10

3.6K 367 188
                                    

Güneşin ışıltısını omzunda yatan sevdiğine yansıyordu. Elini hafifçe havaya kaldırdı güneşi o beyaz tenli eline aldı adeta . Şimdi Hoseok 'un uykusunu kimse bozamazdı . Usulca onu izliyordu . Hoseok iyice yerleşti Yoongiye doğru. Gözlerini araladı gülerken .

" Günaydın " dedi . Yoongi fazlasıyla mutluydu . Bu anı kimsenin bozmasını istemiyordu . Yoongi biran durdu ve şöyle dedi . " Bazen yanımda olsan bile özlüyorum seni . " Hoseok 'un minik dudakları yanaklarıyla beraber kulaklarına varıyordu . Gülerken bı an kalbine bir ağrı saplantı eliyle göğsünü tuttu . Çok küçük bile olsa bı anlık bı korktu yarattı . Yoongiyi endişelendirmek istemedi . " Neden öyle gözlerime bakıyorsun ? " Dedi Hoseok . " Hiç ... Onları öpmek istiyorum . Beni ele geçiriyorlar . "

Yoongi yerde duran elini kaldırıp Hoseok'un gözlerini kapattı . Parmağını kirpiklerinde tek tek gezdirdi . Hafifçe olduğu yerde doğrulttu onu . Hoseok'un minik yüzünü iki avucu arasına aldı ve büzülen dudaklarına bir öpücük kondurdu. " Şimdi gitmem gerek ." Hoseok durdu ve  kolundan tuttu gözlerini öptü Yoongi nin . Hoşuna gitmişti onun bu hareketi ama neden olduğunu anlamadı .
" Bu neydi ? "
" Umarım hiç öğrenmezsin anlamını ." Diye düşündü kendi kendine . " Boşver güzel bir şey işte ." Yoongi kafasını salladıktan sonra sarayın kütüphanesine yol aldı .

•••

Artık birtakım değişikliklere başlaması gerekiyordu . Bütün savaş stratejilerini öğrenmesinin sebebi olan kişi 1. Prens Hyun Bin di. Ama bunun belli bir sebebi vardı kardeş abi ilişkisi iyi olmasına rağmen asıl ilişkisi başkaydı onunla Yoongi onun sırrını tutması halinde 1. Prens Hyun Bin taht için ona yardım edecekti  .Daha önce de söylediği gibi bazıları gibi kervanda doğan sıradan bir bebek değildi .

Hyun Bin in vefat eden cariye annesi Ryina kraliçe olmak için zamanında herşeyi yapmayı göze almıştı . Evlendiği sıralarda bir sürü ebeyi saraya gizlice sokmasına rağmen hamile kalamıyordu . Sarayda kalabilmesi için erkek evlat doğurması gerekiyordu ama o hiç çocuk veremiyordu krala . Artık birşeyler yapması gerekiyordu . Eski hanbok elbisesini giyip kervana indi . Önceden saraya getirttiği ebenin evine gidip ona yeni hamile kalmış birini bulmasını istedi . Bunun ardından ebe genç yaşta hamile kalmış bir kız buldu . Çocuğunu kraliçeye vermesi halinde bulunduğu fakirlik ve yoksulluktan kurtulacağını söyledi . Hyun Bin bu genç kadının çocuğuydu . Kralın veya herhangi bir hizmetlinin bu olaydan haberi yoktu ve hala da yok .

Yoongi nin öğrenmesi ise şans eseri oldu . Daha küçük yaşındayken kurtların arasına atılırken onun yanına tek giden âlimdi . Yoongi bir gün âlimin her zamanki geldiği saatte gelmemesinden endişelendiği için kervana giderken yolda âlimin eteklerine kapanan bir kadın görünmüştü. Ağlıyordu . Adeta yalvarıyordu . Bu ana şahit olduğu için âlim anlatmak zorunda kalmıştı . Meğer annesi yıllar sonra hanedanlığın yolunu bulmuştu . Oğlu için savaşmıştı . Cariye Ryina ölmeden önce onu başka bir köye sürdürmüştü.  Bebek doğduktan sonra adeta köle olmuştu . Cariye Ryina vefat edince Hyun Bin in annesi alıkonulduğu özgürlüğünü geri almak ve oğlunu görmek için uğraşmıştı . Yoongi nin bu olaya kattığı durum ise 1. Prensin  annesini güven altında tutmasıydı . Taht savaşları yüzünden birgün kendine birşey olacağı belliydi bunu biliyordu bu yüzden temkinli olması açısından eğer ölürse annesi ona emanetti . Aslında anlaşma buydu. Bir an önce kendi saflarını hazır etmeliydi.

