Love Scenario ∥JenKai∥

Safe Zone (2x2)

Kai öfkeli bir şekilde elindeki dergiyi masaya fırlatıp elini saçlarına geçirdiğinde içimi çektim ve karşısına geçtim. "Sakin ol."

"Nasıl sakin olmamı bekleyebilirsin Jennie?Daha üstünden bir gün bile geçmedi."

Dudağımı kemirirken masadaki dergiyi aldım ve sinirle çöpe atıp delirmiş gibi odada dolanmaya başladım.

Daha partinin gecesindeydik ve çoktan medyaya Kai'nin parti verdiği,partisinde bir kızın yaralandığı haberleri yayılmıştı.Şu an deli gibi linçler yağıyordu.

Bunu kimin yaptığı hakkında ise karmakarışık düşüncelerimiz vardı.Kai bunun kesinlikle Jane'in oyunu olduğunu söylerken ben kendi kendini yaralıyacak kadar delirmiş olamayacağını düşünerekten Leo'nun işin içinde olduğu düşünüyordum.

Kim yapmış olursa olsun şu anda Kai deli gibi linç yemekteydi ve benim aklıma takılan tek şey buydu.Aldığı yorumları okuduğunu ve üzüldüğünü biliyordum,tekrardan üzülecek olması kalbimi acıtıyordu.

"Hastaneye gidip hesap soracağım ona,Baekhyun Hyung için kendimi tutuyordum ama yeter artık."

İçimi çektim ve önüne geçip gözlerimi gözlerine kenetledim,henüz Leo'nun işin içinde olabileceği fikrini ona sunmamıştım.

"Ben hâlâ Jane olduğunu düşünmüyorum."

"Jennie belki de biriyle iş birliği yapmıştır nereden bilebiliriz?"

Elimi korkak ve yavaş bir şekilde omzuna koydum. "Ya Leo uğraşıyorsa bizimle?"

"Leo neden Jane ile uğraşsın ki?"

"Bilmiyorum...her şey çok fazla karışık."

Başıyla beni onaylarken derince içini çekti. "Tüm dünya bizim karşımızdaymış gibi hissediyorum."

Dediği şey doğruydu belki de,herkes bize karşıyken biz hâlâ dimdik ayaktaydık.

"Başımızın daha çok belaya girmeyeceğini bilseydim arkanda olduğumu bütün sosyal medya hesaplarımdan herkese söylerdim."

Tebessüm edip başını iki yana salladı. "Hiçbir zaman hayatımızı rahatça yaşayamayacağız."

"Haklısın."

Bir süre geçtikten sonra Kai artık daha iyi görünüyordu.Odada dolanarak hâlâ bir şeyler düşünüyor gibiydi,o öfkeli yüz ifadesi tamamen kaybolmuştu.Ben ise Baekhyun'a mesaj atarak Jane'in durumunu öğreniyordum.

Kai beklemediğim bir anda bana doğru yanaştı ve önümde çömelip nazik hareketlerle iki bileğimi de kavradı. "Birkaç günlüğüne Japonya'da olacağım,sonrası için planlarım var."

Gözlerimin kocaman açılmıştı,Kim Jongin tam karşımdayken hâlâ tam anlamıyla sakin kalabildiğim söylenemezdi.

"Ne gibi?"

Tebessüm etti ve bilekliğimle oynarken devam etti. "İkimiz hakkındaki dedikoduların magazin sayfalarından kaldırılması ve yalanlanması için belli bir miktar ödeyeceğim,sonrasında belki dedikodular durmayacak ama bu hamlemiz insanlara neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamada yardımcı olabilir.Sonrasında Krystal'in vereceği bir davet olacak.Oraya çoğu tanıdığımız idolün katılacağına eminim,davete katılarak birlikte sektörün içinde olanlara da bazı şeyleri kanıtlayabiliriz."

Hızlı hızlı konuşurken heyecanla gözlerimin içine bakıyordu.Onun kusursuzluğunu seyredirken dediklerine odaklanmak çok zordu.

"Mantıklı." Baş parmağımla elini okşamaya başladım ve hafifçe başımı yana eğdim. "Japonya'da bir işin mi var?"