9

1K 131 159
                                    

"Cidden beklemişsin." Çocuktaki gelişmeye şaşırıyordu Kirishima ve bunu dışa vurmaktan çekinmiyordu ama Bakugou bu kadar garipsenmekten nefret ediyordu.

"Beynin mi yok? Evet dedim bekledim işte. Her boka şaşıracaksan gelmiyorum."

"Hayır hayır. Sadece..neyse. Gel hadi gidelim."

Bakugou sola döndüğünde Kirishima "oradan değil." diyerek sağa çekti onu.

"Ne? E her gün buradan yürüyorsun."

"Seninle yürümek için." Bakugou yutkundu. Bu çocuk...amacı neydi?

On dakikaya yakındır yürüyorlardı. Her gün bu kadar yolu yürüyordu yani bu boktan saçlı. Ama neden? Çok saçma gelmişti Bakugou'ya.

"Aç mısın? Eve gidince pizza söyleriz istersen."

"Fark etmez. Sen ne seviyorsan, boktan saçlı. O değilde, ne kadar kaldı?"

"Çok az kaldı merak etme. Yoruldun mu?"

"Yoo. Merak ettim sadece. Ayrıca ne kadar aptal olduğun buradan da belli oluyor bak."

"Heh, ben de diyordum niye laf sokmadı bu çocuk."

"Hak etmediğini söyleyemezsin. Her gün bunca yolu yürüyor musun aptal gibi?"

"Arkadaşlık için verilen küçük bir bedel." diyerek gülümseyince Bakugou garip hissetti. Şu ana kadar hiç kimse onunla arkadaş olmayı bu kadar istememişti.

"Bende ne bok var da bu kadar istiyorsun arkadaş olmayı?"

"Bilmem. Heh, geldik." Çantasından anahtar çıkarırken Bakugou gözlerini ondan ayırmadı. O bakmıyorken biraz bakmak istemişti.

Kapıdan girdiklerinde evin boş olduğunu fark etti Bakugou. "Annen falan yok mu?" diye sordu.

"Yok. Annem çalışıyor. Ne oldu, korktun mu?" diyerek alayla güldü Kirishima.

"Tch, ne korkacağım be!"

"Eşyalarını istediğin yere fırlatabilirsin. Sonra geç otur, oyun konsollarını getireceğim."

"Oyun oynamayı sevmem."

"Biliyorum. Ama benimleyken seveceksin bak gör."

"Sıkılırsam gebertirim seni."

"Hı hı. Pizza da söylüyorum."

"İyi."

Kirishima konsolları getirdikten sonra oturup pizza söyledi ve televizyondan bir dövüş oyunu açtı.

"En azından böyle bir şey açtın." diye mırıldandı Bakugou ve yan yan baktı Kirishima'ya. Nedense gerçekten eğleneceklerini düşünüyordu.

"Bir de oyun oynamayı sevmem diyorsun. Yalancı. Evde oynadığın belli." Bir süredir oynuyorlardı ve Bakugou belli ki bu konuda iyiydi.

"Sevmem zaten. Oynadığım falan da yok. En başta oynayamamış olmamdan anlayabilirsin bunu boktan saçlı."

"Bana ne! Kabul etmiyorum bunu."

"Beceriksizsin."

"Sus be!" Bakugou gülümsedi ve Kirishima bunu kaçırmamıştı. Alaylı veya sinirli bir gülümseme değildi. Samimi bir gülümsemeydi ve bunu kaçırmadığı için şanslı hissetmişti çocuk.

Kapı çaldığında "pizzalar geldi!" diyerek koltuktan fırladı Kirishima. Açlıktan ölüyordu.

O pizzaları alırken Bakugou çantasına uzanıp cüzdanını aldı ve içinden biraz para çıkardı. Poşeti sehpaya koyan Kirishima'ya parayı uzatınca Kirishima "saçmalama Bakugou." diyerek bakmamıştı bile paraya.

"Al şunu boktan saçlı."

"Hayır. Kes sesini."

"Almazsan buraya bırakırım."

"Bırakırsan pizzanı vermem. Şaka yapmıyorum." Bakugou göz devirerek parayı cüzdanına geri koydu ve çantayı aldığı yere geri koydu.

Kirishima iki kutudan birini Bakugou'nun önüne, diğerini de kendi önüne koydu. O sırada Bakugou poşetteki kola ve gazozu çıkarmıştı.

"Film açayım mı? Yerken izleriz." Bakugou fark etmez manasıyla omuz silkti.

"O zamaaan, korku filmii!"

"Hayır."

"Ne?"

"Korku filmlerini sevmem."

"Korkuyor musun?" Dalga geçmekten uzak bir soruydu. Korkuyorsa dalga geçecek değildi tabii.

"Hayır! Karakterler çok aptal." Kirishima tabii ki inanmamıştı buna. Bakugou'ya belli etmeden gülümsedi ve "tamam. Aksiyon izleyelim." diyerek Bakugou'yu rahatlattı.

Filmi izlerken pizzaları çabucak bitirmiş, koltuğa yayılmışlardı. Kirishima yanındaki çocuğa baktı. Biraz yakınlaşsa ne olurdu acaba?

Yerleşir gibi yaparak yaklaştı çocuğa. Omzu koluna değiyordu, kafasını bıraksa omzuna koymuş olacaktı ama abartmak istemedi. Ne tepki vereceğini bilemiyordu.

Bakugou Kirishima'ya baktı. Bilerek mi yaklaşmıştı yoksa sadece daha rahat oturmak için miydi? İki ihtimali de düşünüp bir şey dememeye karar verdi. Hem..rahatsız da değildi aslında.

Film bitince Kirishima yerinden doğrulup esnedi. Bakugou saatine baktı. Artık gitse iyi olacaktı.

"Gitmeliyim."

"Tamam." Bakugou bir şey daha diyecek gibiydi. Kirishima "ne oldu?" diye sordu.

Bakugou teşekkür etmeye alışık değildi ama aslında çok kaba bir insan da değildi. Boğazını temizleyip "her şey için...teşekkür ederim." diye mırıldandı. Kirishima şaşkınlıkla baktı ona. "Dalga geçersen seni ge-"

"Önemli değil. Çok eğlendim." diyerek gülümsedi Kirishima. Bakugou'nun garipsendiğinde kötü hissettiğini yeni yeni anlıyordu ve şaşırtıcı şeyler yapsa bile normal karşılaması gerektiğini biliyordu.

Bakugou onun dediğine karşın bir şey demeyerek ceketini giydi ve çantasını omzuna taktı. Kapıya ilerlediğinde Kirishima ondan önce davranıp kapıyı açmıştı.

"Yarın görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz." Çocuk kapıdan çıktığında Kirishima kapıyı kapatıp eliyle ağzını kapattı.

"Oha oha oha oha oha!!!" Koltuğa oturmuş, gülerek duvara bakıyordu. "Bana teşekkür etti ve görüşürüz dedi. İnanamıyorum!" Bu gece uyuması zor olacak gibi görünüyordu.

Bakugou yolda yürürken saçmalayıp saçmalamadığını düşündü. Aslında saçmalayacak bir şey olmamıştı, gayet normal geçmişti.

Garip hissediyordu. Belli etmese bile eğlenmişti ve güzel zaman geçirmişti. Arkadaş olmak böyle mi oluyordu yani?

"Gidene kadar o boktan saçlıyı mı düşüneceksin?" diye kızdı kendine. İçindeki yabancı his onu rahatsız ediyordu ama aynı zamanda...güzeldi de.

Bakugou'nun tek bölümlük karakter gelişimi..

stupid || KiriBakuWhere stories live. Discover now