23. Bölüm ~ 😲😓 ~

1.3K 144 119
                                    

" Işe yaradı mı?" Lily şaşkınca etrafına bakındı. Farklı hissetmiyordu.

" Sanırım." dedi Harry. " Neden St. Mungos dayız?"

Bunu Lily de bilmiyordu. Endişesine engel olamadı. Acaba yine başka bir boyuta mı gelmişlerdi? Cadı ve büyücülerle dolu olan koridorda yürüdüler.

" Simdi öğreniriz." dedi Harry. Elinde bir dosya tutan, kır saçlı şifacının yanına yürüdü. " Merhaba Anderson, nasılsın?"

" Oh, merhaba Mr. Potter." dedi Anderson. Dosyasını indirdi. " Bir şey mi oldu?"

" Aslında sana bir soru soracaktım.
" dedi Harry. " Ben kiminle evliyim?"

Adam gözlerini kırpıştırdı. Ona delirmiş gibi bakıyordu. " Ee... Bu bir şaka mı? Elbette Ginny Potter."

" Doğru boyuttayız." dedi Harry Lily e.
" Teşekkürler Anderson." Adamın şaşkınlık bakışları altında ilerlemeye devam ettiler.

" Sizin boyuttaki Anderson ne olacak peki?" dedi Lily. " Ya beni başkalarına yumurtlarsa?"

"  Merak etme. O konuda endişe etmene gerek-"

Lily, babasının durduğunu fark edince arkasına döndü. " Ne oldu? Nereye bakıyorsun?"

Yeşil gözleri kocaman olmuş olan Harry, parmağıyla sarışın bir hemşireyle konuşan uzun saçlı adama işaret etti. Kelime ağzından bir türlü dökülmedi. Lily kim olduğunu fark edince donakaldı. " S-sirius?"

Adam, kadının söylediği şeye gülmeyi bırakıp başını onlara çevirdi. Gözleri Lily i bulunca yüzü sevinçle aydınlanıverdi. " Biliyordum! Lily, yaşıyorsun! Merlinin sarkık donu Harry, niye hiçbir şey söylemiyorsun?"

Fakat Harry cevap vermedi. Adama hayalet görmüş gibi bakıyordu.

" S-sen hayattasın."

Sirius gözlerini kırpıştırdı. " O kısımları geçeli epey olmadı mı evlat?"

" O babam değil." dedi Lily. Sirius u mu diriltmişlerdi. Babası kim bilir ne hissetmişti. " Yani öyle ama bu boyutun Harry Potter ı değil, beni o getirdi."

Sirius " Eh, geçmişten gelen annem olduğunu söyleseydin yine inanırdım-" diye şakalaşmak istedi fakat Harry aniden ona sarılınca cümlesi yarıda kesildi.

" Özür dilerim."

" Ya, Lily senin bu baban niye sürekli özür dileyip duruyor?" dedi Sirius. Adamın sırtını patpatladı. " Sorun değil, sorun değil...Gercekten öyle."

" Ama sen öldüğünü nereden biliyorsun?" dedi Harry, şaşkınca adamdan ayrıldı.

" Eh, çünkü ölüyüm de ondan." dedi Sirius. " Bu çok uzun hikaye. Merlin, bana niye çene caldırıyorsunuz? Baban sizin için deliye döndü Lily. James de burada mı?"

Lily cevap vermedi. Gözleri doldu.
" J-james..."

" Tamam..Biliyorum." Sirius anlayışla kızın omzunu tuttu. " Hadi bakalım... Seni ona götürelim."

......................................................................

" Baba, o iyi mi?"

Harry bilmiyordu. Yalan söylemek fazla kolay olurdu fakat gözleri önündeki gerceği yalanlamak saçmaydı. " Şifacı Anderson iyileseceğini söyledi. Annen sadece şok geçirdi, hepsi bu."

" Ama neden?" dedi Albus, yatağında uyuyan kızıl saçlı kadına endişeli bir bakış attı. " Yoksa Sirius yüzünden mi?"

Harry, ne James in ne Lily nin başka bir boyutta öldüğünden Albus a bahsetmemişti. Zaten buna dili varmıyordu. Nasıl söyleyebilirdi? Lily nin yaşayıp yaşamadığından hala emin değildi çünkü onu da artık anılarında James gibi göremiyordu. Sanki ikisi de bir an da buhar olmuştu.

L.L.P.Where stories live. Discover now