L.L.P.

8. Bölüm ~ 🤫😳~

" Bu imkansız!"

Odadaki herkes, kuşkusuz Ernie Macmillan ile aynı görüşü paylaşıyordu.

Hermione, herkese söz verdiği gibi bir program ayarlayıp buluşacakları ilk tarihi belirlemişti ve yirmi beş kişilk grup ihtiyaç odasının tam ortasında etrafı hayran hayran süzüyorlardı.

" Buranın var olduğunu nereden biliyordun?" dedi Hannah Abbout, James e. " Sadece bir efsane olduğunu sanıyordum."

" Eh, hepiniz bir efsane olmadığını artık biliyorsunuz." dedi James.

Elbette Lily, James ve Alice de grubun içindeydiler. Zaten kendi zamanlarına dönmenin bir yolunu bulana kadar yapabilecekleri başka bir işleri de yoktu.

Planı hayata geçirebilmeleri için altın üçlünün yakınında olmaları şarttı.

"Eh," dedi Harry heyecanlı bir sesle. "Çalışmalarımız için burayı bulduk ve siz de.. şey.. memnun kaldınız anlaşılan."

"Muhteşem!" dedi Cho. Başkaları da mırıldanarak aynı fikirde olduklarını belirttiler.

"Ne tuhaf," dedi Fred, kaşlarını çatıp odaya bakarak. "Bir keresinde Filch'ten kaçarken burada saklanmıştık, hatırlıyor musun George? Ama o zaman sadece bir süpürge dolabıydı."

"Hey, Harry bunlar da ne?" diye sordu Dean, odanın arka tarafından. Sinsinoskoplarla Düşman Camı nı gösteriyordu.

"Karanlık dedektörleri," dedi Harry, yanlarına varmak için minderlerin arasından geçti. "Temelde hepsi civarda Karanlık büyücüler ya da düşmanlar olup olmadığını gösterir, ama onlara-"

"- fazla da güvenmeyin, kandırabiliyorlar." diye tamamladı James. Şaşkınca ona bakan Harry e omuz silkti. " Babam bir uzmandır."

Harry " Şey, evet doğru.."

" Baban kim bu arada?" dedi Ron." Benimki bakanlıkta çalışıyor, belki tanışıyorlardır."

" Mhm, Arthur Weasley miydi adı?" dedi James yalancı bir merakla.

Ron " Evet öyle." dedi " Tanıyor musun?"

" Babamın birkaç defa bahsettiğini hatırlıyorum." dedi James. " Arthur Weasley onu oğlu gibi sever."

Lily ve Alice, gelecek hakkında bilgi vermediği sürece James e müdahale etmeme kararı almışlardı. Çünkü bu anılar gelecekti anne ve babasını uyarabilecek mesajlardı.

Bir an çatlak Düşman Camına baktı. Bunlardan bir tanesini küçükken babasını ziyaret etmeye gittiklerinde ofisinde görmüştü. İçinde karanlık siluetler dolanıyordu, ama hiçbiri tanınacak gibi değildi.

Ron şaşkın göründü. " Nasıl-" demek istedi fakat konuşan Harry dikkatini dağıttı.

Harry "Eh, ilk önce ne yapsak diye düşünüyordum ve ee..." Havaya kalkmış bir el gördü.

" Evet Hermione?"

"Bence bir lider seçmemiz gerekiyor," dedi Hermione.

Cho hemen, "Lider Harry," dedi, Hermione ye aklını mı kaçırdın der gibi bakıyordu.

Hermione, kılı kıpırdamadan, "Evet ama bence doğru dürüst oylamalıyız," dedi. "Böylece resmî bir iş olur, ona da yetki verir. Evet, kim liderimizin Harry olması gerektiğini düşünüyor?"

Herkes elini kaldırdı, hatta bu işi pek gönülsüz yapsa da, Zacharias Smith bile.

Lily, babasının yüzünün kıpkırmızı olduğunu gördü.