༺Final༻

3.1K 322 1K
                                    

Partiye, Felix'e yardım etmek için bir saat erken gelmiştik Seungmin ile

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Partiye, Felix'e yardım etmek için bir saat erken gelmiştik Seungmin ile. Hızlıca halletmiştik. Üç kişi birlikte yapınca daha çabuk olmuştu. Ah, yemekler konusunda yardımcı olan Felix'in abisi Alex hyungu da unutmamak lazım. Onun sayesinde çok lezzetli atıştırmalıklar hazırlamıştık.

Önceden de söylediğim gibi; Hollywood film ve dizilerindeki gibi, bolca ergenin absürt dans hareketlerini sergileyip, sonu gelmeksizin içtiği çılgın partilerden değildi bizimki. Daha normal, yaşımıza ve eğlence anlayışımıza uygun şeyler hazırlamıştık.

Davet edilenler gelmeye başlamışlardı. Fazla kalabalık değildi şu an, ama hala gelenler de vardı. Bu sene, ailesi yurt dışında olduğu için, davetli sayısını biraz arttırmıştı Felix. Fakat, yatıya kalacak sadece ben, Seungmin ve bir iki kişi vardı. Onlar da en yakın arkadaşlarındandı Felix'in.

Tabu, monopoly ve adını bilmediğim hatta ilk defa oynadığım bir masa oyunu oynamamızın ardından müzik açmıştı Felix. Hwang Hyunjin ile Han Jisung, ilk defa bara gelmiş mahalle abileri gibi saçma sapan dans hareketleri sergilerken gülerek onları izliyordum. Eğlencelilerdi. Yavaş yavaş diğerleri de katılmaya başlamıştı onlara. En sonunda herkes ayak uyduruyor vaziyetteydi bu ortama.

Dans etmekten pek hoşlanmadığım için, kendime içecek almak üzere, atıştırmalıkların olduğu masaya ilerledim. Bardağıma gazoz doldururken, yanıma gelen kişiye baktım refleks olarak. O da bana bakınca birbirimize selam verdik. Changbin'in sınıfında olduğunu bildiğim kız; Woo Ki En idi.

"Rica etsem?" dedi bardağını uzatarak, "Ah, tabi." onun da bardağına gazoz doldurduktan sonra teşekkür etmişti. Masanın yanından ayrılmayıp, salonun ortasındakileri izlerken, sohbete devam ettik.

Gözlerim bir ara kapı tarafına kaydı. İçeri giren bedeni gördüğümde, Ki En, konu hakkında bir şeyler söylüyordu ama asla duymuyordum. Tüm dikkatim, kapıdan içeri giren Azul Chan'da idi çünkü. Onu görür görmez, içtiğim gazoz, boğazımda kalmıştı.

Öksürmeye başladığımda panikle su uzattı Ki En. Suyu içip kendime geldiğimde tekrar aynı yere baktım hayal görüp görmediğimi anlamak için. Hayır, hayal değildi. Gerçekten buradaydı ve... İnanılmaz güzel olmuştu.

Ama, Felix onunla arkadaş bile değildi. Neden davet etmişti ki onu?

"Aha! Azul'cuğum da gelmiş!"

Seungmin, kollarını açarak Azul'a ilerlediğinde, Felix de peşinden gitti. Azul ile Seungmin, birbirlerine sarılmış, Felix ile ise el sıkışmışlardı.

"Vay canına, bu Azul Chan mı? Bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum."

Yanımdaki Ki En'in hayranlıkla konuşunca istemsizce yutkundum. Evet... Çok güzeldi.

"Ben hemen geliyorum." hızlıca konuşup onlara doğru ilerledim. Yanlarına varınca, üçünün de bakışları beni bulmuştu. Azul'un tebessümü silindi.

MOKITA | Yang Jeong In Where stories live. Discover now