Özel Bölüm 2

23.6K 2.5K 800
                                    

İkinci sürprizzzzz, ısrarınıza dayanamadım sjjdnddh

Bu arada önemli bir konuyu konuşmam lazım HEPİNİZ OKURSANIZ SEVİNİRİM.

DUYURU!

Yanlış bir anlaşılmanın önüne geçebilmek için bu açıklamayı yapıyorum.

İMAM NİKAHI ÖZGÜRCE HERŞEYİ YAPABİLMEK ELBETTE Kİ DEĞİLDİR! Resmi nikahın önemi de çok çok büyüktür, demek istediğim şey  az önce de tekrarladığım gibi imam nikahı özgürce her türlü şeyi yapabilmek değil, bunu burada yanlış anlayıp "özendirme" gibi bir duruma düşmek asla istemem.

Lütfen araştırın her bilgiyi, bende dahil seviliyorsunuz.

Bir hatam varsa da hakkınızı helal edin ❤️

Keyifli okumalar, yorumlarınızı eksik etmeyin.

***

20 Yıl Önce:

"Amca! Yeter artık ya! Bir şey söyle şu oğluna."

Yüsra'nın bağırtısını duyduğumda elimdeki kitabı bırakıp üstü başı çamur olmuş, sinirle kaşlarını çatan küçük kıza baktım. Ufuk Sirac elindeki çamurları kendi üzerine sürüp bana döndü.

"Baba benim bir suçum yok! Git diyoruz anlamıyor. Erkek oyunları oynayacağız kızım biz, gitsene sen!"

Yüsra, Ufuk Sirac'ın ona bağırmasıyla elindeki minik oyuncak arabayı alıp yere fırlattı ve "Çok mu meraklıyım be ben sizinle oynamaya! Ahsen burada olsaydı onunla oynardım, saçma sapan oyunlarınızdan sıkıldım!" diye bağırdığında daha fazla didişmelerini izlemek istemediğimden araya girdim.

"Ufuk! Oğlum ne konuşmuştuk biz seninle?"

Ufuk Sirac bakışlarını bana çevirip yerde oturan Yiğit ve  Ahmet'i işaret ederek "Baba görmüyor musun? Bir sürü erkeğin içinde ne işi var onun ya!?" dedi. Ahmet ve Ahsen Tuna'nın ikiz çocuklarıydı, biz oğlu olmasını beklerken çocukların ikiz olmasını öğrenip şoka girmiştik. Ahsen şuan uyuduğu için Yüsra boynu bükük bir şekilde dolaşıyordu etrafta.

"Eğer sen yalnız kalsaydın ben sana böyle yapmazdım Sirac." dedi Yüsra gözleri dolmuş bir şekilde oğluma bakarak. Şuan film izler gibi ikisini izlemek bana neden zevk veriyordu anlayamadım. Yüsra'nın konuşmasından sonda Ufuk Sirac'ın yüzü yumuşadı.

Yüsra ise onu umursamadan bahçedeki ağaçlardan birinin altına oturdu. Oğlumun tepkisine bakmak için kafamı çevirdiğimde onun da aynı ağacın altına suçlu adımlarla ilerlediğini gördüm. Hep aynısı olurdu, Ufuk Sirac, Yüsra'yı kızdırır daha sonra özür dilerdi.

Bu sefer ağaca doğru ilerlerken durdu bir an, daha sonra bana döndü ve yanıma koştu. Simsiyah gözleriyle bana bakıp önümdeki çilek tabağını işaret etti.

"Baba onu bana verir misin? Annem sana yenisini koyar."

Güldüm ve kafamı salladım, bana benziyordu kerata.

Önümdeki çilek tabağını alıp hızlıca ağacın altında oturan Yüsra'nın yanına gitti. İçinden iki tane çilek alıp uzattığında inatçı kızımız kabul etmedi. Daha sonra Ufuk "Hadi ama, sen çileği çok seversin. Özür dilerim." dediğinde Yüsra küskün bakışlarını düzeltip elindeki çilekleri aldı.

"Çilekleri aldım ama barışmam."

Ufuk Sirac ona neşeyle baktığında Yüsra'da gülerek önüne çektiği tabaktan bir tane çilek uzattı ona. Diğer çocuklara baktığımda Yiğit yüzünü buruşturup "Hâlâ çocuksunuz, bir daha oynamam sizle ben." dediğinde Ahmet önündeki çamuru alıp onun suratına sürdü.

Dinle Beni Bi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin