38.BÖLÜM

38.9K 1.8K 330
                                        

Son yedi bölüm Çiçek Mahallesi okurları. Eğer bir aksilik olmaz ise 45.BÖLÜM final olacak.

Eğer kalemimi beğenir iseniz yakında bir asker kurgusuna başlayacağım. Daha hatasız, klişesiz olacak, bir aksilik olmaz ise. Çok daha iyi bir anlatım ile sizlerle olacağım.

Neyse moral bozmak yok. Oy ve yorumlarınızı beklemedeyim kuzular🖤

 Oy ve yorumlarınızı beklemedeyim kuzular🖤

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🥀

Temmuz Ayı

Karşımda ki karmaşaya dalan gözlerimi, ani gelen ağrı ile kırpıştırdım. Önümde ki görüntüde tam olarak bir Tom ve Jerry kovalamacası yaşanıyordu. Bir tarafta annemler diğer tarafta Başak ablanın ailesinden olan, yakın kadın akrabaları. Tek amaç ise çeyizde ne olup ne olmayacağı. Ne büyük dert ama.

Bestenin de deyişi ile abimi everiyorduk. Vay şerefsiz gözümün önünde büyümüştü, şimdi çoluk çocuğa karışacaktı.

"Cidden mi Eylül? Gözümün önünde büyüdü ne ya, oldu olacak doğduğu günü çok iyi hatırlıyorum de tam olsun."

Benimle aynı, yüzeyi deri olan sandalyede oturan ve az önce ki aklımdan geçirdiğimi düşündüğüm cümleye cevap veren Besteye baktım, "Bana bak doğruyu söyle, özel güçlerin mi var?"

Bana yandan bir bakış atarak sağ elini kaldırdı ve tırnaklarına bakarak, "Sorduğum bile hata. Bir de bana salak derler."

İsyan eden sesim ile konuştum, "Hakaret edip durmasana bana. Duygularım ince benim şu an."

Yüzünü buruşturarak bana tamamen döndü, "Duyguların mı ince?" kafasını iki yana salladı, "Güzel dilim Türkçemi katletmeyi keser misin artık canım arkadaşım ?"

Sandalyeden kalkıp yüzüne baktım, "Sen gidip tıpçı Anılın ile uğraşsana ya. Derdin ne benimle?"

Gözlerini kapatarak işaret ve baş parmağını burun kemerine koydu ve sıktı , "Yaramı deşme sister. Atıştık tıpçı ile."

"Yoktan şeyler ile çocuğu bunaltırsan tabiki de atışırsınız."

Annemlere doğru yürüdüğümde o da bağırarak peşimden geldi, "Hey! Sen ne demeye çalışıyorsun. Bak seni çamaşır makinesine tabak niyetine atarım ha."

Elimi çıplak kolumun üzerine koydum ve yüzeyine ileri geri sürttüm, "Tüylerim diken diken oldu. Nasıl da korktum anlatamam."

Ben daha ne olduğunu anlamadan o işaret parmağı ile en gıcık olduğum şeyi yapıp vücuduma dokundu. Ben iki büklüm olurken o bu durumdan gayet hoşnut sırıtıyordu, "Kes şunu Beste!"

"Banane, sen de beni delirtmeseydin."

Beni kurtaran Başak ablanın annesi Elif teyze oldu. Ancak keşke kurtarmasaydı. Size beni kurtaran cümleyi söyleyeyim. Hem de mağazanın ortasında, onca insanın arasında.

ÇİÇEK MAHALLESİ|✅Where stories live. Discover now