Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
⬆️ Ama neden? :(((
Gitarımın sesi dolduruyordu müzik sınıfının sessizliğini. Üzerinde çalıştığım şarkıyı, sonunda iyi çalabildiğim için tebessüm ettim. Fakat mutluluğum fazla sürmedi. Sınıfın kapısı açılmış, ve asla görmek istemediğim biri içeri girmişti.
Gözlerine bakınca anlayabilirdiniz ağladığını. Yanakları da kıpkırmızı olmuştu zaten.
"Çık dışarı."
Komut veren sesine aldırmadan kafamı eğdim gitarıma. Melodi eşliğinde çalmaya devam ettim. O ise öfkeyle yaklaşıp önümde durdu.
"Sana çık dedim!"
Benim de diğerleri gibi ona itaat edeceğimi sanıyordu ama yanılıyordu. Ona boyun eğmek yerine darağacına çıkar idam edilmeyi beklerim daha iyi.
"Sağır mısın?"
Kafamı kaldırıp gözlerimi onunla buluşturdum.
"Çıkmıyorum. Çok istiyorsan kendin gidebilirsin."
Dolu gözlerine rağmen alayla güldü. "Kim olduğunu zannediyorsun?"
Gitarın üstündeki elimi kaldırıp ona uzattım. "Yang Jeong In."
Elbette onunla tanışmak, tokalaşmak gibi bir niyetim yoktu. Sadece dalga geçiyordum. O da bunu anlamış olacak ki elimi itti. Yarım ağız gülerek gitarımla ilgilenmeye devam ettim. Ne halt ettiği umurumda değildi. Zaten beni daha fazla rahatsız etmeyip sınıfın bir köşe geçip yere oturdu ve dizlerini kendine çekip kafasını kollarının üstüne yasladı. Sarsılan bedeninden ağladığını anlıyordum.
Umursamadım...
Dünkü kızı teselli ettiğim gibi onu da etmedim. Bakmadım, görmedim, duymadım, dinlemedim. Gitarımı sessizce çalmaya devam ettim. Ve bunu yaparak aslında ona yardım ettiğimi anladım.
Çünkü gitarın sesi, onun ağlama seslerini bastırıyordu.
༺༻
Çantamı omzuma takıp Seungmin ile birlikte sınıftan çıktım. Konuşa konuşa eve giderken bir ses duymamız ile aynı anda durduk. Tokat sesi olduğuna kalıbımı basarım.
Seungmin sessiz olmamı işaret etti, kaldırıma yaklaşıp duvarın dibine çöktük ve sesin geldiği yöne baktık. Azul Chan... Yanında da bir kadın.
"Bıktım senden! Babanı da, beni de utandırmak için elinden geleni yapıyorsun. Yetti artık. O annen olacak kadın seni niye götürmedi ki yanında?! Bana bak... Bir daha hakkında şikayet duyarsam babanla konuşurum, aldırırım seni okuldan. Anladın mı beni?! Geç şimdi arabaya."
Bunlar asla iyi bir annenin evladına söyleyeceği sözler değildi. Kadının üvey annesi olduğunu bilmesem zalim diyeceğim ama... Zaten öyle sayılmaz mı?
Arabaya binip gittiler. Seungmin'den bir ses geldi.
"Yazık ya..."
Ona baktım bir süre. İçimin acımasına izin vermeden ayağı kalktım.
"Boşver, bizi ilgilendirmez. Gidelim..."
Acımak istemiyordum. O kıza üzülmek niyetinde değildim.
Üvey annesinden yediği her bir tokatın beş katını uygulamıştı o diğer öğrencilere. Kimse ettiğini bulmadan gitmeyecekti bu dünyadan. Genelde iyi, ama Azul Chan mevzu bahis olunca öfkem şaha kalkıyor...
İlk birkaç bölüm fazla uzun değil :)
Luv u all❤️
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
