L.L.P.

19. Bölüm ~💀😈~

Evet... Şimdiden aşırı duyguya girip yazara küfretme eğiliminde olanları dışarı alalım. Çünkü afedersiniz olay çok b*ka saracak. Kimseyi okuması ıçin asla zorlamıyorum ve zorlamayacağım da."

Tamam, bu kadar gerilim yeter. :) Başlayalım bakalım.

Keyifli Okumalar...

......................................................................

" Işe yarayacağını hiç düşünmemiştim. " dedi Lily keyifle.

Koltuğun altından görünmezlik pelerinine sevinçle bakıyorlardı. Yüzünde tek bir gülümseme olmayan tek kişi Sirius tu.

" Sizi tek başınıza oraya göndermek içime sinmiyor." dedi siyah saçlı adam. " Gelmeme izin verin-"

" OLMAZ."
" OLMAZ."
" OLMAZ."

Sirius, aynı anda konuşan üç gence şaşkınlık dolu bir bakış attı.

James boğazını temizledi. " Yanlış anlama dostum ama hala aranıyorsun. Senin için bakanlığa gitmek çok tehlikeli olur."

Sirius " Ya başınıza bir iş gelirse?" sesi çaresiz çıktı. " Yararsız olmaktan usandım! Orada size zarar gelirse sonra Harry e nasıl hesap veri-"

" Kimse senden böyle bir şey istemiyor." dedi Lily. Sesini güçlü olmaya zorladı. " Lütfen Sirius, ne olursa olsun...Yarın veya bugün. Asla karargahtan dışarı çıkma."

Sirius gülümsedi. " Bunun imkansız olduğunu-"

" Asla." James Lily i tekrarladı. Mavi gözlerinde garip bir ifade vardı. Sirius onları anlamasa da başını salladı. Yüzüne zoraki bir gülümseme oturttu. " Gelecekte görüşmek üzere o zaman."

" Görüşürüz..." dedi Lily, kendine engel olmadan adama sarıldı. Ona söylemek isteyip de içine attığı pek çok şey vardı. Ancak elinden bu geliyordu.

Alice ve James de onu taklit ettiler. Vedalaşmayı çabucak bitirip teker teker şömineye girdiler. Bunu yapan ilk Lily di. Uçuç tozunu avuçlayıp haykırdı.

" Bakanlık!"

Yeşil alevlerin arasında kayboldu. Uçuç tozuyla ilk kez yolculuk yapmıyordu fakat girdaplar başını döndürmüştü. Ayakları yere bastığında gözlerini Atriyumda açtı.

Farklıydı... Aynı görünüyordu fakat Lily farklı olduğunu biliyordu. Örnek olarak havuzun ortasındaki heykel. Onlarınkinde zeytin dalının iki ucundan tutan asalı bir büyücü ve muggle vardı.

James ve Alice de peş peşe indiler. Oğlan görünmezlik pelerinini açıp iki kızı da bareberinde örtünün altına aldı.

" Sizce de burası fazla dingin değil mi?" dedi Alice.

Lily inkar edemezdi. Neredeyse kimse yoktu. " Burası bizim bildiğimizden farklı. Öyle olması daha iyi, Sirius un ne dediğini duydunuz. Kimseye guvenemeyiz."

"Hadi, çene çalmayı bırakın." dedi James. " Acele edelim."

Asansöre girdiler. Esrar dairesi katına kadar sadece bir büyücü girip çıktı. Her ne kadar boş olmasından menun olsa da Lily ürküyordu. Oysa bu ona saçma geliyordu. O bakanlığı severdi. James ve Albus Hogwarts ta, Lily evde yaşını doldurmayı beklerken annesi ve babası onu iş yerlerine sık sık getirirlerdi.

Babasıylayken bakanlıktaki katları gezerdi. Ona ilginç bulabilecegi şeyler gösterir ve departmanlarda neler yaptıklarını anlatırdı. Meşgul olduğu zaman ise - büyücü avladığı zamanlar - babasının asistanı Martha, Lily e kendi masasını verip istediği kadar resim çizmesine izin verirdi.