23

953 118 61
                                    

"Tanrım! Bu iğrenç bir fikirmiş. Boşverelim bence."

"Hayır. Çöz şunu." Kirishima kaytarmaya başlayınca Bakugou makaronları kendi tarafına çekmiş, soru çözmediği sürece vermeyeceğini söylemişti ve Kirishima da kabul etmişti. Çabucak çözebileceğini düşünüyordu ama pek öyle olmamıştı.

"Offf! Şu mükemmel şeylerden uzak kalmak beni yıpratıyor, odaklanamıyorum."

'Mükemmel' kelimesini içinden tekrarladı Bakugou. Beğenmiş olması onu sevindirmişti.

"Beğendin yani?"

"Beğenmek ne! Bayıldım. Sana sürekli yaptıracağım bundan."

"Başka şeyler de yaparım." diye mırıldanınca Kirishima gülümsedi.

"Bak tamam, şu sayfayı bitirirsen hepsini alabilirsin."

"Sonra çalışmayı bırakalım. Vazgeçtim gerçekten çok sıkıcı."

"Haftasonu eve tıkılı kalmayı mı tercih edeceksin?"

"Seni çağırırım."

"Cezalıyken eve arkadaş çağırmana izin vermezler ki aptal."

"Ders çalıştığımıza ikna olurlarsa verirler." diyerek göz kırpan çocuğa dik dik baktı Bakugou. Neden bu kadar iyi görünmek zorundaydı ki?

"Çözüyor musun?"

"Çözüyorumm."

Kalan 6 soruyu çözmesi 15 dakikasını almıştı ce sonunda kavuşabilmişti makaronlara. Neredeyse ağzına tıkarak yerken Bakugou çocuğun hareketlerine gülüp masayı üstünkörü topladı.

"Ee, şimdi ne yapacağız?" Kirishima ağzı doluyken cevap vermek istemediği için birkaç saniye sessizlik oldu. Yuttuğunda ise "bilmem." dedi. Biraz sonra aklına bir fikir gelmişti.

"BULDUM!"

"Ne?"

"Beni çizsene yine. Ama bu sefer yüzümü de çiz."

"Yüz çizmekte iyi değilim."

"Olsun. Ben beğenirim." Bakugou utandığını hissetti birkaç saniyeliğine. "Peki."

Salona geçtiler. Kirishima tekli koltuğa otururken Bakugou karşısına oturdu ve çizebileceği şekilde defterini koydu.

"Haberin olsun, şu an bitiremem hiçbir türlü. Kalanını da fotoğrafını çekip yaparım."

"Tamam."

Müzik açtı her çizim yaparken yaptığı gibi. Kirishima hareket etmemek için elinden geleni yapıyordu.

"Bu kadar kasılmana gerek yok. O çizdiğim şeyi aklımda kalanla çizmiştim. Şimdi hareket etsen de sorun olmaz."

"Ha tamam."

Dakikalar geçerken Bakugou daha da dikkatini veriyordu çizdiği şeye. Kirishima'nın onu izlemesi için iyi bir fırsattı bu. Hem odaklandığı zaman çok çekici oluyordu, bu inkar edilemezdi.

"Sonra da ben seni çizeceğim." Bakugou tek kaşını kaldırıp çocuğa baktı. "Çizebiliyor musun?"

"Yoo. Denerim." Kötü olacağını biliyordu ama eğlenirlerdi en azından.

"Hatta şimdi çizeyim. Kağıt versene."

"Kağıdı nereye koyacaksın salak? Git odamdan defter al bir tane. Kalemi de unutma."

"Tamam." Odaya koşup kalemle defter alarak geri döndü ve aynı yere oturdu. Önce nasıl çizeceğini düşündü. Sonra zaten her türlü kötü olacağını bildiği için çok dikkat etmeden çizmeye başladı.

Neredeyse yarım saat sonra Kirishima "bitirdim!" diyerek defteri havaya kaldırmıştı. Bakugou da bir sürü şey çizmişti ama detaylandırmamıştı pek.

"Göstersene."

"Önce sen."

"Bitmedi ki."

"Olsun, göster."

Bakugou defteri çevirince çocuk "oha!" dedi şaşkınlıkla. Düşündüğünden daha iyi olmuştu.

"Neyi bitmedi bunun? Mükemmel bir şey bu."

"Detayları yok boktan saçlı."

"Böyle bile çok güzel lan. Sevgilimin yeteneklerine bak."

O kendi çizimine bakarken Bakugou sevgilim kelimesine takılı kalmıştı.

"Bak, bu da benimki." Çok kötü olduğunu bilmesine rağmen gülerek gösterdi kendi çizdiğini. Bakugou'yla uzaktan yakından alakası yoktu çizdiği şeyin.

Bakugou gülerek "şahane." dedi ve defterini sehpanın üzerine bıraktı. "Ver onu, duvarıma asacağım."

"Saçmalama!"

"Sana ne be? Benim odam değil mi?"

"Bu boktan şeyi her gün görüp de ne yapacaksın?"

"Seni hatırlayıp güleceğim."

"Acımasız!"

"Veriyor musun?"

"Hayır."

Bakugou çocuğun üstüne atılarak arkasında tuttuğu deftere uzanmaya çalıştı. Biraz daha zorlasa üzerine düşecekti. Kirishima bunun farkında olarak defteri daha da geride tutmaya çalışıyordu.

Anlamıştı çocuğun bilerek yaptığını. Hafifçe gülümseyerek dudaklarını çocuğunkilere bastırdı. O anda defteri de elinden çekmişti.

Odasına koşmaya başladığında Kirishima arkasından "ŞEREFSİZLİK YAPIYORSUN!" diye bağırdı ama aynı zamanda gülüyordu. Koltuktan kalkıp odaya gitti hızlıca.

"Sanki istemiyordun. Ayrıca sen de yapmıştın."

"Ama ben öpmedim, öper gibi yaptım."

"Ne fark eder gerizekalı."

"O zaman şimdi daha güzel bir öpücüğü hak ediyorum."

Kirishima ona doğru ilerlerken Bakugou sırtını duvara yaslayıp gülümsedi. Kırmızı saçlı çocuk tereddütsüzce yaklaştı ve dudaklarını birleştirdi. Bakugou tek elini çocuğun yanağına koymuştu. Dudaklarını uyum içinde oynatırlarken ikisi de kalp krizi geçirecek gibi hissediyordu. Gerçekten, kalpleri öyle hızlı atıyordu ki bunu duyabiliyorlardı.

Nefessiz kalıp birbirlerinden ayrılmak zorunda kaldıklarında Kirishima yüzünde mutlu olduğunu belirten bir ifadeyle yatağa oturdu. Sarhoş gibi hissediyordu hatta.

"Eskiden bana birinden hoşlanacağım, hatta onu öpmek isteyeceğim söylense buna asla inanmazdım." diye mırıldanarak Kirishima'nın yanına oturdu ve gülümsedi. "Beni değiştiriyorsun Kirishima Eijiro."

stupid || KiriBakuUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum