5. Bölüm Angel or Devil

4.8K 176 70
                                    

'Uzun bir yolculuktan sonra denizi görmek;

Kıyısında yetişen uçurumun, nadir bulunan bir çiçeği gibi...'





- Akşam üstü; saat beşi dört geçe..

Clarke ile, güzel bir gezintiden sonra ikimizde odalarımıza dönüp yemek için hazırlanmaya başladık. Kuralları biliyorduk malesef. Ki annemi de düşününce o kurallar adeta 'Cennetten kovulan ve cehenneme sürgün edilen Lucifer meleği' gibi geliyordu. 

Nasıl hissettiğimi siz düşünün artık! Sevdiğiniz yanı başınızda, karşınızda, arkanızda, sağınızda veya da solunuzda, size yakın kısaca. Ama bir o kadar da uzak geliyordu. Ve bu mesafe ile engellenen bir olay değildi. Tamamen, annenizin müdür olması, sevdiğinizin öğretmen olması, sizin ise öğrenci olmanızdı...

Oduncu gömleklerimden birini giyip, siyah yırtık ve dar pantolunumun içine soktum. Hafifce düzenledim ve biraz şekil verdim. Siyah botlarımı giydim ardından ise soluk siyah kot ceketimi giyip dışarı çıktım. Yemek için terasa yürümeye başladım. Vardığımda tabiiki ilk gelen annem olmuştu.

'Hayret! Birileri erkenden gelmiş. Bunu neye borçluyuz?' dedi imalı imalı bakarken. Sana 'Clarke için' demeyi ve o yüzünün kızarmasını görmeyi aşırı isterdim ama bunu yapamazdım. Kendim için değildi tabiki bu.

'Laf sokmaların olmadan tekrar konuşmayı deneyelim! Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor!' diyerek yürümeye başladım. Arkamdan kısık ve dişlerini sıkmış bir sese denk geldi kulaklarım. Muhtemelen sinirden olmalı. Ama inanır mısınız umrumda bile değildi.

Deniz manzarası hakim olan bu teras'da, en arkaya giderek oturdum. Bu annemden de uzak kalmak için yeterli sebepti. Hava hafif serindi. Dalga seslerini rahatca rüzgarla beraber duyabilirdiniz.

Derken Mira 'Lexaağğğ' diyerek yanıma geldi. Bu kız cidden çılgındı. Ama güvendiğim tek arkadaşım oydu. Onu aşırı seviyordum. Diğer arkadaşılarımız Luna ve Raven ise Amerika'da eğitimdeydi. Onlar da bizim gibi sanat bölümü öğrencisiydi. İkinci sınıflardı. Ve özel bir eğitim için 2 aylık başka ülkede eğitime tabii tutulmuşlardı. 

'Clarke'la naptınız hemen anlat' dedi heyecanlı ve kısık bir ses tonu ile. Clarke ile olanları ona anlatmıştım. Şaşırmıştı ama sevinmişti de. Çünkü geçen sene ki hüsrandan sonra mutlu olmamı bekliyordu her dakika.

'Sadece gezdik bayan çok merak eden' dedim gülerek.

'Sadece gezmek? Geçen seferde okulda, hocam ile asla yatmam diyen sen değil miydin?'

'Hocam olduğunu bilmiyordum bilseydim eğer..'

'Bilseydin?'

'Gene yapardım valla. Yalan yok. Kız fena kendinde de gördün..' dedim kahkaha atarak.

'Sen delisin' dedi ve o da kahkaha attı. Onunla her şeyi konuşmak rahatlatıcı ve çok güzel bir duyguydu. 

O sırada Mira, 'Lexa buna sinirleneceksin gibime geliyor' diyerek durdu. Kafamı kaldırdım. 

Clarke, mini siyah kot eteği ile karşımda duuruyordu. Bembeyaz bacakları, sütlü dondurma gibi gözüküyordu adeta. Üstünde gene cropped tarzı tişört vardı. O an dikkat edince, bütün herkesin ona doğru dönüp bakmaya başlaması gözlerden kaçmıyordu. Cidden mi?

Bana doğru gelmeye başladı. Mira ise 'ortam sıcak olmaya başladı, ben biraz serinleyip öyle geleyim' diyerek hızlı bir şekilde kalkıp yürümeye başladı. Evet ortam sıcak olmaya başlamıştı. Çünkü şu an içimdeki yanardağ püskürmeye başlayacaktı.

Yıldızları Saymak (gxg) +18 Where stories live. Discover now