Gözleri benim mavi harelerime tutundu, "Neden, her cümlenin sonuna o kelimeyi getirmek zorundasın?"
Kaşlarımı çatıp, "Neyi?"
Tek nefeste, "Abiyi?"dedi.
"Nasıl, anlamadım?"
"Şöyle olsun Cem abi, böyle olur Cem abi, nasılsın Cem abi.Abi de abi. O k...
Pazartesi diyenler daha çoğunluk olduğunu için bugün atıyorum. Ayrıyetten son sınavlarıma çalıştığım için de bugüne kaldı.
Keyifli okumalar 🖤
🥀
Alarmımın çalması ile güne merhaba diyemedim tabiki de. Yaklaşık on kere ertelediğim alarmım tekrar çaldığında sonunda pes edip tamamen kapatıp direkt yataktan çıktım. Çünkü biliyordum ki yatakta bir saniye daha dursaydım tekrar uykuya dalıcaktım.
Baş ucumda ki saate baktığımda 7.45 olduğunu gördüm. Gamze'nin uçağı saat 12 deydi ve erkenden gidecektik. Hazırlanmam için yaklaşık bir saatim ya vardı, ya yoktu. Hemen banyoya gidip hızlı bir duş aldım. Rutin işlerimi halledip bornozumu üstüme geçirdim kuşağını bağlayıp odama girdim. Üçlü koltuğun üzerinde olan dün geceden hazırladığım kıyafetlerimi ve onların altına itelediğim iç çamaşırlarımı elime alıp giyindim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Camı açıp kafamı dışarı çıkardım, hava gayet sıcaktı şubat ayına göre.
Camı içerinin havalanması için açık bırakıp makyaj aynamın önüne geçtim. Çekmecemde olan kurutma makinesini çıkarıp prize taktım. Saçlarımı kurutup makineyi kapattım. Masada duran sapı tahtadan oluşan tarağımı aldım. Saçımı tarayıp tepeden at kuyruğu yaptım.
Sandalyeyi çekip, oturdum. Yüzümde ki morluk için olan melhemi sürdüm önce . Cildim kremi emsin diye beklerken yüzümü inceledim. Çabuk iyileşiyordu. Beklidiğimden hızlı.
Bir kaç dakika bekledikten sonra makyajımı yapıp, koluma gold rengine sahip saatimi taktım ve kalktım sandalyeden. Askılık da olan siyah çantamı alıp komidinde ki telefonumu içine koydum. Odamdan çıkıp merdivenlerden indim.
Annem, babam, abim ve Aslı mutfakta kahvaltı yapıyordu. Saatime baktığımda 8.20 geliyordu. Birkaç şey atıştırsam fena olmazdı.
"Günaydın ailem."
Her bir ağızdan günaydın diye gevelemeler çıkınca bu hallerine güldüm. Onlar benim aksime pekte uyanmış görünmüyordu.
Elime pişiyi alıp kiraz reçeline batırdım ve ağzıma atıp masada duran, annemin önceden doldurduğu dolu çay bardağından bir yudum aldım.
"Annem otursana. Ne öyle ayakta, yemek dizilecek şimdi boğazına."
"Yok anne Gamzelere gitmem gerek erken gideceğiz hava alanına."
"Yırtıyorsun iki gündür okuldan Eylül hanım. Yüzünün şiş olduğunu geçen görmesem inanmam."
"Melhem çok iyi geldi demek ki abi."
Elime bir tane daha pişi alıp, "Hadi ben kaçtım. Afiyet olsun size."
Mutfaktan çıkarken annem ve babam söyleniyordu. Elimdeki pişiyi dolu ağzıma tıkıştırıp portmantodan bir tane ıslak mendil aldım ve elimi sildim. Mendili elimde tuttum . Botumu raftan alıp kapıyı açtım. Botlar yeri bulurken sessiz apartmanda oldukça ses çıkardı. Elimdeki mendili atılmayı bekleyen çöpün içine attım.
