49

33.7K 3.3K 1.2K
                                    

Eveeeet, sınır geçildiğine göre bölüm gelir...

Yeni bölüm için

Oy sınırı 40 Yorum sınırı 120

Bu bölüm yorumlarınızı arttırırsınız umarım çünkü beni motive ediyor ♥️

***
"Elim ayağım titriyor heyecandan Benan!" Terleyen elimi elbiseme sürtüp boğazıma oturan heyecanımı azaltmaya çalıştım. Benan eliyle elimi tutarken Hale şalı düzgün mü diye bakıyordu. İyem ise...

Telefonunda her ne görüyorsa ona bakıp gülüyordu. Bu kız nikahlandıktan sonra iyice leyla olmuştu. Yaşımız küçük olmasına rağmen üzerimizde bunun olgunluğunu taşıdığımıza seviniyordum.

"Çok güzel oldun ha!" Hale'nin sesiyle yanaklarım kızardı, ellerimi yanaklarıma bastırdım. Şeftali rengi şık bir abiye giymiştim, kolları hafif kabarıktı ve kabarık olan yerlerin üstünde küçük küçük taşlar vardı. Kalbim deli gibi çarpıyordu şuan.

"Grubun hepsi geliyormuş." dedi İyem telefonunu masaya koyarak. Yunus Ali ile konuştuğunu anlayıp soran gözlerle baktım. "Grup?"

"Tuna, Batuhan ve Serhat."

Hale göz devirip "Mahalleyi toplasalarmış." dedi ve daha sonra bir şeyi yeni fark etmiş gibi gözleri kocaman açıldı. "Tuna manyağı da mı geliyor?"

Biz gülerken o somurtarak duvara yaslandı. Bu sıralar Tuna ona kafayı takmış durumdaydı, yanlış bir şey yapmıyordu sadece Hale'ye karşı birazcık fazla ilgi gösteriyordu ve Hale bunun haram olduğunu söyleyip onu kendisinden uzaklaştırıyordu. Dördümüzde şuan bu durumda olduğumuza öyle şaşırıyorduk ki. Yaşımız küçüktü ama sonuçta aynı evde yaşamayacaktık ki. İleride düğün olmadan aynı evde olmanızı istemiyorum demişti babam.

"Kızım geldiler!"

Annemin bağırışıyla sıçrayıp heyecandan elimi kalbime bastırdım.

"İkinizin isteme günleri yüzünden elbise yetiştiremiyorum resmen!" Biz kapıya ilerlerken Benan homurdanmaya devam ediyordu. Kapının önünde durduğumuzda düşüp bayılacağım diye korkuyordum.

Babam kapıyı açtığında en önde elinde çiçek tutan Yusuf Taha çarptı ilk gözüme. O kadar karizmatik duruyordu ki...Nolur sakin ol kalbim!

İçeri girdi, attığı adımla kalbime yürüyordu adeta. Arkasından ailesi ve arkadaşları da girince kapıyı kapattım. Çiçekleri elinde tutan Benan çiçeği koklayıp yüzünü buruşturdu. Papatyalardan nefret ederdi. Elindeki çiçeği alıp mutfağa gittim, masaya koydum ve kızlarda arkamdan mutfağa geldi.

"Biz bunlara nasıl kahve yetiştireceğiz?" diye sordu Benan. Hale ona gülüp bardağına su doldurdu ve oturarak o suyu içti. Benan saçma bir şekilde Hale'yi izlemeye devam ederken gelen öksürük sesiyle bakışlarımız kapıda İyem'i izleyen Yunus Ali'ye kaydı.

Kapıdan içeri girip karısının karşısına dikildi ve onu inceledi. İyem kızarırken Yunus Ali hiç beklemediğimiz bir şey yapıp onu kolundan çekti ve kollarını beline doladı. Hepimizin ağzı beş karış açılırken Yunus Ali'nin karısının kulağına "Bu kadar güzel olma demedim mi?" diye fısıldadığını duymuştuk.

Onları seyretmeye dalmışken içeriye bu sefer Tuna girdi, gördüğü manzaraya şokla bakıp "Hani su içecektin lan?" diye sordu. Yunus ali arkadaşının sesini duyup İyem'den ayrıldı ve bıkkınlıkla Tuna'ya baktı. Daha sonra onu kolundan tutup salona sürükledi. Biz ikisinin gidişini izlerken İyem çoktan domatese dönmüştü.

Onu kendi haline bırakıp tezgahın üzerinde duran kahve ve cezveye ilerledim. Ben kahveyi yaparken kızlar durum değerlendirmesi yapıyordu.

"Kızlar bir şey diyeceğim ama günaha girerim diye çekiniyorum." dedi Hale kısık tutmaya çalıştığı sesiyle.

Dinle Beni Bi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin