Overwhelming Need to Disappear (1x11)

713 57 136
                                    

Leo'nun işin içinde olduğunu öğrendikten sonra Jongin'e hiçbir şey çaktırmamıştım.Onu evine bıraktıktan sonra birkaç gün evimde kalmaya karar verdiğim için köpeklerimi almak için yurda gitmiştim.Fakat yurdun boş olduğunu fark ettiğimde biraz sevinmiştim.Konuşacak gücüm yoktu çünkü,hiç olmadığı karar yorgundum.

Leo meselesi,Jane'in saçmalıkları,Kai'nin hâlâ beni suçlamak istemesi,aldığım nefretler,ölüm tehditleri...bütün hepsi o kadar yoruyorlardı ki beni...bazen ortadan kaybolmak,yok olmak istiyordum sadece.

Bir kesim gruptan ayrılmam için yine hareketlenmişti.Twitter'da yine hakkımda nefret dolu şeyler katlanarak çoğalmıştı.Gruptan ayrılmam için birlik olup bunun için uzun uzun uğraşıyorlardı,zamanlarını buna ayırıyorlardı.

Ben insanlara ne yapmıştım ki?Kötü kalpli miydim,gerçekten dedikleri gibi iğrenç birisi miydim,yeteneksiz miydim,tembel miydim?

Bileğimdeki elimde olmayan incinmeden dolayı neden bu kadar çok hakarete maruz kalıyordum?Veya açıklanan bir ilişkimin olması beni neden insanların gözünde iğrenç birisi yapıyordu?Ölmemi isteyecekleri kadar nefret edilesi biri miydim yoksa?

Aklımdaki düşüncelere ve kırılan kalbime yenik düşmek üzereydim.Duvara yaslanarak yere çömeldiğimde gözyaşlarım yine görüş açımı bulanıklaştırmıştı.Kendimi serbest bırakıp ağlamaya başladığımda içimdeki zehri akıtıyor gibiydim resmen.

Her şeyden yorulmuştum,herkesten...neden mutlu olamıyordum?Mutlu olacağımı düşündüğümde hep araya engeller giriyordu.Mutlu olmayı hak etmiyor muydum yoksa?

Taa çocukluğumdan beri yaşadıklarım neden ara sıra aklıma gelip beni güçsüz düşürüyordu?Her zaman güçlü görünmeye çaba göstersem de hiç kimsenin,en yakınlarımın bile bilmediği savunmasız kaldığım zamanlar yaşıyordum.Şu anda ise tüm birikmişliklerle hiç olmadığım kadar savunmasız bir anımdaydım.

Kore'ye yerleşip idol olma hayali kurduğum zamanlarda bu kusursuz görünen işin bir yandan da beni bu kadar yaralayacağını nasıl tahmin edebilirdim ki?

Hâlâ meselelerin çözüleceğine dair olumlu bir şekilde düşünmeye çalışıyordum fakat hiçbir şey öyle değildi işte,hiçbir şeyin çözülüp düzeldiği yoktu.Yoksa Kai toz pembe düşündüğümü söylemekte haklı mıydı?

Hayatımda sadece bir kez deli gibi aşık olup bunun tadını çıkarmak istemiştim.Şu anda olanlar ise bunu da imkansız kılmaya yetiyordu.Aşık olmayı,sevilmeyi bile hak etmiyor muydum yoksa?

Belki de tüm bu taşıdığım yükü hafifletmek istemiştim.Beni sevmesini istemiştim,beni sevip tüm bu kötü düşüncelerden uzaklaştırmasını istemiştim,onunla beraber her şeyi unutmak istemiştim.

Sonsuza kadar kollarının arasında kalsam dışarıdan gelen hiçbir kötülük bana yaklaşamayacak gibiydi sanki.

İçimdeki sızı canımı yakarken ağlamam daha da şiddetlendi.

Önceden hep ağlamaktan korkardım.Sonradan öğrendim ki içimdeki zehri boşaltmanın daha iyi bir çözümü yokmuş.Anca kendimi salıverip ağlayarak hafifletebiliyordum yükümü,belki de sadece hafiflettiğimi düşünüyordum.

Arkamdan birinin kollarını bana sardığını hissettiğimde irkilip hızla arkama baktım.Jisoo Unnie'yi burada görmeyi beklemiyordum açıkçası.Bunu sorgulamayı bırakıp kendimi şefkatli kollarının arasına bıraktım.

Ona sarıldığımda ağlama isteğim artmıştı,başımı omzuna yaslayıp kendimi serbest bıraktım ve her ne kadar sesim fazlasıyla duyulsa da ağlamaya devam ettim.

Saçlarımı yavaş yavaş okşarken başını başıma yaslayıp mırıldandı. "Seni çok iyi anlayabiliyorum Jendeukkie,hissettiklerini çok iyi biliyorum."

Love Scenario ∥JenKai∥Where stories live. Discover now