" Işe yaradı mı?" Lily şaşkınca etrafına bakındı. Farklı hissetmiyordu.
" Sanırım." dedi Harry. " Neden St. Mungos dayız?"
Bunu Lily de bilmiyordu. Endişesine engel olamadı. Acaba yine başka bir boyuta mı gelmişlerdi? Cadı ve büyücülerle dolu olan koridorda yürüdüler.
" Simdi öğreniriz." dedi Harry. Elinde bir dosya tutan, kır saçlı şifacının yanına yürüdü. " Merhaba Anderson, nasılsın?"
" Oh, merhaba Mr. Potter." dedi Anderson. Dosyasını indirdi. " Bir şey mi oldu?"
" Aslında sana bir soru soracaktım.
" dedi Harry. " Ben kiminle evliyim?"Adam gözlerini kırpıştırdı. Ona delirmiş gibi bakıyordu. " Ee... Bu bir şaka mı? Elbette Ginny Potter."
" Doğru boyuttayız." dedi Harry Lily e.
" Teşekkürler Anderson." Adamın şaşkınlık bakışları altında ilerlemeye devam ettiler." Sizin boyuttaki Anderson ne olacak peki?" dedi Lily. " Ya beni başkalarına yumurtlarsa?"
" Merak etme. O konuda endişe etmene gerek-"
Lily, babasının durduğunu fark edince arkasına döndü. " Ne oldu? Nereye bakıyorsun?"
Yeşil gözleri kocaman olmuş olan Harry, parmağıyla sarışın bir hemşireyle konuşan uzun saçlı adama işaret etti. Kelime ağzından bir türlü dökülmedi. Lily kim olduğunu fark edince donakaldı. " S-sirius?"
Adam, kadının söylediği şeye gülmeyi bırakıp başını onlara çevirdi. Gözleri Lily i bulunca yüzü sevinçle aydınlanıverdi. " Biliyordum! Lily, yaşıyorsun! Merlinin sarkık donu Harry, niye hiçbir şey söylemiyorsun?"
Fakat Harry cevap vermedi. Adama hayalet görmüş gibi bakıyordu.
" S-sen hayattasın."
Sirius gözlerini kırpıştırdı. " O kısımları geçeli epey olmadı mı evlat?"
" O babam değil." dedi Lily. Sirius u mu diriltmişlerdi. Babası kim bilir ne hissetmişti. " Yani öyle ama bu boyutun Harry Potter ı değil, beni o getirdi."
Sirius " Eh, geçmişten gelen annem olduğunu söyleseydin yine inanırdım-" diye şakalaşmak istedi fakat Harry aniden ona sarılınca cümlesi yarıda kesildi.
" Özür dilerim."
" Ya, Lily senin bu baban niye sürekli özür dileyip duruyor?" dedi Sirius. Adamın sırtını patpatladı. " Sorun değil, sorun değil...Gercekten öyle."
" Ama sen öldüğünü nereden biliyorsun?" dedi Harry, şaşkınca adamdan ayrıldı.
" Eh, çünkü ölüyüm de ondan." dedi Sirius. " Bu çok uzun hikaye. Merlin, bana niye çene caldırıyorsunuz? Baban sizin için deliye döndü Lily. James de burada mı?"
Lily cevap vermedi. Gözleri doldu.
" J-james..."" Tamam..Biliyorum." Sirius anlayışla kızın omzunu tuttu. " Hadi bakalım... Seni ona götürelim."
......................................................................
" Baba, o iyi mi?"
Harry bilmiyordu. Yalan söylemek fazla kolay olurdu fakat gözleri önündeki gerceği yalanlamak saçmaydı. " Şifacı Anderson iyileseceğini söyledi. Annen sadece şok geçirdi, hepsi bu."
" Ama neden?" dedi Albus, yatağında uyuyan kızıl saçlı kadına endişeli bir bakış attı. " Yoksa Sirius yüzünden mi?"
Harry, ne James in ne Lily nin başka bir boyutta öldüğünden Albus a bahsetmemişti. Zaten buna dili varmıyordu. Nasıl söyleyebilirdi? Lily nin yaşayıp yaşamadığından hala emin değildi çünkü onu da artık anılarında James gibi göremiyordu. Sanki ikisi de bir an da buhar olmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/237319526-288-k467798.jpg)
YOU ARE READING
L.L.P.
FanfictionAdımı büyükannemden miras alan, yeterince cesaretin varsa hicbir seyin imkansız olmayacağını öğreten kadının kızıyım. Sağ Kalan Çocuğun kıymetlisiyim. Ben, Lily Luna Potter. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Geçmişte yapılan bir hata, geleceğin ne...