16

39K 3.5K 546
                                    

Bu bölümü tırtılıma ithaf ediyorum♥️

Ve bu bölümdeki şiiri de isteyen değerli bir arkadaşıma ithaf ediyorum, şiir yazmayı pek beceremesem de.

Bu arada ikinizin adının da Esra olması? Eçwöwöwkwlsjdjjc

10 ay önce;

"Keşke şuan içimdeki acıyı alsan Allah'ım..."

Oturduğum kaldırıma iyice sinerken bir yandan da akan göz yaşlarımı dindirmeye çalışıyordum. Ne yaparsam yapayım durmuyordu gözümdeki yaşlar.

Ne yaparsam geçmiyordu içimdeki acı ve burukluk.

"Yapma." demişti babam anneme."Bu kadar kolay bitirme."

Ama annem bitirmişti.

Annem beni iki parçaya bölmüştü. Babamla arama koskoca bir dağ koymuş, kendisi de o dağın tepesinden bizi izliyordu.

Ayrı eve taşınmıştı babam. Her gece üstümü örten babamın yüzüne kapı örtülmüştü annem tarafından. Beni bahane etmişlerdi.

Çok etkilenirmişim, önemli senemmiş.

Farkında değillerdi ama zaten senemin içine balyozla bir darbe indirmişlerdi.

Hıçkırıklarım artarken elimi yüzümle kapattım. Daha sonra bir gölge hissettim üzerimde ve bir ses duydum.

"Yazık göz yaşlarına."

Elimle hızlı bir şekilde göz yaşlarımı silip kaldırımdaki çantamı kucağıma çektim. Özellikle kimsenin olmadığı bir sokak bulduğumu sanıyordum ama yine rezil olmuştum.

Ben bir şey demeyince gözümün önüne bir el ve peçete girdi. Bana peçete uzatmıştı.

Almadım, kucağıma bıraktı.

Aldım ve yanağımdaki göz yaşlarımı sildim.

Nasıl kalkıp gideceğimi düşünürken o hiç ummadığım bir şey yaparak kaldırımda bana en az 5 metre uzaklıkta olan yere oturdu. Beni rahatsız etmemek için çaba sarfediyor gibiydi.

"Yağmur yağıyor."

Güneşli havada?

Yağmur felan yağmıyordu, ne saçmaladığını öğrenmek için kafamı çevirince yüzünün bana dönük olduğunu farkederek hemen öne çevirdim. Aramızdaki mesafe fazla olsa da rahat değildim.

Gitmem lazımdı buradan.

"Seller akıyor, Arap kızı camdan bakıyor."

Saçmalamaya devam ederken dayanamayıp başımı onun tam tersi yönüne çevirerek gülmeye başladım. Manyak mıydı bu? Yoksa benimle dalga mı geçiyordu?

"İyi bari sonunda güldürdük."

Yine birşey demedim, konuşmayacağımı anlayınca sustu bir müddet. Daha sonra hiç ummadığım bir şey yaparak şiir okumaya başladı.

"Kalbimde bomboş bir yer vardı,
Boşluğu tüm benliğimi avuçladı.
Sevemem diyordum,
Olmaz yapamam...

Sonra yine bir yer vardı,
Bu sefer kalbim değil bir kaldırım taşıydı.
Bir damla düştü o taşa,
Kalbimin boşluğunun dolduğu bir anda."

(Şiiri ben yazdım eheheh...)

Nefesimi tuttum o şiiri bitirene kadar. Ne yapacağımı bilemedim.
Neden okumuştu ki bu şiiri?

Şiir hiç tanıdık değildi.

Aklım ve vicdanım 'kalk artık git oradan' derken ikisine uyup kalktım bir anda. Bakışlarının bana çevrildiğini hissetsem de bakmadım.

Ruhumu, benliğimi, kalbimi harama dokundurtmadım.

Birkaç adım yürüdüm ve daha sonra bıçak gibi kesildi adımlarım. En azından bu kadarını hakediyor diyerek arkamı dönmeden seslendim ona.

"Teşekkürler...Yusuf Taha."

Daha sonra ne o kaldırım taşındaki göz yaşım kaldı geriye ne de ettiğim o teşekkür.

***

Neden bilmiyorum ben bu bölümü çok sevdim...

Dinle Beni Bi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin