7. Bölüm ~ ⏳💧~

1.7K 147 138
                                    

" Buralarda olmak zorunda!"

Neredeyse üç saate yakın bir süredir Hogwarts ı turluyorlardı. Koridorlara, saat kulesi bahçesine, yasak ormanda kamp yaptıkları girişe... Her yere bakmışlardı ama yoktu. Sanki yer yarılmıştı da içine girmişti.

" Sakin ol Lily, nerede düşürdüysen oradadır." dedi Alice fakat ses tonu daha çok kendini rahatlatmaya çalışiyor gibiydi. " Kimsenin fasulye dolu bir keseyle ilgileneceğini düşünmüyorum."

" Benim suçum! Hepsi benim suçum.." dedi Lily dehşet içinde. " Burada sıkışıp kaldık. O fasulyeler olmadan asla geri dönemeyiz. Annem öğrendiğinde deliye döncek. Babam-"

" Neden o keseyi Lily e teslim etmek zorundaydin ki?" James sözünü kesip Alice e döndü. " Lily e evcil hayvan bile emanet edemezsin, bunu bilmen gerekiyordu."

Lily nin yanakları kızardı, kaşlarını çattı. " Hey!"

" Yalan mı, babamın birinci sınıfta sana aldığı kaybolan Mr. Hope u bu sene yatağının altında buldun." dedi James.

" Pygmy pufflar çok iyi saklanıyor, sırf bu yüzden beni-"

" Ama fasulyeleri kaybettin."

Lily ağzını açtı, ardından geri kapattı. On dört yaşındaki, dolu dolu olan kahverengi gözlerini elleriyle gizledi.

Alice kaşlarını çatıp yaptığını beğendin mi?, bakışı attı.

James iç çekti, kızın omzunu tuttu.
" Lily tamam, ağlama.. Özür dilerim."

" Hem tamamen senin hatan sayılmaz. " dedi Alice, kaşlarını büzdü. " Benim yüzümden buradasınız. Eğer babamın ailesini kurtarmaya çalışmasaydım-"

" Yeter ama, şunu bırakın!" James sıkılmış göründü. " Hala Hogsmeade e bakmadık, değil mi? Muhtemelen Lily keseyi Domuz Kafasında düşürdü. Yapmamız gereken tek şey yarın Hogsmeade'de geri dönmek."

" Iyi ama bir sonraki Hogsmeade gezisine haftalar var." dedi Alice.
" Oraya dikkat çekmeden gidebilmemiz imkansız-"

" Eğer gitmek için doğru yolları biliyorsan değil." dedi Lily, James e kocaman olmuş gözleriyle baktı.
" Işte bu! Balyumruk'a açılan geçiti kullanabiliriz. Sen bir dahisin James."

" Eh, bu her gün duyabileceğim bir şey değil."

" Öyleyse neyi bekliyoruz? Hemen gidelim." dedi Alice.

Çoktan kararmış havanın siyah çayırlarından geçip hızlı hızlı kaleye girdiler. Saat ondu. Bu da demek oluyorduki ortak salondan dışarı çıkma yasağı başlamıştı.

" Kahretsin, keşke görünmezlik pelerinim de yanımda olsaydı. " dedi James huysuz huysuz.

" Bu zamanın hademesi Mrs. Cole degil." dedi Lily. " Belki daha iyi biri vardır-"

" Şştt, sessiz olun." dedi Alice aniden, kaşları hafifçe çatılmıştı. " Sesi duyuyor musunuz? Sanki biri çivi çakıyor."

James ve Lily de duydular. Biri çekiçle duvara vuruyordu.

" Portre asmak için sizce de yanlış bir zaman değil mi?" dedi James.

Lily " Belki de portre değildir."

Köşeden sessizce sağa döndüler. Duvarın arkasından başlarını çıkardıklarında pejmürde bir adamı uzunca bir merdivenin tepesinde çerçeve asarken gördüler. Sadece o çerçeve, değil. Yanında yüzlercesi vardı.

Merdivenin yanında da boyu, ilk altı basamağını geçmeyen bir kadın bekliyordu. Kollarını bellinin arkasında kavuşturmuş mutlu mutlu adamı izliyordu.

L.L.P.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin