Yıldızları Saymak (gxg) +18

19. Bölüm Sahiden her şey böyle mi Olacak?

Şu an nasılım biliyor musunuz?

Gergin, sinirli ve başka bilmediğim hisler...

Siles karısı burda, Tam karşımda oturuyor. Alessia'da burda. Namı değer kızıl şeytan. Yanımda. İnanabiliyor musunuz tam yanımda. Hatta dibimde. Utanmasa içime girecek!

Kafayı yememe ramak kala..

'Yeter bu kadar!' diye bağırdım Alessia'ya elimi tuttuğu an.

'Sevgili Lexa? Neler oluyor? Yemekleri mi beğenmediniz?'

'Komple sizi beğenmedim Siles Maunt! Ve bu sahte ortamı. Bu kız benim sevgilim bile değil. Benim sevgilim Clarke Griffin! Ve bu sahteliğe daha fazla dayanamayacağım!'

'Sen neler diyorsun Lexa Woods?'

- Yemekten saatler önce okulda;

'Sana inanmıyorum Lexa tamam mı? Sana da inanmıyorum Mira. Size de hiç inanmıyorum sevgili müdürüm. Böyle bir şeye nasıl dahil olursunuz? Sahteden sevgili yemeği de nedir?' diye bağırdı Clarke.

'Asıl ben sizin üçünüze inanmıyorum. Sen ne konuşuyorsun ya? Zaten her şey sizin yüzünüzden değil mi? Yaptığınız aptal plan yüzünden az daha okuldan sürgün edilecektim. Bu aptal planın üstüne birde salak Alessia'nın salakca planı dahil oldu. Kurtuldum mu, daha beter boka mı battım bende bilmiyorum artık!'

'Öylemi Lexa hanım? Sonsuza kadar aynı çatı altında olmak hoşunuza giderdi sanırım'

'Sadece saçmalıyorsun. Dön tekrar bir bugüne bak. Saatleri geri sar zihninde yaptığınız planı bul. Alessia'ya tam da istediğini verdiniz çünkü'

'Clarke hocam Lexa burda haklı. Plana hiç de Alessia'nın açısından bakmadık. Böyle bir şey yapacağını tahmin etmeliydik. Ne de olsa kızıl şeytan'

'O an mantıklı geleni yaptık Mira. Nerden bilebilirdim bu sürtüğün Lexa'ya daha çok yapışacağını. Ahh tabii seninde hoşuna gidiyordu değil mi'

O an, Clarke'ın söylediği söze daha da çok sinirlenmiştim. Ne demek hoşuma gitmesi ya? Ben lanet olası yemek davetini ve sevgililik oyununu düşünürken nasıl yırtarım diye, bana dediği şeye de bakın! 

Ki, üçü yüzünden bu haldeydim şu an. Ve resmen aptalca planları yüzünden boka batmıştım. Hepimiz boka batmıştık!

'Bir daha ağzından çıkan söze dikkat et! Bu benim oluşturduğum bir kaos değil. Benim sebebiyet verdiğim hiç değil. Sakın Clarke seni uyarıyorum'

Gerçekten de sinirlenmiştim. Sanki her şey benim planımdı ve kaosu yaratmıştım. Sanki tüm suçlu benmişim gibi benim üzerime geliyordu Clarke. Ki bunlar olurken fikrim sorulmamıştı bile, dahil bile değildim olaya. Konuyu dahi bilmiyordum.

Birden anneme baktım. Sessizce yarattığı kaosu izliyordu. Bu daha da sinirlenmeme sebep olmuştu;

'Peki sana ne demeli? Sözde koskoca okulun müdürüsün. Sen nasıl dahil olursun böyle aptalca bir plana?'

'Clarke'ın dediği doğruydu çünkü. Mantıklı geldi o an. Geri hamle beklemedim pes edeceğini sanmıştık. Bunu kimse bilemezdi'

'Yanılıyorsun orda sevgili annecim. O kızın pes etmeyeceğini sende en az benim kadar iyi biliyordun. Ama buna rağmen, buna giriştin. Sonuca bakın şimdi. En üst, her yere eli kolu uzanan ve nerdeyse koskaca şehrin hakimi olan kadınla, yemek yiyeceğim. En kötüsü de eski sevgilimle!'