You Broke Me First (1x4)

1K 81 371
                                    

"O yıldız oraya olmayacak!"

Raeon yerinde zıplayarak mızmızlandığında Rosé sinirlenmeye başladığını belli eden bakışlarını atmaya başlamıştı.

Yıldızı istendiği yere astı.Bir yandan bana 'sonra görüşeceğiz' bakışları atıp duruyordu.

Kai'nin salakça kararı yüzünden şu anda dördümüz de yılbaşı ağacına süs yerine kendimizi asmak istiyorduk.

İlişki konusu tamamen kararlaştırılmıştı,yeni çift olarak biz açıklanacaktık.Bunları hallettikten sonra bir süre kafa dinlemeye karar vermiştik çünkü şirketlerle yüzleşmek fazla yormuştu.

İşler söz konusu olmadığında ise bir süre görüşmemiştik.Taa ki Kai çok acil bir şekilde beni arayana kadar.

Bana ihtiyacı olduğunu ve hemen yanıma geldiğini söylemişti.Ben kötü bir şey olduğunu sanarken...

İki huysuz yeğenini getirip annelerinin meşgul olduğunu kendisinin de işi çıktığını söyleyip kabul edip etmeme fırsat vermeden gitmişti.

İş dışı muhatap olmadığı sahte sevgilisine huysuz yeğenlerini bırakmak...baya mantıklı bir hareket.

Rahee Lisa'nın rengarenk tokalarını takmıştı ve koltukta zıplayarak şarkı söylüyordu.Lisa ise Rahee'nin mor tüycüklü tacını merakla inceleyip kendisine deniyordu.

Raeon dudak büzdü ve etrafımda dolanmaya başladı. "Jennie araba yarışı yapacaktık?"

Hazır yılbaşı ağacını süslerken aşağıdaki süsleri düzeltmek için yere oturmuşken kendimi yavaşça geriye bıraktım ve gözlerimi kapattım.

"Uyumadığını hepimiz biliyoruz." Rosé'nin iğneleyici sesi gülme isteğimi getirmiş olsa da kıpırdamadan öylece durdum.

Evde normalde iki çocuk olması gerekiyordu ama Rosie ile birlikte bu sayı üçe çıkıyordu.

Ayak seslerinden Raeon'un başımda dikildiğimi hissettiğimde kıpırdamamakta direndim. "Jennie uyan seni Kai'ye söyleyeceğim."

Rosie Posie yine imalı ses tonuyla karşılık verdi. "Herkese ismiyle hitap etmeye devam edecek misin?"

"Evet,Rosé."

Raeon bana sinirlenip ağacı tekmelemişti ve...yılbaşı ağacı üstüme düşmüştü.Bu sefer cidden kıpırdayamıyordum.

Ve kimse beni umursamamıştı,işlerine devam etmişlerdi.Ayak seslerinden Rosé'nin de yanımızdan uzaklaştığını hissedebiliyordum.

Gerçekten kimse ağacı kaldırmadığında bağırmaya başladım. "Ağacı kimse üstümden almayacak mı?!"

Bir süre ağacın altında bekledikten sonra Jisoo ağacı üstümden kaldırıp tısladı. "Keşke orada kalsaydın."

Grup üyelerimin bana karşı olan şefkatli tutumundan sonra sonunda yerden kalktım ve arkamdan çocukların gelmemesini umarak telefonumu alıp hızlı adımlarla balkona çıktım.

Yanaklarımı şişirip oflarken Kai'nin numarasını çevirdim.

Telefon açıldığında konuşmasına izin vermeden söylenmeye başladım. "Ne zaman yeğenlerini alacaksın acaba en son yılbaşı ağacının altında eziliyordum?"

Bir kız sesi duyduğumda bir süre şok içinde kalmıştım. "Kai şu anda duşta,nasıl yardımcı olabilirim?"

Ciddi olamazdı.Gerçekten...ciddi olamazdı.

Yeğenlerini bana bırakıp eve kız falan mı atmıştı cidden?

İçimdeki öfke çok hızlı bir şekilde büyürken sakin olmak için derin bir nefes aldım ve boştaki elimi yumruk şeklinde tutup tırnaklarımı avcuma batırırken kendi kendime gülümsedim. "Olamazsın."

Love Scenario ∥JenKai∥Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz