MOKITA | Yang Jeong In

༺10༻

Eğer, gizli bir iş yapacaksanız -birini gözetlemek ve kameraya çekmek gibi-, yanınıza sakın Seungmin'i almayın.

Susmuyor çünkü!

"Ben anlamıyorum ya. Yemekhanede, öğle yemeği yememiz gereken saatte neden bu manyak kızı videoya çekiyoruz biz sapık mıyız?"

Oflayarak ona döndüm.
"Bi' sus artık! Yakalanacağız senin yüzünden. Planım var herhalde."

"Jeong In, ne planından bahsediyorsun? Haeri şu an alt sınıflardan bir kızı sıkıştırıyor, gidip yardım etmek yerine video mu çekiyoruz gerçekten?"

Duvarın dibine biraz daha sindim. Haeri'nin bizi görmemesi gerekiyordu.

"Seung, müdüre gittiğimizde, elimizde bir kanıt olması gerek. Değil mi?"

"Changbin'in dağılmış suratı, kanıt olarak yetmez mi?"

"Daha emin kanıtlara ihtiyacımız var. Onunla birlikte bu video da işimize yarayacak. Haeri'nin şutlanma olasılığını yükselteceğiz. Şimdi sus da dikkat çekmeyelim."

Kafasını salladı. Önüme döndüm ve kayda almaya devam ettim. Aslında, hemen gidip o zavallı kızı, Haeri'nin zulmünden kurtarmak istiyordum. Ama kanıtlara ihtiyacımız vardı, birkaç saniye dişimi sıkmak zorundaydım.

Kızın yanağına sert olmayarak tokat attığında sinirle soludum.

"Ufaklık, bana karşı mı geliyorsun sen? Ya... Vay canına, şu alt sınıflar gereksiz cesur oluyor. Hey, yüzüme bak! Kiminle konuşuyorum?"

"B-benden ne istiyorsun?"

Haeri alayla güldü.
"Senden ne isteyeceğim? Karşımda ezikleniyorsun, senden ne isteyebilirim ki?"

"Bırak gideyim o zaman, sunbae."

Kız, gitmek için hareketlenince, Haeri, onun omzundan tutup duvara çarptı.

"Dur bakalım. Ben sana gidebilirsin dedim mi? Önce şu cüzdanı çıkar bakalım."

"Hayır! Son param, yemin ederim son param. Haftalık harçlığımı alınca veririm sana. Lütfen alma şimdi. Minibüse binmem gerek eve gitmek için."

"Ya... Bu beni ilgilendirir mi sence? Kafanı duvara sürtmeden önce dökül şu parayı!"

Zorla kızın cüzdanını almaya çalışırken, kız direndiği için onu sertçe yere itti. O an, hemen videoyu kapatıp, telefonumu cebime koydum ve koşarak yanlarına gittim. Seungmin de arkamdan geliyordu. Cüzdanı Haeri'nin ellerinden sertçe çektim. Seungmin, kızı yerden kaldırıyordu bu esnada. Haeri, beni görünce sinirle ofladı.

"Aish, yine mi sen? Çok fazla gözüme batmaya başlıyorsun bak!"

Üstüne doğru bir adım attım.
"Sen okulun başından beri benim gözüme batıyorsun."

Bağırarak; "Ee?!"

"Ee'si... Gözlerimi, senin iğrençliklerini görmekten kurtaracağım."

Anlamayarak kaşlarını çattı. Anlamasını beklemiyordum zaten. Onu orada bırakarak, arkamdaki ikili ile birlikte uzaklaştım okulun arka bahçesinden. Kıza, cüzdanını vermiş ve endişe etmemesini söyleyerek sınıfına göndermiştik. Ardından, Changbin'i de alıp müdürün odasına doğru yol aldık.

Buraya kadar Haeri.
Senin de, yaptıklarını ödeme zamanın geldi.

༺༻

-1 Hafta Sonra-

Koridorda ilerlerken duyduğum konuşmalar gülümsememi sağlıyordu. Ellerim cebimde, yanımda Seungmin ile birlikte sınıfıma doğru yürüyordum. Onun da mutlu olduğunu görebiliyordum göz ucuyla.