18

1K 125 46
                                    

"Şimdi çık git evimden!" Bakugou vücutlarını ayırdığında utançla söylemişti bu kelimeleri. Kirishima gülmeye başlayınca kaşlarını çattı.

"Ne gülüyorsun boktan saçlı?"

"Tanrım! Az önce öpüştük ama şimdi kovuluyorum. Utanmana gerek yok Bakugou."

"Ben utanmıyorum!"

"Hı hı." dedikten sonra gülmeyi kesip yüzünü tekrardan çocuğun yüzüne yaklaştırdığında Bakugou'nun ağzı açık kaldı. Söyleyeceği şeyi unutmuştu bildiğin.

"Utanmıyorsan niye bu hâldesin peki?" diye flörtöz bir şekilde fısıldadığında Bakugou yutkundu. Yine böyle yakınlaşmamalılardı. Aklından onu tekrar öpmek geçiyordu. Eliyle tuttuğu yatağın örtüsünü sıktı.

"Konuşma boktan saçlı." Kirishima gülerek geri çekildi. Bakugou'yla ilişkisinin garip olacağını en başından beri biliyordu ve bu kesinlikle çok hoşuna gidecekti.

"Neyse, gideyim bari. Sen de bir sakinleş, heyecanın falan geçsin."

"Siktir git Kirishima." derken başını eğip gülmekten alıkoyamadı kendisini Bakugou.

"Ben de seni seviyorum. Okulda görüşürüz." Gülümsemesini yüzünden düşürmeden odadan çıktı.

Birkaç saat önce yaşanan bu şeyi bir saniye bile aklından çıkarmamış, çıkarmayı da hiç düşünmüyordu. İçinde öyle güzel bir his vardı ki, bunu kaybetmeyi asla istemiyordu.

Kirishima'nın yanı sıra Bakugou daha farklıydı. Evet o da güzel hissediyordu ama aklından geçen düşünceler pek de güzel değildi. Sevgiden korktuğunu fark ettiren bu düşünceleri kovmak istiyordu ama iyi düşünüp kötü şeyler yaşarsa daha çok üzüleceğini de biliyordu. İyi düşünmek onu korkutuyordu.

Mina ve Sero'yu arayıp her şeyi anlatmak istedi ama heyecandan konuşamazdı büyük ihtimalle. O yüzden bu fikirden vazgeçip yarın ne olacağını düşünmeye başladı. Bakugou'nun davranışları nasıl olacaktı acaba?

Yatağa yattığında bile gülümsüyordu hâlâ. Aptal aşıklara benzemişti son birkaç saatte. Ama halinden memnundu tabii.

Bakugou Instagram'a girip Kirishima'nın profiline bakmaya başladı. Birkaç tane fotoğrafı vardı. Önceden de bakmıştı bunlara, ama şimdi istemsizce her şeyi inceliyordu. Bu çocuğun neyinden hoşlandığını kesinlikle anlayamıyordu ama ondan hoşlanmaktan hoşlanmıştı.

"Yarın ne bok yiyeceğim?" diye sordu tavana bakarak. Cevap gelmeyince "bir kere de cevap versen ölürsün değil mi?" diye kızdı tavana. Bu dediği şey ona Kirishima'nın yemekhanede dediği şeyi hatırlatmıştı. Neredeyse aynı cümleyi kurmuştu. Ofladı ve eliyle yüzüne vurdu.

"Amına koyayım ben hiç uyuyamayacak mıyım?! diye sinirle söylenerek doğruldu. Birkaç saat geçmişti yatağa uzandığından beri, ama hâlâ uyuyabilmiş değildi.

"Beynine sıçacağım senin, boktan saçlı!" Derin bir nefes alıp yine uzandı yatağa. Kalkarsa hiç uyuyamazdı, en azından biraz daha uzansa uyuyakalırdı belki.

stupid || KiriBakuWhere stories live. Discover now