Yoongi birtakım şeyler düşünürken  5. Prens Sehun boş durmuyordu . Bir şeylerin vakti gelmişti . İlk önce prenslerden kurtulmayı denemesi onun için daha iyi olacaktı . 1. Prens başta olmak üzere herkesi karşına almaya hazırdı . İlk saldırması gereken kişi oydu . Tahta en yakın olan da oydu . Oturduğu masasından hizmetlisini çağırdı . Lee Sung bu anı beklercesine itaat ediyordu tıpkı bir köpek gibi . Içeri girip eğildi  " Buyrun Prens hazretleri ." Masasından hafifçe kalktı Sehun ilerledi . " Şifacıya gitmeni istiyorum . Bana düğünçiçeği bulsun hemen . " Lee Sung koşar adımlarla saraydan ayrıldı .

5. Prens Sehun un bahsettiği bitki ölümcül bir bitkiydi . Deri iltihabiyla başlayıp bütün vücuda etki eden ağrılı bir ölüme sebep olan zehirdi.  İlk katliam başlamak üzereydi .

•••

Yoongi kütüphanede dolandıktan sonra gözlem kulesine doğru yürüdü. Arkasındaki hizmetliye 2. Prens Kihyun , 4. Prens Taehyung ve 1. Prens Hyun Bin ' i çağırmasını istedi.  Elleri arkasında gözlem odasının gökyüzüne bakan büyük camına bakıyordu . Artık bazı meseleler ortaya çıkacaktı . Çağırılan herkes odaya tek tek geldi . Büyük masanın etrafına dizildiler . Yoongi arkasına döndü ve söze girdi .

" Bugün önemli bir şey açıklamak istiyorum."

Taehyung sözünü kesti . " Hoseok la olan ilişkini mi ? Eğer oysa biliyoruz zaten . " Dedi dümdüz bir tavırla . Hoseok şaşırmış bir şekilde Yoongiye baktı o da beklemiyordu böyle bir şey diyeceğini. " Niye bana bakıyorsunuz geçen gece ki öpüşme sesleniriz sarayı inletiyordu . "

Yoongi arkasındaki bağlı olan elinin tekini ağzını kapatıp siler gibi yaptı . " Hoseok 'un inlemeleriydi onlar. Öhö.. "  dedi buğulu ve anlaşılmayan bir sesle . Ama iletmek istediği kişi çoktan anlamış kıpkırmızı olmuştu bile .
Kendini düzeltti . " Her neyse benim konum hep o olsada konumuz o değil şuan.  Sehun ve Changbin birşeyler hazırlıyor buna eminim . "

Hyun Bin buruk sesiyle söz aldı. " Demek zamanı geldi.  Sözümüzü unutma ben tutacağım . " Yoongi derin bir nefes aldı onun için derin ve üzücü bir dönem olacaktı . Yoongi söze devam etti . " Hoseok senden istediğim şey Shilla haritasını tamir etmen ordan yardım almamız gerek ." Kihyun döndü .  " Kihyun kardeşim askeri birliklerini olabilicek iş savaş için hazırlaman gerek . Sehun kendi kölelerini almıştır ." Kihyun ve Hoseok onaylamışlardı . " Taehyung saraydaki dönen olayları senden başka öğrenebilecek kimse yok.  " Taehyung güldü ." Biliyorum . En azından daha iyi bir şekilde olmasını sağlayacağım ."

Yoongi adeta demirden bir zırh içindeydi . Yanında burdaki insanlar varken herşeye göğüs gerebilirdi.

Odadakiler yavaşça çıktılar . Son çıkmak isteyen Hoseoktu ama çıkartmadı . Bileğinden tutup büyük masaya yasladı.
" Nereye gidiyorsun acelen mi var . " Dedi . Kollarıyla iki yanını kapatırken kulağına doğru eğildi . " Kral hazretlerini öpmeden hemde ayıp . " Sesi derin ve etkileyiciydi . Hafifçe geri geldi gözlerine baktı . Hoseok yine hazırdı . Ama bu sefer o da onu etkilemek istiyordu . " Kral olunca emirlerine itaat ederim . "

" Öyle mi ? "

" Öyle ."

Yoongi sırıtıyordu . " Ama bensiz uyuyamazsan yanıma gelme sonra . "

" Hatırlatırım sarhoş olup gelen sendin . "

" Ama hiç git diyesin de yoktu . " Dudaklarına yaklaştı . Hoseok kendini toparladı. Utanmıştı . " Gitmem gerek ." Hızlıca sıyrılıp odasına gitti . Minik minik adımlar atıp gitmesini izlemek zevk vermişti ona . Arkasından sırıtıyordu .

Güzel olmuştu, fazla güzel ama eğer bazı şeyler başlıyorsa gözyaşı kaçınılmaz olur . Birileri ölecekti ve ben o kişi olmak istemiyorum .

Aşklarımm ben geldimmm. Yazamıyorum çok fazla biliyorum hep böyle diyorum ama napiyim .

Bölüm hakkındaki fikirlerinizi veya isteklerinizi belirtmeyi unutmayın öpüyorum sizi çok çok 💜💜

SEWNAZ


PYEHA | SOPEOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz