Bebeklerimm 2.750 okunma ve 600 oy için çok teşekkür ediyorummm . Başlamadan önce yıldız atmayı ve satır arası düşüncelerinizi yorum eklemeyi unutmayın 💜
Göz kapakları içindeki parlak gözleri dışarıyı görmek istiyordu . Birkaç denemeden sonra hafifçe aralandı . Bembeyaz bir tavan , karo mermer kaplı . Oldukça iç açıcı . Şuan tek iç açıcı olmayan şey ise etraftan gelen minik ve sinir bozucu sesler .
" Bip bip bip "
Hafifçe gözlerini üzerinde gezdirdi . Sol tarafında kocaman büyük geniş bir cam vardı. Ağacın dalı açık camdan içeri sarkıyordu . Dokunmak için hafifçe kolunu kaldırdı . Ağacın dalına dokunmak isterken gözü kolundaki zımbırtıya takıldı . Kolundan devam eden kabloyu takip edince kafasının tam üstündeki serumu buldu . Sertçe gözlerini yumdu birkaç kez . Açığında aynı manzarayla karşılaşıyordu sürekli .
Nasıl yani başladığı yere geri mi dönmüştü ?
Halsiz vücudunu yattığı yatak üzerinde doğrulttu. Başı ağrıyordu . Ve vücuduna bir şeyler batıyordu . Üzerine baktığında göğsünde bir sürü bant , elektrot , serum .. milyonlarca şeye bağlıydı .
Telaşla üzerini kontrol etti . Artık hastane odasında olduğunu anlamıştı . Olayları anlamaya çalışırken etrafta çıkardığı sesler yanındaki koltukta uyuyan kişiyi uyandırmıştı.
Chan hafifçe uyuduğu koltuktan uyandı ve doğruldu. Şaşkın ve mutlu gözlerle Hoseok'u izliyordu . Gözlerine inanamıyordu . Hemen birilerine haber vermeliydi diye düşünürken Hoseok bir anda tekrar aynı zamana dönmenin acısıyla kahroldu ve kolundaki serumları , göğsünün üzerine yapışmış olan saçma şeyleri çıkarıp bir kenara fırlattı . Chan korkuyla Hoseok'un yanına doğru adım attı hemen . Elleriyle onun ellerini tutuyordu.
"Hyung napıyorsun ? Dinlenmek gerek yeni uyandın . Hemşirelere haber vermem gerek . Bekle burda sakın bir yere ayrılma burdan . "
Chan hızla doktorların yanına doğru koşmaya başladı . Hoseok 1 haftadan beri uyuduğunu daha yeni gözlerini açtığını doktorlardan öğreniyordu . Doktorlar binlerce terim ve süslü cümleler kullanıyordu . Kafası kaldırmıyordu . Gitmesi gerekiyordu . Sadece gitmek istiyordu. Chan'a seslendi .
" Beni burdan çıkar . Lütfen.."
Chan etrafına bakındı. Bişiler yapmalı diye düşündü. Yanındaki doktora doğru döndü.
" Peki doktor bey ne zaman çıkabilir hastaneden . Pek sevmez hastane ortamını ."
"Kayıt işlemlerini sonlandırmak için hemşire bankosuna gidin . Sonra gitmesi için herhangi bir sebep yok . Son aldığımız kanlar da iyi çıktı . Umduğumuz gibi uyuması tamamen psikolojik . Tek istediğimiz ev istirahatine devam etmesi . "
"Peki doktor bey teşekkür ederiz . " Saygıyla eğildi . Ardından Hoseok'a döndü . üzüntülü bakıyordu ona.
" Ben hemşire bankosuna gideceğim . Sen beni bekle burda . Şu iç biraz . "
Diye söyledikten sonra odadan çıktı . Hoseok komodindeki sürahiyi alıp bardağa biraz su koydu . Yavaşça içip geri koydu yerine . Hala düşünüyordu. Madem 1 haftadır uyuyordu . Goryeo Krallığında aylar geçmişti nerdeyse . Zaman birbirini tutmuyordu . Gözleri hala yaşlıydı . Nasıl yapacaktı . Nasıl ona kavuşacaktı .
Parmaklarını saçları arasında gezdirdi . Saç derisini kazıdı . Bir yolunu bulmalıydı geri dönmenin ama nasıl ?
•••
Chan odaya girdi . Etraftaki eşyaları topladı ve yatağın altındaki çantaya doldurdu . Kalan bir şey var mı diye etrafı kontrol ettikten sonra Hoseok'un yanına geri geldi .
YOU ARE READING
PYEHA | SOPE
FanfictionHoseok kendini beklenmedik bir şekilde günümüzdeki yıldan 1000 sene öncesindeki Goryeo Hanedanlığı zamanında bulur .Taht savaşlarının olduğu bu dönemde 8. Prens Min Yoongi ile yolları kesişir .