L.L.P.

4. Bölüm ~🏛~

Lily " James? James sen iyi misin?"

Kuzguni saçlı oğlan ağzını açamadı çünkü bunu yaparsa ağzından sözcükten daha çok başka şeyler çıkacakmış gibi geliyordu. Maddesel şeyler.

" Kusabilir. " dedi Alice. Omzunda çarpraz asılı duran küçük çantanın fermuarını açıp içini karıştırdı.
" Err...Sadece elma var."

Lily kaşlarını büzdü.
" Midesindekileri dışarı çıkarmak üzereyken yenisini sokmaya çalışamayız!"

" Doğru, doğru haklısın." dedi Alice gergince. " Herneyse, yukarı çıkıp annenden konuşmasını engelleyecek bir şey alabilirsin-"

" Hanımlar, hanımlar.." James sendeleye sendeleye ayağa kalktı, ellerini havaya kaldırdı. " Ben iyiyim. İlaca falan ihtiyacım yok."

Lily " Emin misin?" dedi şüpheyle.
" Alice fasulyeyi ağzına attığında bu kadar kötü olmamıştı."

James kaşlarını çattı. " Bana zayıf olduğumu mu ima ediyorsun kuşlalesi?"

" Hayır ama ahmak olduğun kesin." dedi Alice. Gözlerini etrafta gezdirdi, kaşları hafifçe çatılmıştı. " Bizi nereye getirdin?"

Lily de ilk kez soğuk, taş zemini fark etti. Babasının çalışma odasına geri dönmeyince evin bahçesinde olduklarını düşünmüştü. Fakat şimdi öyle olmadığını fark ediyordu.

Lily " Dur biraz..Burası şey değil mi-"

James yumruklarını dudaklarına götürüp megafon tutuyormuş gibi yaptı. " Bayanlar baylar, Hogwarts'a hoş geldiniz."

Lily ve Alice ona yüzlerini buruşturdular.

" Ne? Niye öyle bakıyorsunuz?" dedi James. " Ah, hadi ama beklediğim tepki bu degildi."

Lily " Bizi neden Hogwarts'a getirdin? Hele ki noelde. Unuttuğun eşyaların birkaç gün daha bekleyebilirdi." dedi kızgın kızgın. " Şimdi nasıl geri döneceğiz?"

Alice, Lily nin omzunu dürttü. " Err, Lily-"

" Hogwarts Ekspresi için sefer yok. Ayrıca McGonagall a şöminesini kullanmak istediğimizi söylersek de buraya nasıl geldiğimiz konusunda açıklama yapmamızı isteyecek-"

" Lily-"

" Ne var Alice?" diye patladı kızıl saçlı kız en sonunda.

" Sana bir iyi bir de kötü haberim var." dedi Alice. " Iyi haber, McGonagall a hiçbir konuda açıklama yapmak zorunda değiliz çünkü noelde değiliz. Kötü haber..." Gözlerini hala sırıtmaya devam eden James e dikti. " Geri dönmek zorunda olduğumuz bir evimiz yok."

Lily " Anlamadım." dedi, şaşkınlıkla onlara bakmaya devam etti.

James " Sadece saat dokuz yönünde başını çevir."

Lily ona söylenileni yaptı. Gözlerinin önünde pespembe kıyafetleriyle kısacık bir kadın duruyordu. Bir dakika, bu dış görünüş neden ona bu kadar tanıdık geliyordu? Gözleri dehşet içinde büyüdü.

" Hayır. Hayır, hayır! Sen ne yaptın!? Bizi hemen geri götür-"

" Şştt!"

James elini kızın ağzına kapatıp çalıların arasına soktu. Alice de yanlarına sıkıştı.

Kısa kadın şüpheyle etrafını süzdü. Ardından saat kulesi bahçesinden çıkıp içeri girdi.

Lily kadının gittiğinden emin olduktan sonra sertçe elini itti.

" Aklını mı kaçırdın sen??"

Alice " James, lütfen buraya kaza eseri geldiğimizi söyle. Çünkü Lily seni lanetlemeye çalışırsa onu durdurmayacağım."