4

4.1K 488 313
                                    


Hoseok uykusunu almış bir şekilde uyandı . Etrafına göz attı. Bir süre masada uyuyan 8. Prensi izledi . Uyandırması ayıp olurdu diye düşündü kendi kendine .

" Manzaradan memnun kaldın galiba . "

" Ne haddime prensim . " Dedi utangaç bir tavırla . Yoongi onu izlerken uyanmıştı . Solgun teni sabah yorgunluğu ile daha da açılmış parlıyordu . Dikkat çekiciydi .

Hoseok hala bu eski dönemdeki saray kurallarına alışamamıştı. Aslında 1000 yıl sonrasından farklı değildi bugün . Para sahip olan saygıyı ele geçirir . Kural bu .

Göz ucuyla ayak bileğine bakarken
"Tamam önemli değil. Birazdan 4. Prensle görüştüreceğim seni . " dedi .

Odadan onların beraber çıktığını kimse görmeyecek şekilde saray bahçesine yürüdüler . 4. Prens henüz ortalıkta yoktu . Her sabah bu saatlerde burda olurdu . Günün erken saatlerinde güneş yüzüne ışık tutarken resim yapmayı çok severdi .

Hoseok ellerini nereye koyacağını bilemediğinden arkasında saklıyordu . Arkasını döndü ve atlara baktı . Onca at içinden bembeyaz tüyleri ile parlayan Hayan'ı gördü. Yaklaşıp okşamak istedi. Bunu fark eden Yoongi durdurmak için adım atmaya yeltense de şaşırtıcı bir şey oldu . Normalde sahibinden başka herkese huysuz olan Hayan Hoseok elini uzattığında gözleri kapandı . Onu okşamasına izin verdi .

Hoseok parmaklarını Hayan'ın beyaz parlak tüyleri arasında gezdirdi . " Çok güzel bir atsın . Gözlerin çok güzel ... Seni tatlı şey "

Yoongi söylediklerini anlamlandıramadı .
" Hayvan dediklerini nerden anlasın ? "

Hoseok içten bir gülümseyle atı severken devam etti. " Hayvanlar komutlara uyduğunda sizi anlamış oluyorlar öyle değil mi ? Aynı zamanda hislerinizi de anlarlar . Çok zekidirler . Açmayan bir bitkiye bile usanmadan güzel sözler söylerseniz elbet açacaktır . Tıpkı insan oğlu gibi . Sevgi ; insan ihtiyacı değildir her zaman."

Yoongi Hoseok 'un söylediği sözlerden fazla etkilenmişti . Şimdiye kadar Hayanla hiç böyle konuşmamıştı. Ama her zaman yanında o vardı . Belki de zor zamanlar geçirdiğinde ona iyi gelen Hayan ' ın sadakati ve sevgisiydi . Yoongi çok kapalı bir kişiliğe sahip bir Prensti . Nefretinden hariç başka hiç bir duygusu yüzünden okunmazdı.

4. Prensin hizmetçileri boya fırçaları ve tablosunu getirdikten sonra çekildiler . 4. Prens bahçeye girince abisi ile karşılaştı .

" Hyung Günaydın . Hayırdır sabahları burda olmazdın . "

Hoseok Yoongi nin arkasına geçti . Öylece bekliyordu. Taehyung Hoseok 'un yüzüne dikkatlice baktı .

" Seni ısrarla görmek isteyen biri var . Bir kaç ay önce çalıştığı yerden onun önerisiyle şarap alıp onu saraya davet etmişsin . "

Taehyung durdu ve biraz düşündü . " Ah evet sana bahsettiğim hediye için şarap önerisini bu bey verdi bana . Ama maalesef adam yolladığımda geri dönüş olmadı . "

Hoseok izin istercesine Yoongi nin yüzüne baktı . 8. Prens hafifçe kafasını eğdi . Hoseok saygısını göstermek amacıyla öne doğru eğildi . " Küçük bir kaza geçirdim aylardır uyuyordum efendim . "

" Taehyung gerçekten de çalışmasını istediysen seçimini baya beğenmiş olmalısın . "

" Evet hyung . Seçimleri ve şarap seçiciliği çok derindi . Ama şuan yerinde Lee Sung var . "

Hoseok ' un gözleri açıldı yine haksız kazanç elde etmişti . 1000 sene öncesinde bile.

" Ama onun seçimleri senin kadar iyi değil . Baş hizmetliye seni saraya almasını söyleyeceğim .Ardından ikiniz arasında daha sonra bir seçim yapacağım . "

Yoongi kafasını salladıktan sonra baş hizmetliye iletti durumu . Hoseok artık sarayda kalacaktı . Odası şimdiki Chanla beraber kaldığı kulübeden fazla güzeldi ve temizdi . Akşama doğru biraz mahseni öğrenmek adına mutfaktan alta açılan kapıdan mahsende girdi. Rafları karıştırdı . Mahsen düzenini aklına oturtmaya çalışıyordu . Rafın diğer arkasında birinin şarap şişesinin mantarını açmasını izledi . Bakır bardağa doldurduktan sonra kenardaki kırmızı siyahlı boncuğa benzer bir bitkiyi sahanda dövüp ufacık parçacıklar haline getirdi ve içine attı.

