8

3.4K 405 364
                                    

Bu sabah saray pek sesliydi . Bunun sebebi yıllardır saraya hizmet eden bir sürü olayın ön görüşüne sahip olmuş olan âlimin vefat etmesiydi . Saray pek hüzünlüydü .

Sarayın doktoru artık gücünün yetmeyip kalbinin dayanamadığından dolayı öldüğünü bildirdi .

Hoseok sabah olan bu olaylarla beraber telaşa kapıldı . Bir kaç gün önce ona verdiği haritaları bile ona yeniden çizip iade edemeden gözlerini hayata yummuştu . Sürekli aydan bahseden bu adam artık yoktu . Sahi neden sürekli Aydan bahsediyordu ? Diye düşündü kendi kendine.

Odasını topladıktan sonra kolidora ilerledi . Saray hizmetlileri başı eğik dolandırdı . Kolidorda başı yine onun göğsüne çarpmıştı . Bu sefer dengesi kolay kolay bozulmadı . " Günaydın prens hazretleri. "

" Boş boş dolandığına göre işin yok ?!" Hoseok kırılmıştı . Dün olanlardan sonra ona böyle davranması... İnsanı ikilemde bırakıyordu . Bazen sıcacık bazense buz kesiliyordu . Ama o en çok o sıcak kalbine alışıyordu Yoongi 'nin . " Gitmem gerek prens hazretleri . İzninizle ." Yoongi Hoseok' un hızla gidişinin ardından baka kaldı. Normalde ona gülen gözlerle bakardı. Şimdi ise sanki kırgın gibiydi . ( Acaba neden amına koduğumun malı ) .

Hoseok onunla karşılaşmanın ardından saray bahçesindeki 4. Prens Taehyung ' un yanına gitti . Prens hafif kızarmış gözlerle defterine bir şeyler yazıyordu . Belli ki bu ölüm onu da etkilemişti. Hoseok söze girdi .
" Prensim rahatsız ediyorum mazur görün ama Âlimin bana verdiği bir kaç harita vardı . Bunları yeniden çizmemi istemişti ama ben şuan ne yapacağımı bilmiyorum . " Prens elindeki kalemi bırakarak doğrulup Hoseok' un elindeki haritaları aldı.  " Ama ... Ama bunlar Shilla krallığına giden patika yolların haritası . " Âlimin ölmeden önce bile kendisini düşündüğü için içi burkulmuştu.

" Bunu bana getirmen çok iyi oldu. Birkaç gün sonra bu harita bana lazım olacak düzeltebildiğin kadar düzeltmelisin ." Jeon dan haber alması için Shilla ya adam gönderecekti. Geçen ziyarete gelmesinin sebebi de önümüzdeki bir savaşta müttefik aramasıydı. Bu olay 4. Prensi fazla endişelendiriyordu .

Hoseok ' un Chanla ilgili olan endişesini gidertmesinin tam zamanydı . " Şey prensim izniniz olursa arkadaşım Chan saray hizmetlisi olarak çalışabilir mi ? Malum .. "

4. Prens çok anlayışlı biriydi . Hemde aklına gelen düşünceyle örtüştürdü. Shilla ya mektubu Hoseok gönderebilirdi . Ona güvenebilirdi . " Yalnız ileriki günlerde bir emrim olacak . " Hoseok düşünmeden cevap verdi . " Ne isterseniz yeterki arkadaşım benimle burda olsun . " Hoseok konuşmanın ardından kervana gitti.

•••

Yoongi etrafta sercemce dolanıyordu . Elleri arkasında bağlı sürekli volta atıyordu. Hoseok u düşünmeden edemiyordu . Gönlünü alması gerekti . Saray bahçesine gitti . Etrafta bakınıp güzel çiçekler arıyordu .
" Bu olmaz .. Bu Hoseok un göz rengine benzemiyor ... Bu gül de olmaz , onun dudakları daha kırmızı. Başkaa.. Heh beyaz gül . Hayan gibi . "

Elindeki çiçekle Hoseok un odasına doğru yol aldı . Ama onu bulamadı . İyice merak etmişti . Elinin arkasındaki çiçekle beraber dolanıp salak salak gülümsüyordu . Odasında bulamayınca şarap mahzenine ilerledi . Resmen o sert bakışlı adam zıplıyordu . Ama birden yüzü düştü . Kalın kaşı yukarı kalktı . Elindeki çiçeği sırtının arkasında eline batan dikenle beraber paramparça etti .

O kimdi şimdi ? Üçgen dudaklısının yanında uzun bir kavak ağacı vardı . Kimdi o ??? " Aa anladım. Timsahlara yem olmak isteyen  biri !" Diye düşündü . Hoseoka doğru gülüyordu . Sinirlenmişti . O neyse de o da ona gülümsüyordu ! Bunu bozmalıydı.

PYEHA | SOPEWhere stories live. Discover now