeyimi koyup evden kısa sürede çıktım.

Boş sokakta ilerlemeye başladım.

Kavşaktan gelen arabalar hayla beni titretse de kendimi topladım.

Işıklarda geçip bir taksi durdurdum.

Adresi söyleyip arkama yaslandım.
Aynadan bana bakan taksicinin sorgular bakışlarını umursamayıp önüme döndüm.

Taksi ilerlerken sağanak altında kalan şehre baktım.

Sadece bir kaç dakikada her yer sırılsıklam olmuştu.

Rüzgarın ve yağmurun sesi ve birde yağmurun kokusu ile kendimi boşlukta hissettim adete.

En sevdiğim kokulardan biride bu.

Yağmur kokusu ve yağmurdan sonra etrafa hakim olan toprak kokusu.

İnsanlar çılgınca koşuştutup yağmurdan kaçarken ben arabanın camından onları izliyordum.

Para verdikleri çantaları umursamadan yağmura karşı sığınak yapmalarını... Üniversite sınavına girecek olan çocuğun notlarını hayatı pahasına koruyup montunun altına saklayışını...

Ve daha bir çok şeyi...

Araba orman yoluna girerken kendimi hazırladım.

Buradan tek çıkmayacaktım.

Araba dağ yoluna doğru hareketlenirken ellerim yerinde duramıyordu.

Soğuk daha da gücünü gösteriyordu.
Buz tutan bacaklarımı salladım.

Araba sonunda dağlık alan ancak iki yerinde ağaç kaplı bir yerde durdu.

Taksiciye parayı uzatırken onun hayla şüpheci ve meraklı bakışları üzerimdeydi.

Arabadan inip patika yola ayak bastım.

Arabanın kapasını kapatmakla arabanın minik bir manevra ile yavaşça arkaya dönüp uzaklaştı.

Ancak arabada şöför hariç uzaklaşan bir şey daha vardı.

Benim notum...

" Tehlikedeyim. Patika yoldan bıraktığın yolcuyum ben. İsmim AzeNaz Ateş... Arama emri çıkar ise polis ekiplerine bu notu ulaştır. Abimi bulamalıyım. Affedin beni..."

Araç gözden tamamen kaybolunca önüme döndüm.

İlerdeki küçük mağaraya kaydı gözüm.

Nerede miyim?

Bana mesaj atan gizli numaranın çağırdığı yerdeyim...

Issız boşluktayım...

Abim için buradayım...

Telefonu tekrardan açıp konumunu kontrol ettim.

Doğru yerdeydim. Gözüm tekrardan adamın yada her kimse, o kişinin bana konumdan sonra attığı mesaja kaydı.

'Abin gerçekten öldü mü? Ne çabuk unuttun? Abinin çakmak ile oyuncağını yakışını? Yağmur o oyuncağı kurtardı. Şimdide sen kurtar abini... Onun için yağmur olabilir misin?'

Olabilirim...

Onun için toz bile olabilirim...

*****************

Evet gençlerrrrr...

Bölüm bitti...

Nasıldı sizce???

Oy ve yorumlar için teşekkürümü edem hemen!

Hadi bakayım...

Yorumlarda görüşmek üzere!

Bb!

Tarih

25 Aralık 2020

3 ABİM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now