20. Bölüm Baybay Alessia!

1.3K 109 43
                                    



'Kaldırdım elimi, hadi sen de bana el salla,

Vedalar güzeldir bazen, konu sen olunca'



Ertesi sabah;

Yatağımda tek uyanmıştım. Diğer sabahlar elimi yana atınca hep Clarke'a değerdim. Çoğu zaman yatağa sığamadığımız için (ki bu koskoca bir yatak nasıl sığmıyorduk hala çözememiştim bu olayı) atışarak uyanırdık hep. Tabii bunlar tatlı atışmalardı. 

Bazı geceler yatakta birbirimize trip atıp, ayrı köşelerde birbirimize sarılmadan, değmeden uyurduk. Ama sabah uyanınca iç içe geçmiş şekilde sarmaş dolaş olurduk. Ve o an her şeyi unutup sevişirdik. En sevdiğim aktivite!

Ama bugün bunların hiçbiri yoktu. Yanım boştu. Yanım boş ve kafam dolu. Bu sabah diğer sabahların aksine, keyifsiz ve mutsuzdum. Çünkü çözülmemiş sorunlar vardı hayatımda. Ve bu sorunlar (kesinlikle Alessia!) ilişkilerimi de parça pinçik etmişti. Sevgilim yanımda yoktu. Annemle limoniydik. Bir Mira vardı onu da bu işe karıştırmak istememiştim. Çünkü sonum belli değildi. Son demişken, bugün ona da karar verilecekti zaten!

Lanet gün lanet!

Yataktan çıktım, keyifsiz bir şekilde ve ardından duşa girdim..




;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;

2 saat sonra okulda;

Okula girdiğimde, herkesin bakışlarını üzerimde hissettim. Bu durum normalde beni sinir eder ya da rahatsız ederdi. Ama bugün enteresan bir şekilde, bakan hiç kimse umrumda dahi olmadı.  Şu an umrumda olan başka bir şey vardı çünkü.

Biraz yürüdükten sonra ilerde kapının önünde Clarke'ı gördüm. Durakladım. Ordan geçsem ve beni görse, ya da denk gelsek ona ne diyebilirdim ki? Dün fazla sert çıkmıştım. Hepsine. Ama beni, o kıza karşı şeylerle suçlaması zoruma gitmişti. Sinir etmişti. Gözüm ondan başka kimseyi görmüyorken özellikle!

O yüzden en azından bu Alessia sorunu ya da benim atılma sorunum çözüme kavuşana kadar, denk gelmememizdi. Bende geri adım atıp, yandaki başka kapıdan içeri girdim. 

'Benden kaçıyor musun sen?' diye önümde dikildi anında Clarke. Pekala buna şaşırdım işte. Demek gözleri yandan yandan beni hissedip görmüştü. Bunun başka açıklaması olamazdı. Üç, dört gözü olmayacağına göre. En mantıklı açıklama buydu şu an..

'Ne.. Ne  kaçması?' ahh Lexa kekelemeden konuşsana kızım. Al işte anlayacak şimdi!

'Evet evet kaçıyorsun. Kesinlikle kaçıyorsun' bu sözü söylerken, etraftaki kimseye aldırış etmeden ve kameralara, üzerime doğru yürüdü. Aramızdaki mesafeyi baya yakına indirdi. Resmen dibimdeydi şu an!

'Aynen kaçıyorum, sonumuz belli olana kadar, böyle olması gerekiyor.'

'Senin sonun değil, onun sonu'

'Kimi kandırıyoruz Clarke? Kadını dün kendi evinde, kendi verdiği yemek de rezil ettim. Yalanımızı herkesin içinde yüzüne vurup aptal yerine koydum. İntikam istemeyecek mi?'

Yıldızları Saymak (gxg) +18 Where stories live. Discover now