Hoseok muhtemelen Lee Sung diye düşündüğü kişinin arkasından hızlı ve gizlice onu takip etti .

Hoseok şaraplarla fazla ilgili ve araştırmacıydı bütün fermanteleri , bitki özlerini , karışımları ve daha fazlası... Adeta bir bitki kitabı gibiydi . Lee Sung un şaraba attığı şey Abrus sarmaşığıydı . Bitkibilim kitabında okumuştu bunu. Endonezya kökenli bir bitkiydi , fazla ölümcüldü .

Sarayın prensler için tadım yapan hizmetlisine götürmek için yolan Lee Sung kolidordaki hizmetçiye uzatırken beklenmedik bir şekilde elindeki bardağı birinin arkadan ayağına vurmasıyla beraber yere düşürdü .

Bu kişi Hoseoktu. Hanboku 'nun koluyla yüzünü gizleyip ayağına çelme takmıştı . Ama saniyelik duraksadı . Eğer Yoongi bileğinden tutup kendisinin bulduğu sütunun yanına çekmeseydi neredeyse hizmetliler yüzünü görecekti .

Sırtı sütuna yaslanmış olan Hoseok nefes nefeseydi . Yoongi tek kolunu kolona yaslamış duvarın kenarından hizmetlileri kontrol ediyordu . Hoseok'un nefesi boynuna esiyordu . Gözlerini yavaşça Hoseok un kilerle birleştirdi .

"Prensi- .." Sözü bitmeden hatları keskin olan damarlı elini Hoseok un dudaklarına yapıştırmıştı susması adına. Kolundan çekip kilere çekmişti Hoseok'u .

"Sen ne yaptığını saniyosun !?" Yoongi konuşurken gözleri ateş saçarcasına Hoseok' un üzerinde geziyordu .

Hoseok'u korkmuş ve sesi kısık bir şekilde kendini anlatmaya çalıştı . " Prensim içine zehir koydu gözümle gördüm onu Prenslerden birine götürüyordu . Ben- yani - onu - şey yani yapmasına izin veremezdim ."
Kekeliyordu .

" Ne zehirinden bahsediyosun sen ? "

" Abrus sarmaşığı ölümcüldür . Şaraba katarken gördüm ona engel olmak istedim."

Yoongi duraksadı yine mest olmuştu . Bir prens olarak saraydakiler eğitim almasada fazlaca araştırmacıydı. Çoğu prens ve Kral zehirlenerek ölüyordu . Ama okuduğu kitaplarda bu bitkiyi hiç duymamıştı . Onun bilmesi Yoongiyi şaşırttı .

" Yine de kismenin işine karışabileceğin anlıma gelmez bu !"

Hoseok olanlar kötüleşmeden bittiği için hızlı nefes alması düzelmişti . Bu nefes hızlanmasına etki eden şey olay değil belki de duvara dayalı iken karşısındaki uzun beyin onu bir anda kolundan kavramasıydı. Heycanlanmıştı .

Yoongi dayanamadı sordu . " Bu kadar bilgiyi nasıl bilebilirsin ? "

Hoseok fazla göze battığını düşündü .
" Fazla kitap okurum . Ve de hislerim bı hayli güçlüdür . "

Yoongi anladım demekle yetindi . Ve ardından odadan çıktılar . Hoseok odasına geri dönerken Yoongi az önceki sütunun yanında 5. Prens olan Sehun u gördü . Zehirleme olayının arkasında Sehun vardı .
5. Prensin annesi saraydaki en gaddar kişi olabilirdi . 5. Prens ve 6. Prens aynı cariyenin çocuklarıydı en az anneleri kadar kötüydüler .

Saraydaki çoğu prens taht için rengini belli ederdi . 4. Prens Taehyung ve 2. Prens Kihyun tahtla ilgili değillerdi . 3. Prens Baekhyun ve 7. Prens Kyung Soo hayatını bir kaza sonucu kaybetmişlerdi . Cariyeler yakın yıllarda doğum yaptıkları için 1. ve 8. Prens hariç diğer bütün prenslere doğduğu yıldaki oluşan takım yıldızlarının sayıları bahşedilmişdi.

İlk prens en büyük olduğu için taht sırasının onda olduğu düşünülüyordu . Fakat Yoongi kendi dağ evinde kaldığı vakit onu tek ziyaret eden kişi ilk Prensti bütün savaş bilgilerini ondan öğrenmişti . Bunun olmasının sebebi ilk prensin bir sırrını biliyor olmasıydı . Muhtemelen 5. Prens Sehun tahta geçmek için çalışmalara başlamıştı .

Bölüm sonu yıldızlamayı unutmayın ✨. Yorumlarınız benim için çok değerli sorularınızı ve fikirlerinizi bekliyorum aşklar.

SEWNAZ

PYEHA | SOPEWhere stories live. Discover now