6.BÖLÜM

111K 4.2K 1.3K
                                        

Sizde oy vererek, yorum yaparak ve okuyarak bana ne kadar gaz veriyorsunuz inanamazsınız.

Neyse uzatmadan keyifli okumalar.

🥀

"Of vallahi ayaklarıma kara sular indi deyimini şu an kelimesi kelimesine yaşıyorum ya."

Şu an ne mi yapıyordum takmıştım bir koluma Aslıyı diğerine Besteyi kıyafet arıyordum. Daha doğrusu arıyorduk.

Bu cuma abimin nişanı vardı ve bilin bakalım bugün günlerden neydi? Bildin, aynen öyle bugün perşembeydi. Her şeyi son güne bırakmayı ne kadar da çok seviyordum ben öyle. Üstelik canım yoldaşlarım da aynı haldeydi, aramızda bir akıllı yoktu.

"Eylül, gel şuraya da girelim güzel şeylere benziyorlar." Bestenin gösterdiği yere giderken bunun son mağza olması için içimden hatim indirdim.

İçeri girer girmez bizi genç bir bayan karşıladı biz ona istediğimiz tür kıyafetleri söylerken o da kafasını sallayarak bizi onaylıyordu. İnşallah anlamışsındır bacım.

"Tarif ettiğiniz elbiseler mağazamız da mevcut hanım efendi. Beni takip edin lütfen." dedi ve önümüzden yürümeye başladı.

Aslı sessizce, "Niyeyse bunu söyleyen onuncu çalışansınız hanım efendi." dedi. Ben ve Beste de onu onaylar şekilde mırıltılar çıkardık.

Kadın merdivenlerden çıkınca bizde peşinden gitmeye devam ettik. Çıktığımız an üçümüz de ayrı bir yöne dağıldık. Galiba buradan hepimiz de istediğimiz elbiseleri alarak çıkacaktık.

Gözlerim en önde duran mankene kaydı bir an. Bu tam benim zevkime göre bir elbiseydi. Ellerimi yumuşacık kumaşın da gezdirirken onaylar şekilde başımı iki yana salladım. Kesinlikle bunu alacaktım. Mankenin hemen yanında olan askılıktan kendi bedenimi alıp parmağıma astım ve Bestelerin yanına gittim. Her ikisi de sırıtarak bana bakıyordu. Sanırım hepimiz istediğimize ulaşmıştık.

Kadına dönerek, "Siyah stiletollarınız var mı acaba?"

"Tabiki de, çeşitli ayakkabılar bir alt katta mevcut."

Kafamı sallayıp aşağı indim. Arkamdan da kızlar ve çalışan kadın geldi.

🥀

Yaklaşık iki saat sonra sonunda evdeydik. Kendimi yorgunlukla koltuğa attım. Pestilimiz çıkmıştı resmen. Aslı ve Beste de aynı şekilde kendilerini koltuğa atarken duvardaki saate baktım. Saat sekize geliyordu. Biz sabah on iki de çıkmıştık evden. Aslında çok güzel elbiseler görmüştük ama içimize sineni bulmak zor olmuştu.

Annem ve abim aynı anda salona girerken bizim halimize güldüler.

"Ne gerek vardı bu kadar gezmenize alsaydınız işte gelişi güzel bir tane." diyen annem abim ile beraber boş olan koltuğa oturdu.

Anında atıldım, "Hiç olur mu öyle şey anne ben bir görümceyim ve aynı zamanda modacı olma yolunda ilerliyorum. Gelişi güzel bir şey giymem mümkün değil."

"Bana bak kız sen sakın Başak'a görümcelik taslamayasın."

"Bir tane abim var tabiki de görümceliği son damlama kadar yapacağım." dediğimde hepsi güldü. Ne, benim yalan söylediğimi falan mı sanıyordu bunlar?

Benim ciddi yüzüme baktıklarında aynı anda hepsinin yüzündeki gülümseme soldu.

"Saçmalama kızım. Ne görümceliği?"

ÇİÇEK MAHALLESİ|✅Where stories live. Discover now