Yıldızları Saymak (gxg) +18

6. Bölüm Sır

Bölüm Şarkısı: Anne Marie - Friends

'Gözündeki bu bakışla bana bakma, gerçekten kavga etmeden gitmiyorsun.

Beni ikna edemezsin, kibarlığı bıraktım.

Sana, 1,2,3,4,5,6 bin kere söyledim, kesin söylemedim mi?

Açık söylemedim mi? Senin için hecelememi ister misin?

A R K A D A Ş I Z '

Saat gecenin ikisine geliyordu. Annem ise Clarke'a yapışmış, okulla ilgili ve kendiyle ilgili anılardan bahsediyordu. Cidden şaka gibi gündü. Ve ben bunları, belkide Clarke ile sevişeceğimiz yatakta dinliyordum. Tek farkla, yatağın üstünde değil, altındaydım..

Seninle yatağın üstünde, çıplak olabilirdik Clarke! (d)

Thanks mom!

'Lexa ile ilgili çok az şey biliyorsun değil mi Clarke hocam' dedi annem birden. Bana konu nerden ve nasıl gelmişti? İşte şu an tırsmıştım. Umarım yanlış bir şey söylemezdi. Her şeyi daha yeni rayına oturtmuştum zaten. Lütfen yani!

'Bilmem gereken bir şeyler olduğunu mu ima ediyorsunuz Müdüre hanım?' dedi Clarke. Sesindeki yarı sinir ve yarı endişeyi ben taa burdan hissetmiştim. Yoksa annem bir şeylerden şüphelenmişti de, oyun mu yapıyordu? Clarke sakın kanma, kendin ol!

'Bir şeyler değil, birkaç şey belki daha fazlası. Madem bu aileye girdiniz ve onu emanet aldınız bilmeniz gerekir.'

'Ne gibi birkaç şey  müdüre hanım?

'Mesela eski sevgilisi gibi' ohh neyse konu bildiği yerden gelmişti. Olayı ona kısaca anlatmıştım. Ama biliyordu. Taa ki, 'Ona aşık olduğunu ve onun için şehir değişip farklı bir insan olduğunu' diyene kadardı her şey. İşte bunu bilmiyordu. Ve evet kelimenin tam anlamıyla 'sen öldün Lexa' demekti bu. Ki konu sadece bu kadar da değildi. O kızı pişman etmek için, beni kaçırdıığını görmesi için, neler neler yapmıştım. 

'Lexa geçen seneye kadar umursamazdı. Buna biz ailesi de dahildik. Her şey de o kızla başlamıştı. Seviyordu ama sevgi denirse buna. Onu kendine çekmek için başka kızla bile yatmıştı.' 

Yuh ama yani. Yuh, yuh. Yuhlar olsun!

Şimdi burdan çıkıp bağıracaktım ramak kalmıştı. Bir insan hele ki bu anneniz ise nasıl bir hikayeyi saptırrarak anlatırdı? Evet şu an daha net anlamıştım. Bir şeyler biliyordu. Ve bunu oyunla Clarke'a sunup bazı şeyleri bozacaktı. Zeki mi dersin şeytan mı?

'Aldattı mı yani?' dedi Clarke. Sesi sinirli geliyordu. Ve bunu bağırarak söylemişti. Ve çok güzel inanmıştı buna. 

'Aaa saat geç olmuş ben artık kalksam iyi olacak. Malum yarın müze gezileri olacak. Tatilimiz de yeni başlıyor.' dedi annem kolundaki saate bakarken. Bu tesadüf olamazdı değil mi? Oltayı denize at, balığı tut ve işini bitirdikten sonra balıkları kovaya atıp, zafer edası ile bulunduğun ortamı arkanda bırak. Kesinlikle tesadüf değildi bu. Kesinlikle!

Clarke'ın sesini duymamıştım. Bu sessizik beni ürkütmüştü. Birkaç dakika sonra ise kapı sesi duymuştum..

'Çık dışarı!' diye bağırdı Clarke. Evet işte şimdi bitmiştim. 

'Açıklayabil...' dememe gerek kalmadan eline ne geçerse bana fırlatmaya başlamıştı. Tekrardan yatağın yanına doğru eğilmiştim.