36

38K 3.6K 1.6K
                                    

Selamın aleyküm,

Aklıma sürekli takılan bir soru vardı, bir erkekle bir kadının konuşmasının haram olduğunu biliyordum fakat okuduğum bir sayfada erkek ile kadın dini konular hakkında konuşur gibi bir yazı gördüm.

Sonra Allah razı olsun bu konularda bilgili olan bir tanıdığıma sordum bu konuyu o da bana açıkladı. Bir erkek bir kadına dini konuda soru sormak yerine kendi hemcinsine sormalı. Bunu açıklama nedenim geçen bölümde bir yerde bu konuya değinmiştim ve yanlış anlaşılacağını düşünüp o bölümü düzelttim.

Kısacası şunu ekleyeyim, kendi adıma konuşuyorum din ile ilgili duyduğum şeylerin doğruluğunu araştırırım . Size de tavsiyem öğrendiğiniz bilgilerin 'Doğruluğunu' araştırın ♥️

Bu bölüm uzun oldu.

Oy ve yorumlarınıza göre bir bölüm daha gelebilir... Keyifli okumalar.

***

Genç kız sinirli adımlarıyla kaldırımı inletirken bir yandan da kendine kızmakla meşguldü. Çok dikkatli bir kızken nasıl olurdu da en önemli eşyalarını arkadaşının evinde unuturdu? O kadar üşeniyordu ki bu yolları yürürken, bir kez daha kızdı kendisine.

"Keşke ışınlanmayı bulsalar." diye mırıldandı kendi kendine. Eşyalarını unuttuğu yetmiyormuş gibi bir de elinde abur cubur poşetleriyle yürüyordu uzun yolu. Arkadaşlarının tehdidiyle almıştı bu kadar şeyi, yoksa burnundan getireceklerini biliyordu. Defalarca geldiği sokağa girdiğinde içini bir öfke kapladı.

En son gelişini hatırladı, az daha evlendiriliyordu. Hem de hiç tanımadığı biriyle.

Hamza amcası, annesi ve babasına durumu anlattığında ailesi küçük çaplı bir şok yaşamıştı. Babası 'benim kızım daha küçük' dese de annesi 'helal süt emmiş biriyse kararı kızıma bırakırım' diyordu. Ne kararı verecekti ki?

Tabiki de olmazdı.

Şuan o eve gitmek bile iki kez düşündürmüştü onu. Ya bir daha aynı olayla karşılaşırsa? O zaman ne yapacaktı. Hâlâ cevap beklediklerini biliyordu, çocuğun onu istemediğini de.

"Sanki ben ona çok meraklıyım. Benim gibisini bulmuş, otursun da dua etsin Allah'a."

Söylenmeye devam ederken önüne bakmadığı için ayağı taşa takıldı ve öne doğru uçtuğunda refleksle sağında duran bina kapısına tutunarak eğildi. Düşmekten son anda kurtulmuştu fakat elindeki poşetler yere düşmüştü.

Beli bükük bir şekilde elini kalbine koyup "Allah'ım az daha uçuyordum Hezarfen Ahmet Çelebi gibi, kötü bir şey dediysem sen beni affet." dedi soluklanmaya çalışarak. Kendine gelmeye çalışıyordu ama düşme korkusundan olsa gerek ayakları titriyordu. Belini doğrulttuğu sırada tuttuğu bina kapısı içeriden açılınca neye uğradığını şaşırıp içeri doğru çekildi.

Gözlerini sımsıkı kapatıp düşmeyi beklerken kollarından iki elin tutmasıyla yer çekiminden kurtuldu. Gözleri hala kapalı bir şekilde duruyordu ve o sırada duymak istediği en son sesi duydu.

"İyi misin?"

Duyduğu sesle beyninden vurulmuşa dönerken gözlerini hızla açtı ve siyah bir ceketle bakıştı gözleri. Bir şeyleri idrak etmeye çalışıyordu ama beyni uyuşmuştu.

Onun korkudan şokta olduğunu fark eden genç adam ellerinin tuttuğu kolları idrak edip hemen çekti ellerini kızın kolundan. Kız da yavaş yavaş kendine gelmiş sinirli soluklar alıyordu.

Dinle Beni Bi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin