7. Bölüm Kiss Me Clarke!

7.3K 159 30
                                    


'Her dokunuşun, inletirken kalbimi, ben yalnızca dişlerimi sıkıyordum.
Öp beni sevgilim, yarın ölüm varmış gibi..'


...............

'Bence beni öpmelisin'

'Tek bir neden ver, dudaklarını, dudaklarım ile ıslatıp, kanatayım?'

'Çünkü, çok seksiyim Clarke! O yüzden öpmelisin'

'Egon da burdaymış Selamlar!' diyip sırıttı bana doğru.

Clarke ile kahvaltı sonrası, kendimizi ormana atmıştık. Bir ağacın yanı başında, sırtımızı ağacın kabuğuna yaslamış, temiz havanın tadını çıkarıyorduk. Etrafta dalga dalga yayılan kuş sesleri bana, yanı başımdaki hatunun güzelliğini hatırlatıyordu. Adeta eşsiz bir güzelliğe sahip hatunu.

Birden bana doğru dönüp, dudaklarıma baktı. O ana kadar neler olduğunu anlamamıştım. En ufak fikrim de yoktu. Taa ki, dudaklarımı inceleyip, kendi dudaklarını yalayana kadar..

Şimdi anlıyordum. Cazibeme karşı koyamamıştı. Ve şimdi beni deli gibi öpmek istiyordu. Ee bana kim karşı koyabilirdi ki zaten?

Ve birkaç saniye sonra, ıslak dudakları benim dudaklarım ile buluştu. Ellerim, kum tanelerini sıkarken, gözlerimi kapayıp ana teslim olmuştum.. Beni her öpüşünde, bedenim istemsizce ona doğru yapışıyordu. Ki inkar edemem, inşallah yapışırdı öylece kalırdık ve en azından böylece ayrılamazdık hiç.

Bedenim, Clarke'ın hafifce üzerime doğru gelmesi ile yavasca geriye doğru düşmeye başladı. Ve tamamen kum tanelerinin üzerine uzandığım an, Clarke'ı tamamen üzerimde hissetmiştim. 'Lexa' diye dudaklarıma inlerken;


Çalan alarm sesi ile uyandım. Gözlerimi açınca, istemsizce saate küfür edesim gelmişti.


'Fuck!'


Çok mu sırasıydı? Zaten ona ne zamandır bu anlamda dokunamamıştım. Annem sağ olsun en başta tabii. Bari rüyamda izin verin be!

Hafifce yataktan doğruldum. Ter içinde kalmıştım. Ve direk duşa gitmeye başladım.

Dakikalar sonra, duştan çıkıp, üzerime bir şeyler giymiştim. Gömleğimi giydikten hemen sonra, kapı hafifce tıklatılmıştı. Kapıya doğru yürüyüp, 'Müdürüm izninizle işlerim var hala!' diyerek kapıyı açtım. Açar açmaz o gülen yüz ile karşılaştım.


'Clarke!'

Sen bu odanın yolunu bilir miydin ya?

'Günaydın yabancı' diyerek bana doğru tebessüm etti.

'Günaydın yabancı' :)

Tam baana doğru adım atacakken, 'Çocuklar oyalanmayın! Kahvaltı sonrası gezi var! Çav çav!' diyen annemin sesi ile aniden kapının arkasına geçip saklandı.

Ben kapıda, aptal aptal şaşkınlıkla bakarken, Annem bana dönüp, 'Sende! Acele et hadi bakim!'

Allahım sen sabır ver! Bu kadın benim sınavım. Ne zaman bir şeyi istesem yanı başımda bitiyor ve anında o şey imkansız olarak kalakalıyordu. Bu gidişle Clarke'da öyle olacak diye düşündüm. Ve aniden düşüncemden sıyrılıp, kapıyı çarparak kapadım.

Yıldızları Saymak (gxg) +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin